SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Niye Malatya'da Değil?..''

A- A+ PAYLAŞ

O bir Malatyalıydı.. İstanbul'da yaşıyordu..  Bir haber okudu.. Önemli bir yatırım planlanmış ve Malatya'da buna ilişkin önemli bir altyapı olmasına karşın, Malatya bu konuda hiç dikkate alınmamıştı. "Malatyalılık" duygusu, ona DPT'ye yazıp, "neden Malatya'nın dikkate alınmadığını" sorması gerektiğini söylüyordu. Öyle yaptı, DPT'ye yazdı ve "Niye Malatya değil?" diye sordu. Tıpkı, Malatya'da konuyla direkt ilgili bazı kişi ve kuruluşların, "başka proje" diye "başkalarına angaje oldukları için ilgilenmedikleri"ni ifade etmekten çekinmedikleri, yatırım yeri arayan Hyundai'nin Güney Kore'deki yöneticilerine, "Malatya'mıza yatırım yapın, orada uygun tesis var.." diye yazma gereği duyan, Kars Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde görevli  Yrd.Doç.Dr. Murat Kara hemşehrimizin duyarlılığı gibi..

 

"NİYE MALATYA DEĞİL?.."

Mustafa Akıncı (üstteki fotoğrafta).. Aslen Arguvan ilçesi Çavuş köyünden 36 yaşındaki bir hemşehrimiz.. İstanbul'da, özel bir şirkette tasarımcı olarak çalışıyor.. Ocak ayında, DPT'nin "Hızlı tren fabrikasının Sakarya'ya kurulmasını uygun bulduğu" yolunda bir haber okudu ve memleketine, sorunlarına ilgili bir Malatyalı duyarlılığıyla, "Bilgi Edinme" hakkını kullanarak, DPT'ye aşağıdaki yazıyı yazdı:

 

“Sakarya’ya hızlı tren fabrikası kurulma karanının DPT onayı ile ilgili haberi okuyunca sizlerinde bilgisinde olduğuna inandığım bilgiyi hatırlatmak istedim.

 

Malatya ilinde Vagon Onarım Fabrikası olarak yapımı tamamlanan 50.000 metrekare kapalı alanı ve lojmanları ile beraber tamamlanmış, demiryolu içinden geçin bu tesis yıllardır açılmayı bekliyor.

 

1-     Üstelik de teşvikli bölgede bulunan ve devletin trilyonları harcanarak yapılmış bulunan bu tesisin çürütülmesi mi gerekir?

2-     Yoksa işsizliğin çok yüksek olduğu ve devamlı göç alan bu bölge için böyle bir tesis gereksiz mi?

3-     Kurulması kararı verdiğiniz bölgede işsizlik diye bir sorun bulunmayan ve yeterli sanayi tesisi bulunan bir bölge olması mı?

4-     Yoksa doğudan batıya olan bu göçün ve gelir dengesizliğinin, bunun yanında bölgesel dengesiz gelişmenin olması önemsiz mi?

 

Ben anlayamadım. Bir açıklama gönderirseniz mutlu olurum. Şimdiden teşekkürler.. Mustafa Akıncı..”

 

DPT 2 AY SONRA YANITLADI..

Akıncı'nın bu sorularına, DPT'den 2 ay sonra yanıt verildi..

 

DPT, Mustafa Akıncı'ya şu açıklamayı yaptı:

 

"Sayın Mustafa Akıncı tarafından özetle; TCDD ve Güney Kore kaynaklı ROTEM firması arasında kurulacak ve raylı sistem araçları üretecek Anonim Şirketin neden yarım kalan Malatya Vagon Onarım Fabrikası Tesisleri ve arazisinde kurulmadığı ve bunun yerine zaten sanayileşmiş olan Sakarya ilinin seçildiği sorulmaktadır.

 

Malatya Vagon Onarım Fabrikası 1979 yılı yatırım programında Malatya ili ve çevresinde kullanılan yük ve yolcu vagonlarının onarımı amaçlı bir proje olarak yer almış ve 1981 yılına kadar fabrika için 751 Bin m2 saha kamulaştırılmıştır. 1988 yılında fabrika sahasında yapılması gereken tesislerde ana fabrika bloğunda yüzde 75, yardımcı ünitelerde yüzde 35 ve lojmanlarda ise yüzde 100 gerçekleşme sağlanmıştır. 1990 yılında TCDD’nin onarımla ilgili tesislerinin yeniden organize edilmesi ve Yüksek Denetleme Kurulu’nun Projenin fizibıl olmadığı ve durdurulması yönündeki raporuna istinaden Proje, Bakanlar Kurulunun 10.8.1990 tarih ve 9/764 sayılı Kararı ile yatırım programından çıkarılmıştır. Fabrika arazisi ve üzerindeki yarım kalmış tesisler 1990-2001 yılları arasında değerlendirilmek üzere özel ve kamu sektörü ile görüşmeler yapılmış ancak sadece 1999-2004 yılları arasında TEKEL tarafından kullanılması mümkün olmuştur. 2004 yılında Malatya Vagon Onarım fabrikası inşaat alanı arazi ve müştemilatı TCDD’nin vergi borçlarına mahsuben Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Netice olarak sözkonusu alanın ve üzerindeki tesislerin TCDD ile ilişkisi kalmamıştır.

 

Bilindiği gibi Raylı sistem araçlarının üretimi ihtisas isteyen bir konudur. TCDD’ye bağlı TÜDEMSAŞ, TÜVASAŞ ve TÜLOMSAŞ’ta yüksek hızlı tren, elektrikli ve dizel dizilerin üretimi ile ilgili cer mekaniği - elektroniği ve alüminyum kaynak teknolojisi yeterli değildir. Dolayısıyla ROTEM şirketi ile bir Anonim Şirket kurulmasının amacı teknoloji transferi ile öncelikle kaporta imalatında alüminyum kaynak teknolojisi ve bilahere boji ve çekirdek sistemler olan cer motorlarında Türk yan sanayiinin geliştirilmesidir. TCDD’nin bağlı ortaklıklarının mevcut hukuki işleyiş çerçevesi ve eleman yapısı, esnek bir dizayn kabiliyeti gerektiren ve her bir altyapı projesine göre müşterinin değişen araç ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye gelememiştir. DPT’nin demiryolu araç üretimindeki politikası Türk özel sektör yan sanayiinin geliştirilmesi, bağlı ortaklıkların özelleştirme, işletme hakkı devri veya diğer yöntemlerle yerli ve yabancı sermayeye açılması ve TCDD ve Belediyelerin araç üretim ve bakım-onarım ihtiyaçlarının bu şekilde karşılanmasıdır.

 

Malatya Vagon Onarım Fabrikası eğer tamamlanmış olsa idi bugün mevcut bağlı ortaklıklardan kabiliyet olarak farkı olmayacaktı. Bütün bunlara rağmen Güney Kore ROTEM firması Türkiye’ye geldiği zaman Malatya Vagon Onarım Fabrikası arazisi ve müştemilatı kendilerine TCDD tarafından fabrika kurulmak üzere teklif edilmiş ancak Firma, Sakarya ve civarındaki Bursa ve Eskişehir illerindeki demiryolu araçları yan sanayiinin mevcudiyeti ve 1999 depreminden sonra makina-teçhizat ve altyapı olarak yeniden inşa edilen mevcut TÜVASAŞ tesislerinden ve civardaki personelden yararlanmak amacıyla tercihini Sakarya’dan yana kullanmıştır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız