SON DAKİKA
SON DEPREMLER

MUFF ya da Oksimoron Film Festivali

0
Güncellendi - 2021-12-17 21:27:49
MUFF ya da Oksimoron Film Festivali
A- A+ PAYLAŞ

..Festivalin adı “Malatya Uluslararası Film Festivali” ama festivalin içeriğinde “Uluslararası Film” kategorisi iptal edilmiş / yok edilmiş.. Yani tam bir..  

Güler HAZAR      

Önce, hafıza tazeleyici bir hatırlatma:

Yakından takip edenler hatırlayacaktır: 21 – 27 Kasım 2014 tarihleri arasında yapılan 5. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde, eski Sovyet Sineması’nın yaşayan ender mirasçılarından Türkmenistanlı usta yönetmen Hocakulu Narlıyev, ‘Onur’ ödülüne layık görülmüş, Narlıyev binlerce kilometre ötelerden kalkarak ödülünü almak üzere Malatya’ya gelmişti.

Festivalin 27 Kasım 2014 tarihinde yapılan kapanış ve ödül gecesinde, Sovyet Sineması’nın yaşayan en önemli temsilcilerinden biri olan ve filmografisi, ünlü Kırgız edebiyatçı Cengiz Aytmatov’un ‘Gün Uzar Yüzyıl Olur’ adlı eserinden uyarlanan ‘Mankurt’ filmini de içeren olağanüstü bir zenginliğe sahip olan Hocakulu Narlıyev, ödülün aldıktan sonra, gelenek olduğu üzere bir teşekkür konuşması yapmak istedi.

Ama yapamadı ya da şöyle diyelim; teşekkür konuşması yapmak isteği usta yönetmenin kursağında kaldı ve büyük bir üzüntüyle sahneden inmek zorunda kaldı.

Adında ve bütçesinde “Uluslararası” kavramı olan Malatya Film Festivali’nde, 5 dakikalık Rusça konuşmayı Türkçeye çevirecek bir çevirmen istihdam edilmesini sağlayacak organizasyonel profesyonellik ve yönetim yeteneğinin varlığından söz etmek mümkün değildi ve bu nedenle “Sizlere memleketimi anlatmak istiyorum” diyen Hocakulu Narlıyev apar topar sahneden indiriliyordu nezaketsizce…

Gelelim, bu hatırlatmayı neden yaptığım meselesine:

Malatya Film Festivali, 2010 yılında yola çıkarken, yani ilk festivalden itibaren, adında “Uluslararası” kavramını ya da ölçeğini kullandı: Malatya Uluslararası Film Festivali ya da kısa adıyla MUFF.

Bir film festivalinin ulusal ölçeği aşıp dünya ölçeğine yayılma ya da dünyayı kendine çekme iddiası her zaman başarıyla altından kalkılacak bir iddia değildir.

Malatya Film Festivali de “Uluslararası” kavramını adına ve niteliğine dahil etme serüveninde bu iddiasını yeterince başarıyla sonuca ulaştıramadı.

Yazının girişinde yaptığım hafıza tazeleme eyleminde somutlaşan örnek olayda da görüldüğü üzere, Malatya Film Festivali, “uluslararasılaşma” iddiasının hakkını hakiki anlamıyla vermedi / veremedi.

Sadece “uluslararasılaşma” iddiası üzerinden gelişen beceri yoksunlukları, organizasyon yeteneksizlikleri, sinemanın uluslararası vizyonunun Malatya üzerinden Türkiye’ye taşınması ya da Malatya üzerinden Türk sinemasının dünyaya taşınması yolundaki kısırlıklar değil, bir bütün olarak Malatya Film Festivali’nin varlık felsefesi ile pratiğe aktardıkları arasındaki sert çelişkileri dile getiren çok sayıda yazı yazıldı burada.

Ama, tüm yanlışlarına, tüm aksamalarına, eksiklerine, eksiklerini tamamlama konusundaki isteksizliğine, bütçesinin oluşturulması ve harcanması süreçlerindeki şeffaf olmayan yönetim yapısına, festivalin hiçbir zaman Malatya ve Malatya halkı ile aidiyet bağının kurulmamasının yarattığı sorunlara rağmen, festivalin tüm bu yanlışlarını düzeltmesi koşuluyla mutlaka yoluna devam etmesi gerektiğini savunduk.

Tabii tüm bu eleştirilerimizi, Malatya Film Festivali’nin yola çıktığı ilk yılından itibaren yüklendiği iddiaları başarıya ulaştırması için yaptık.

Fakat, bugün geldiğimiz noktada, Malatya Film Festivali’nin bizatihi kendisinin iddialarından vazgeçtiğini, bundan böyle festivalin, ‘yapılmış olması için yapıldığı’ yönünde güçlü bir niyet beyanında bulunduğunu gösteren çok sayıda alamete şahitlik ediyoruz artık.

Bu tezimizin en güçlü dayanağı, başlangıç ve tam adı “Malatya Uluslararası Film Festivali” olan festivalde, son iki yıldan bu yana, yani 9. ve 10. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde, “Uluslararası Uzun Metraj” yarışma kategorisinin yok edilmiş olmasıdır.

Festivalin adı “Malatya Uluslararası Film Festivali” ama festivalin içeriğinde “Uluslararası Film” kategorisi iptal edilmiş / yok edilmiş.

Yani tam bir oksimoron durum.

Hem de Temmuz ayında UNESCO Dünya Kültür Mirası kalıcı listesine giren Arslantepe Höyüğü’nün, festivalin tematik ögesi olarak kullanıldığı bu yılda, tüm kategorilerin sadece ulusal sinema ölçeğine indirgenmesi de ayrıca bir çelişkidir.

Selahattin Gürkan’ın Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği ilk yıldan itibaren, festivalin yönetmenliğini hatırı sayılır bir bütçe karşılığında yürüten ya da yürüttüğü iddia edilen Haydar Işık’ın, festivali başladığı noktadan çok daha ileri bir noktaya taşıması gerekirken, festivalin iki güçlü ayağından biri olan “Uluslararası Uzun Metraj” kategorisini kesmesi, festivalin topal ördeğe dönüştürülmesi anlamına geliyor.

Dünya sinemasında ‘bağımsız yönetmen’ denilince akla gelen en önemli isimlerden biri olan John Sayles, İran sinemasından Puran Drahşan gibi çok sayıda büyük ismin Malatya’ya, dolayısıyla Türkiye’ye gelmesine vesile olan, son derece nitelikli yeni yabancı filmin Türk sinema izleyicisiyle buluşmasını sağlayan, dünya sineması ile Türk sinemasını karşılaştıran Malatya Uluslararası Film Festivali’nin “Uluslararası” ayağının kesilmesi bu festivalin geriletilmesidir.

Sadece gerileme değil, kendi içine dönme, dışa kapanma ve kendi kendine propaganda yapmanın dışında herhangi bir şey üretememe hali aynı zamanda.

Bu durumda tercih için iki seçenek bulunuyor: Ya festivalin adını içeriğine uygun haline getirip çapını yeniden ölçeklendirmek ya da içeriğini, festivalin mevcut adına uygun ve yakışır hale getirmek.

Diğer yandan, açılış gecesi geçtiğimiz gün yapılan 10. Festivalin, “yapılıyor ile yapılmıyor” arasındaki bir sessizlik içinde yürütülmesi çabası da dikkat çekicidir.

Malatya Valisi Aydın Baruş’un festival programında görünmeme çabası, daha önce tam kadro programa katılan AKP Malatya Milletvekillerinin, sahnenin CHP Malatya Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya bırakılması pahasına da olsa açılış gecesi törenine katılmaktan özenle kaçınması, festival süresinin 1 haftadan 4 güne düşürülmesi, bu işte bir arka plan hikâyesi olduğuna işaret ediyor.

Festivalin, kentte görünür olmasının özel bir çabayla engellenmesinin, “ülkedeki ekonomik krizden etkilenen kimi insanların, ‘Bir kilo bulgura 10 TL verdiğimiz bir ortamda, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin, bizim vergilerimizden 3-4 milyon TL’yi film festivaline harcaması kabul edilemez’ şeklinde eleştiri yöneltmesinden mi korkuluyor?” sorusu da gündemde.

Oysa, sanatsal üretim halkın mutluluğunun mücadelesini yapar ve onların hayat kalitesinin yükseltilmesine hizmet eder.

Unutmayalım; İkinci Dünya Savaşı'nın külleri altında kalan tüm gelişmiş ülkelerde, ilk onarılan ve yeniden yapılan binalar tiyatro ve kütüphane binaları olmuştur.

Malatya Film Festivali’nin ihtiyacı, nitelikli bir içerik, adının hakkını veren uluslararası bir vizyon, halka ulaşan bir sinema organizasyonu, dürüstçe kullanılan ve halka hesabı verilebilen, kişilere, siyaset ve festival esnafına parasal çıkar sağlamayan şeffaf bir bütçe yönetimidir.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

10 yorum yapılmış

  • Hasan (2 yıl önce)
    Başarısız olsa bile ki bana göre çok emekler verilmiş, destek olmak, Malatyalılık adına ardında durmak gerekmez mi, nitekim koca ülkede bir Antalya, bir Adana bir de Malatya yapıyor bu işi. 10 yıllık bir mazisi oluşmuş. Belki bugün değil ama bir on yıl sonra çok büyük artılarının konuşulmayacağı ne malum? Ayrıca şu oksimoron ne demek Güler Hanım, bize anlayacağımız dilden konuşun lütfen!
    0
    0
    Yanıtla
  • Muhammet Öner (2 yıl önce)
    Aylar öncesinden bu festivale tepki gösteren ve iptali için kamuoyu oluşturmaya çalışan Yeniden Refah Partisi Malatya il başkanı Bilal Yıldırım idi. Bas bas bağırdı, uyardı herkesi ama kimse dinlemedi kendi bildiklerini okudular. Şimdi vekiller pişman festival 4 güne düşürüldü. Eee ne oldu boşa gitti onca para pul. Şimdi ise Malatya kamuoyu buna kızıyor. Tüm uyuyanlara uyandırmak için bir uyanık yeter. İyi ki refah partisi var.
    0
    0
    Yanıtla
  • işiniz gücünüz boş iş.
    0
    0
    Yanıtla
  • fatih (2 yıl önce)
    Malatyaspor can çekişirken sırf laf olsun torba dolsun diye festival yapıp şirinlik yapmak ödül vermek gereksiz insanları ağırlamak şehre ne kazandırıyor merak ediyorum. Asıl film Malatyaspor da oynanıyor baş rollerde adil ve izzet var. Bence onlara ödülü verin.
    0
    0
    Yanıtla
  • Betül (2 yıl önce)
    Güler Hanımın klavyesine sağlık
    0
    0
    Yanıtla
  • Hasan (2 yıl önce)
    Ben her zaman kendi kendime felsefe olarak şunu derim.. layıkıyla yapamayacağın şeyi yapma!! Bu kadar basit... iş olsun diye yapılan hiçbir işten faydalı bir iş çıkmaz!!
    0
    0
    Yanıtla
  • Veli (2 yıl önce)
    Okulumuza gitmeye yol yok . uluslararası festival yapılıyor.100 m.lik tehlike saçan Nihat Tecdelioglu ilkokulunun yol güvenliği ni sağlayın.
    0
    0
    Yanıtla
  • Recep (2 yıl önce)
    Tasarruf tedbirleri bahane edilerek emekçinin alın teri üzerinde hesap yapanlar, işçinin mesaisini kesenler nedense Malatya'ya getirisini henüz anlayamadığımız bir film festivali için kesenin ağzını açmakta beis görmüyorlar. Film festivali için kamu kaynaklarından kime ne kadar para ödendi ise bunun kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Vatandaş un, yağ hesabı yaparken kırmızı halı üzerinde boy gösterenler halkın içine girdikleri zaman "DAVA"dan bahsederek bizi aptal yerine koymasınlar. Süreç herkesin hangi "dava" peşinde koştuğunu göstermiştir. Sadece anasının ak sütü gibi hakkı olan mesaisini istediği için sürgünlere mahkum edilen işçi kardeşlerimizin hesabını da davası adına size destek olan garip gurabanın da hakkını sormaya Allah yeter. Kamu kaynaklarında şayet bir kuruş hakkım bu film festivaline verilmişse bunu harcayanlara HARAM olsun.
    0
    0
    Yanıtla
  • mlx (2 yıl önce)
    Boş ve gereksiz bir organizasyon.malatya nere film nere..çıkın sokakta bir anket yapın.malatyalı bu festivali istiyor mu
    0
    0
    Yanıtla
  • Evet çok doğru bir tespit
    0
    0
    Yanıtla