Uluslararası Af Örgütü, Mısırlı yetkililere ülkenin demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesine ilişkin acilen soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Magdalena Mughrabi, Mursi'nin hayatını kaybetmesinin ardından açıklama yaptı.
Mursi'nin ölümünü "oldukça şok edici" olarak yorumlayan Mughrabi, bu durumun Mursi'nin hapishanede gördüğü muameleye ilişkin ciddi sorular doğurduğunu kaydetti.
Mughrabi, "Mısırlı yetkililer, Mursi'nin hapishanedeki koşulları, sağlık hizmetlerine erişimi ve ölümüne acilen tarafsız, derinlemesine ve şeffaf bir soruşturma emri vermeli." çağrısında bulundu.
Mısırlı makamların, bir tutuklu olarak Mursi'nin sağlık hizmetlerine erişimini sağlamakla yükümlü olduğunu vurgulayan Mughrabi, Mursi'nin 6 yıllık hapishane hayatı boyunca dış dünyayla ilişkisinin kesildiğinin, ailesiyle avukatlarıyla ve doktorlarla kısıtlı oranda görüştüğünün altını çizdi.
Mughrabi, Mısır'ın hapishane koşulları, işkenceler ve mahkumlara kötü muamele hususunda kötü bir geçmişi olduğunu anımsatarak, "Bu durumda yetkililerin, bu tür bir kötü muamelenin Muhammed Mursi'nin ölümüne katkı sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi ve Mursi'nin haklarını ihlal edenlerden hesap sorulmasının sağlanması için bir soruşturma açılmasını daha da hayati bir öneme getiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Mısır Devrim Konseyi'nden Mursi'nin ölümü için bağımsız soruşturma çağrısı
Mısır Devrim Konseyi insan hakları örgütlerine ve Batılı hükümetlere çağrıda bulunarak, Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin hayatını kaybetmesine ilişkin bağımsız bir soruşturma açılması için Mısır rejimine baskı yapılmasını istedi.
Mursi’nin dün mahkemede hayatını kaybetmesine ilişkin Mısır Devrim Konseyi’nden yapılan yazılı açıklamada, "İnsan hakları örgütlerine ve tüm Batılı hükümetlere askeri rejimin taammüden uyguladığı bir politikanın sonucu olduğunu düşündüğümüz Mursi’nin ölümüme ilişkin bağımsız bir soruşturma açılmasını kabul etmesi için Mısır’daki askeri rejime baskı uygulamaya çağırıyoruz.” ifadesine yer verildi.
Batılı hükümetlerin Mısır’da askeri rejimini demokrasiyi ayaklar altına almasına ve ülkenin ilk seçilmiş cumhurbaşkanını ve pek çok milletvekilini hapsetmesine seyirci kaldığı belirtilen açıklamada, “(Batılı hükümetler) Belki şimdi bu cinayete ilişkin bağımsız bir soruşturma için baskı yapacak edebi gösterebilirler.” değerlendirmesine yer verildi.
"Demokrasiye inancın halis ifadesi"
"Cumhurbaşkanı Mursi askeri darbeye direnerek ve görevi bırakıp askeri darbeye meşruiyet vermeyi reddederek, özgürlüğünü ve nihayetinde de hayatını Mısır halkının kendi kaderini kontrol etmesi için onların demokratik haklarını savunarak feda etmeyi seçti." ifadesi kullanılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Demokrasiye inancın bu asil ve diğerkam fedakarlıktan daha halis bir ifadesi olamaz. Mısır Devrim Konseyi Batılı hükümetlerin, demokrasi ilkeleri ve değerlerini savundukları şeklindeki retoriklerine rağmen cinayet, işkence ve tecavüzün sırtında iktidara gelen askeri rejime dar çıkarları uğruna destek vermeyi seçtiklerine dikkat çeker. Mısır Devrim Konseyi bütün diktatörlük rejimlerinin nihayetinde çöktüğüne ve Mısır halkının sorumlulardan hesap soracağına ve Batılı hükümetleri retoriklerinine göre değil, eylemsizliklerine göre yargılayacağına dikkat çeker."
New York, AA