SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Mühendislik Fakültesi'nde 30. Yıl Kutlaması

0
Güncellendi - 2017-12-24 03:10:53
Mühendislik Fakültesi'nde 30. Yıl Kutlaması
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesinin Kuruluşunun 30. Yılı nedeniyle Mühendislik Fakültesi ve Malatya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından "Kariyer Günleri-3" etkinliği gerçekleştirildi.

Mühendislik Fakültesi Konferans salonunda düzenlenen etkinliğe, Malatya Valisi Ali Kaban, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Arapgir Kaymakamı Salih Sak, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Şerafettin Yılmaz, Arapgir Belediyesi Başkanı Haluk Cömertoğlu, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Adnan Hayaloğlu, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan etkinliğin açılış konuşmasını yapan Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Hayaloğlu, Mühendislik Fakültesinin 18 Haziran 1987 tarihinde kurulduğunu ve ilk olarak Kimya Mühendisliği Bölümünün 1988 yılında öğrenci alıp eğitim öğretime başladığını söyledi.

Hayaloğlu, bugüne kadar on bölüm açıldığını ve aktif olarak sekiz bölümde 3 bin 800 lisans öğrencisiyle öğrenime devam etmekte olduklarının belirterek, "Fakültemizde 100’den fazla akademisyen görev yapmakta. İdari ve destek personel ile toplamda yaklaşık 140 personelle hizmet vermekteyiz. Ben de bu okulun öğrencisiyim ve bundan çok gurur duyuyorum. 1995 yılında Gıda Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. Şimdi aynı okulda akademisyen ve yönetici olarak görev yapmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi.

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay’da Mühendislik Fakültesinin çok önemli aşamalar kat ettiğini belirterek, “Mühendislik Fakültemizin bazı bölümleri çok önemli aşamalar kaydetti. Bazı bölümler daha genç ama Mühendislik Fakültemizin bugün geldiği nokta çok önemli bir noktadır. Ama üniversitemiz ve Malatya’mız için yeterli değildir. Bundan çok daha öteye fakültemizi götürmemiz gerekiyor. 3 bin 800 öğrencimiz heyecanla çalışma, bilim, eğitim öğretim aşkıyla her gün geliyorlar. Mühendislik fakültemizde çok aktif öğrenci topluluklarımız var. Teknokentte bazı hocalarımızın şirketleri var. Onu yeterli bulmuyorum ama hem sayı hem üniversite sanayi iş birliği bakımından çok daha etkin, çok daha güçlü bir Mühendislik Fakültesi olmanın bir çabası içindeyiz" şeklinde konuştu.

"Genç girişimci merkezini açacağız"

Geçen hafta Mühendislik Fakültesi bölümlerini ziyaret ettiğini anımsatan Rektör Kızılay, "Hocalarımızla bir araya geldim. Hocalarımızı dinledim. Bilimsel çalışmalarına bildiğim tarzda vakıf oldum. Önümüzdeki haftada hocalarımızın taleplerini, isteklerini masaya yatıracağız. 2018'de planlamamızı yapacağız. Mühendislik Fakültesi bu manada 2018'de bir atılım yılı olarak 2018'i değerlendirecek. Bende fakültemize her desteği rektör olarak vereceğim. Hem üniversitemize, öğrencilerimize eğitim-öğretim, hem bilimsel çalışmalara çok daha etkin üretken bir fakülteyle 2018'i hedefliyoruz. Hem de başta bir Teknokent platformumuz olmak üzere üniversite-sanayi işbirliği açısından çok önemli bir çalışmayı işbirliğini şehrimize taşıyacağımıza inanıyorum. Son olarak genç girişimci merkezi açacağımızı müjdelemek istiyorum. Sayın valimizle en kısa zamanda bir protokol imzalayacağız. Kalkınma bakanlığımızın üniversitemizde ortak bir projesi. İnönü Üniversitesi, Fırat Kalkınma Ajansı, Kalkınma Bakanlığı ortak bir proje yaptık. Genç girişimci projesi. Bu projenin bilgeler yolu üzerinde bir merkezi olacak. Diğeri de Teknokentte merkezimiz olacak. Bunun da çalışmalarına başladık, en kısa sürede gençlerimize orada girişimci ruhunu vermeye çalışacağız. Bu 30. yıla gelen fakültemizin, 42. yılını dolduran üniversitemizin, nice yüzyılları aşıp eğitim-öğretimde, bilimde, hizmette, şehrimiz başta olmak üzere ülkemize insanlığa çok güzel hizmetler, başarılar getirmesini, geleceğin bu günden daha parlak olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum" ifadelerini kullandı.

