GAZETEPORT (gazeteport.com.tr) internet sitesi yazarlarından Gazeteci hemşehrimiz Sevilay Yükselir, İstanbul Üniversitesi Rektörü hemşehrimiz Prof.Dr. Mesut Parlak hakkında daha önce de "Bekçi Mesut" diye yazı yazan Sabah Gazetesi genel yayın yönetmeni Ergun Babahan hakkında, bu gazetede son olarak "Parlak Dönüş!" başlığıyla çıkan haber nedeniyle ağır bir eleştiri kaleme aldı.
İşte o yazı..
....
"Ergün Babahan'ın 'Parlak' Zekası..
Evvelki gün Sabah Gazetesinde şöyle bir haber: İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Mesut Parlak 2001'de rektör adaylığı sırasında gazeteci Alper Uruç'un türban konusundaki sorusunu, "Türbana izin yok. Böyle bir konu gündeme bile gelmemeli" diye yanıtladı. Şubat ayı başında da İÜ Senatosu'nda başörtüsü karşıtı bir açıklama yapan Prof. Parlak, Kanal 1'de de türbanı "pimi çekilmiş bomba" olarak tanımladı. Parlak aynı programda "Bu gerginlik bizi bile etkileyecek" dedi. Prof. Parlak önceki gün İHA'ya yaptığı açıklamada ise "Bizim kimsenin başına ne örteceği gibi bir işle ilgimiz yok" dedi. Prof. Parlak şöyle devam etti: "Bu kadar yıl, sağlık konusunda hizmet verdim. Hiç kimseye 'Senin başın kapalı, sen ne arıyorsun burada' diye sormadım. Onlar da bizim çocuklarımız. Parlamentodan da çıktı. Hayırlı uğurlu olsun. Hukuk devleti neyi gerektiriyorsa, yaparız."
Sabahı aynı şeyleri yazdığı, evirip-çevirip türban propagandası yaptığı için pek okumuyorum artık. Ama Malatyadan arayan çok sevgili ağabeyim Hasan Özhan, Sevilay. Bir bak Allahaşkına bacım şu Sabaha. Ne etmiş bu gazete bizim Mesut Hocaya deyince, ister istemez okudum tabi.
Tek telefon açan Hasan Ağabey olmadı. Ardı arkası kesilmez bizim hemşerilerin. Özetle Malatya ayakta. Haber infial yaratmış Malatya Camiasında.
Haksız da değiller.
Sabah Gazetesi, Malatyanın medar-ı iftiharı, tescilli markası, canı, ciğeri Mesut Hocaya bindirme yapmış resmen!
Açık ve seçik, Prof. Mesut Parlakın, aynı pozlu fotoğrafını çift taraflı kullanarak orta sayfada vermiş ve üzerine de Parlak Dönüş! başlığı yazılarak manalı bir mesaj iletilmiş
Telefonum susmuyor. Arayan her Malatyalı bana Sabahı şikâyet edip kapatıyor. Sanki Sabahın ombudsmanı benim!
Benzer durumu, Sabah Gazetesinde çalıştığım yıllarda yaşamıştım. O tarihlerde sadece bir protest köşe yazarı görüntüsü veren Ergun Babahanın bir yazısı nedeniyle.
Bekçi Mesut 30 Ocak 2007...
Yine Malatyalı hemşerilerim telefonumu kilitlemişti.
Ne gariptir ki, o tarihlerde arayanlar arasında yine Malatyalı olan Çalık Holding Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda Ahmet Çalıkın eniştesi Kadir Taçyıldızda vardı.
Bacım ne zırvalıyor bu adam. Kimdir bu herif? diyerek bana çıkışmış, Senden bir Malatyalı olarak bu adama haddini bildirmeni rica ediyorum. Mesut Ağabey bizim bir değerimizdir. Ona hakaret, bütün Malatyaya hakarettir demişti.
Ne gariptir ki, aylar sonra Sudanda sıtma mikrobuna yakalanan Taçyıldızı İstanbul Tıp Fakültesinde hayata döndüren adam yine Mesut Parlak olmuştu.
Şimdi
Yavaş yavaş sadede gelelim
Kimdir Mesut Parlak?
İstanbul Üniversitesi Rektörüdür. Türbanın üniversitede yasallaştırılmasına karşıdır. İyi bir Malatyalıdır. Aynı zamanda Sabah-atvnin yeni patronu Ahmet Çalıkın akrabası, ondan öte can dostu, biricik ağabeyidir
Güzeell
Peki, haberle kamuoyuna verilmek istenen mesaj ne?
Ben çok hin miyim neyim bilemiyorum ama şöyle anladım:
Bu Mesut Parlak var ya. Çok dönek! İkiyüzlü
Hem de, Parlak dönek!
Argoda Parlak ne anlama gelir bilirsiniz. Bunu burada yazmam mümkün değil. Ama o haberde, Mesut Parlakla ilgili verilmek istenen mesaj gayet net.
Haberi okuyunca gayri ihtiyari şöyle bir cümle çıktı ağzımdan sesli sesli:
Vay anam vay!
Demek, sen, Sabahın Yayın Yönetmeni Ergun Babahan, göğsünü gere gere, yeni patronunun kıymet verdiği, sevip-saydığı hemşerisine, ağabeyine, ağır bir üslupla, Dönek! Hem de parlak dönek! diyorsun
Hakaret ediyorsun.
Bile bile.
Göz göre göre.
Peki, amacın ne?
Şaşırtıcı değil aslında.
Hani derler ya, Aç adam elini kora sokar!
Sabahın TMSFli yöneticisi Babahanın durumu da bu!
Bileti kesildi ya
Kendi üslubu ile saldırarak, sözüm ona savaşarak gitme gayesinde.
Hızlandırıyor vaycağızım durumunu.
Uyarıldı çünkü Mesut Parlak konusunda. Bak, filanca tarihte sen Mesut Hoca için böyle böyle yazmışsın. Hoş olmamış. Dikkat et! Çalık için Mesut Hoca özel bir adam, farklı bir bağlam deyip, birileri kulağını çekmiş ya
O da aklınca gemileri yakıyor.
Bilirsiniz Babahan İzmir kökenli. O nedenle bizim tarafların âdetini, örfünü, duygusallığını pek bilmez.
Bilmez, bir Malatyalı eğer dostsa, eğer adamsa, eğer vefalı ise bu işin sağına, soluna, örtüsüne, dürtüsüne, laik olmuşuna, olmamışına bakmaz.
Adam satmaz.
Bilmez ki, Parlak Dönüş diyerek verdiği haber yeni patronunun ailesinde kriz yaratmaz.
O anlamaz. Ama benden kaçmaz.."