Vali Ali Kaban ise Mühendislik Fakültesinin çalışmalarını değerlendirerek, "Mühendislik Fakültesinin, özellikle katma değerli üretilecek anlamda kayısı ürünleri ve Arapgir’imizin reyhanı konusunda yapılan değerli çalışmalarını tanıma fırsatı buldum. Tabi bu çalışmalar sırasında gerçekten büyük gayret sarf eden gerek ilimizin gerekse ülkemizin kalkınması hususunda daha çok gelir elde edip insanımızın daha rahat yaşaması hususunda yapılan bu önemli çalışmalarda başta dekanımız olmak üzere ve katkı veren bütün bilim insanlarımızı da buradan saygıyla selamlamak istiyorum." dedi.

İnsanların ihtiyaçlarının hiçbir zaman aynı yerde kalmadığını ifade eden Vali Kaban, "Mühendislik bir taraftan kendi geleceğini ve mühendisin yeniçağda alacağı şekli tartışırken bu durumların bu oluşacak yeni vasatın insan psikolojisi, insan sosyolojisi üzerine olan etkilerinin de sosyal bilimin diğer alanlarıyla ortaklaşa tekrar gün geçmeden tartışmaya açılması lazım. Bunların hepsi siz bilim insanlarının ve şu anda belki ileride bilim insanı olacak birçok genç öğrencimizin gündeminde sürekli tartışılacak ve bir noktaya götürülecek hususlar" ifadelerine yer verdi.

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Yunus Ali Çengel, "Geleceğin Mühendisi ve İnovasyon" başlıklı sunumunu yaptı.

Çengel, "2009 yılında Malatya'ya gelmiştim. O zaman burası inşaat halindeydi hatta çamurluydu ve yağmurlu bir gündü, gayet iyi hatırlıyorum. O zaman inşaatları gezmiştim. Bugün maşallah çok güzel, nezih bir kampüs olmuş. Tabi insan son derece mutlu oluyor. Hani kaba inşaatlardan böyle güzel bir yere geldiler. Bu yüzden bu davet için teşekkür ederim. Bugün konumuz geleceğin mühendisi ama sayın valimizin dediği gibi bu aynı zamanda mühendisliğin geleceği. Mühendisliğin geleceği olan diğer şeyde inövasyon. Yani inovasyon olmasa zaten başka bir şeye gerek kalmayacaktı" diye konuştu.

Plaket takdiminin akabinde Mühendislik Fakültesinin kuruluşunun 30. Yılı nedeniyle kurum ve kuruluşların yardımıyla kampüste yapılan 30 metrelik bayrak direği törenle açıldı.

İstiklal Marşı okunarak bayrak göndere çekildi.

iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

9 yorum yapılmış

  • Yunus Önal (6 yıl önce)
    Gerçeklerin er yada geç ortaya çıkma gibi bir huyları vardır. Bu Rabbimin doğrusudur.
    0
    0
    Yanıtla
  • Yunus Önal (6 yıl önce)
    Murat bey 64 yurt dışı yayın, 75 bildiri, 5 patent, 13000 atıf, 2 doktora 8 yüksek lisans yetiştirme, 25 proje (bunlardan 8'i TEYDEB) ben yardımcı doçentim. Ogün semineri veren prof hocanın 34 yayını ve 350 atıfı vardı patenti yok. Bu adaletmi. Ben çalışıyorum çalışacağım. Siz ve sizin gibiler çalışmayan üretmeyen bankamatik hocaları eleştiirn ve bunlar için mücadele edin. Çalışan hoca olacakki, projesi olan hoca olacakki lisans sütü öğrenci gelsin. Ha ben niye yardımcı doçentim. Yalakalık yapmadım fetöcü olmadım dilde kopya çekmedim. Bu arada 61.25 notum var. Bu yorumu sayın Valiminde okuması dileğimle. Saygılarımla Bilim adamlarını değerlendirirken bilimsel özgeçmişlerine göre değerlendirin.Etikete göre değil .
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Yunus Hocam, iste benim anlatmak istediğim nokta da bu, 25 tane projeniz olmasina rağmen ancak 2 doktora ve 8 yüksek lisans öğrencisi yetiştirebilmişsiniz. Inanin eger doktora öğrenci kontenjanı şimdikinin 3-5 kati olsaydi yetiştirdiğiniz doktora öğrencisi sayısı 10-15 olurdu, en az 100-150 yurtdisi yayin belki 20000 bin üstünde atifiniz olurdu...Sanirim ingilizce sinaviyla ilgili problem yasiyorsunuz...Bu sınava calisacak vaktiniz de olurdu...Fikirlerinize aynen katılmakla birlikte doçent veya professor olma sartlarinin yeterli olmadigini düşünenlerdenim..Arastirma icin 2 onemli şey lazım 1. para bu da projeyle mumkun 2. doktora öğrencisi...ikiside yok maalesef...suan dünya sıralamasında ilk 50 de olan üniversitelerin cogunun yıllık bütçesi 1 milyar dolar civarinda Inönü'nün bütçesi 400 milyon tl, rektörun de hedefi dünya sıralamasına üniversiteyi sokmak...bu zihniyetle soksun da görelim...Bu arada eger Yunus Cengel den icin 350 atıfı var diyorsanız yanlisiniz var, kendisinin yaklaşık 15000 atıfı ve tum dünyada çokça kullanılan bir termodinamik kitabi var...
    0
    0
    Yanıtla
  • Yunus Önal (6 yıl önce)Murat Bey isimli kullanıcı yorumuna
    Web of science hatta tüm database'lerden tarayıp bakarsanız sevinirim. Bilimin meselesi bu kadar yayın ile dil sınavını geçemediğim için prof olamayacaksam o zaman tüm ünvanlarımı alsınlar. Daha fazla lisans üstü yetiştirilmemesinin sebebini burada açıklayamıyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • Hocam bahsettiğiniz Profesör yayınlarının çok azını .. ismiyle yayınlamış. Hemen hemen tüm yayınlarında ismi ..diye geçiyor. Lütfen bu isimle aratınız Google Scholar veya diye database lerde. Allah’ın adaleti maalesef çok sonra tecelli ettiğini kendi hayat tecrübem de gördüm. Umarım hakettiğiniz saygıyı ünvanı alırsınız. Bu arada ne için doktora öğrencisi sayısını arttırmadıklarını şimdi cidden merak ettim. Keşke açıklasanız. Bir üniversite yönetimi kendi yönettiği üniversiteye niçin bu kadar düşman olsun? Madem bilerek yapılmıyor bizde burada zaman öldürmeyelim.
    0
    0
    Yanıtla
  • Niye anlamadım ancak editor yazdigim ismi silmiş halbuki ilk yorumumda silmemişti..burada bile tutarlılık yok :) hocam size yazdigim ilk yorumda yazdigim ismiyle aratınız lütfen. Cogu yayıninda ortadaki ismini kullanmamış bahse konu olan hoca..dedigim sekilde aratırsanız gercek rakamı gorursunuz.iyi calışmalar..
    0
    0
    Yanıtla
  • Yunus Önal (6 yıl önce)Murat Bey isimli kullanıcı yorumuna
    Murat bey ben uluslararası bilimsel değerlendirmeden bahsediyorum. Bunun başka yolu yok. Hocanın CV'sine bakarsınız zaten benim yazdıklarım ile uyumlu. Olmayanı var gibi gösteremezsiniz. Yayın kendi ismi var ise yayındır. Katkı olmayan yayın kişinin değildir.
    0
    0
    Yanıtla
  • Oncelikle, sayin editor, lütfen yazımdaki linki silmeyiniz. Yunus Onal Hoca çok büyük bir hata yapıyor ve kendisini ikna etmek icin bu linke bakmasından baska care yok...Yunus Onal Hocam, lütfen asagidaki linke bakiniz: https://scholar.google.com/citations?user=dpmXBeMAAAAJ&hl=en Zaten bahse konu olan hocanın çok okutulan, birden fazla dile çevirisi yapılan bir kitabi mevcut. Sadece o kitaba yapılan atıf sayısı binleri buluyor bu bir. Ikincisi siz benden daha iyi bilirsiniz ki akademi de illa yayinlariniza kaç tane isminiz varsa hepsini yazacaksınız diye bir kural yok...Bahse konu olan hoca da kimi zaman sadece ilk adini kullanmış kimi zaman iki adini birden kullanmış. Bilerek ya da bilmeyerek kimsenin emeginin gözardı edilmesine, emeginin kucumsenmesine prensiplerim gereği müsaade etmem. Gordugum yerde müdahale ederim..Yoksa bahse konu olan hoca benim babamin oglu degil, akrabam degil...Inonu üniversitesinde 300-500 atıfı bulmadan profesör olan insanları bende bizzat tanıyorum..Ancak sizin şikayetinize uygun bir ornek degil bahse konu olan hoca..Size iyi calışmalar dilerim..saygilarimla..
    0
    0
    Yanıtla
  • Murat Bey (7 yıl önce)
    Inonu Universitesinin basta mühendislik fakültesi olmak uzere geliştirilmesinin tek yolu var bay rektör ve dekan; doktora ve yüksek lisans seviyesinde alinan öğrenci sayilarini arttırmak..Baska yolu yok bunun...Turkiye de zannediliyor ki hocalar oturuyor calisiyor yayin üretiyor..Hayir kardesim, özellikle doktora seviyesindeki öğrenci veya doktora sonrası arastrma yapanlar tum arastimayi yapar, hoca sadece yol gösterir, fikir verir... Hocanin kendi oturup calismaz.... Arasirmaya yon verir hoca...Ben en çok rektör ilk bilmem kaca üniversiteyi sokacagiz dediğinde bayağı sesli gülüyorum..Lisans seviyesinde öğrenci sayilarini arttırarak üniversiteyi hiç bir yere getiremezsiniz...Arastirma yapılması gerekiyor kesinlikle..Arastirma da sadece ve sadece doktora öğrencileri ile olabilir...1000 profesörü boş verin, 1000 doktora öğrencisi getirin universiteye!!
    0
    0
    Yanıtla