Malatya'da dernek ve vakıflardan içinde yeraldığı bir grup STK'nın oluşturduğu Ortak Değerler Platformu (ODP) adına yapılan açıklamada, Türkiye'nin Suriye'nin Afrin bölgesinde sürdürdüğü Zeytin Dalı Operasyonu'nun herhangi bir halka yönelik olmadığı belirtilerek, "Bu operasyonlar, emperyalistlerin planlarını boşa çıkarmaya ve bozmaya yöneliktir."denildi.
50 civarında muhafazakar STK'nın ortak görüşünü yansıttığı öğrenilen yazılı metni, Ortak Değerler Platformu Sözcüsü Hüseyin Polat okurken, platform mensubu birçok STK'nın temsilcisi de hazır bulundu.
Destek veren dernek ve vakıfların isimlerinin yeralmadığı, elektronik posta ile malatyahaber.com'a gönderilmeyen, ancak diğer bazı basın kuruluşlarına iletilen açıklama şöyle:
"Suriye halkının 50 yıla yakın bir süredir, kan, gözyaşı ve akla hayale gelmeyecek her türlü zulmü kendilerine tattıran Esed hanedanının sonu olması, bahara çıkmaları umuduyla başlattıkları kıyam, küresel emperyalistler ve kısa vadeli hesapların peşinde olan çıkar grupları tarafından şimdilik akamete uğratıldı. Suriye halkının arzusu kursağında bırakıldı, bahar umutları kışa çevrildi. Demokrasi, insan hakları havarisi evrensel güç odakları önceden umutlandırdıkları Suriyelilerin iradelerini hiçe sayarak, zalim Esed’in füzeleriyle, en modern silahlarıyla karşı karşıya getirip yüz üstü bıraktılar.Sonunda on binlerce ölü,yaralı, sürgün ve taş üstünde taş kalmamış, yerle bir olmuş bir Suriye.
Ve savaş 7. Yılına giriyor.
Önce, Esed’in devrileceğini, devrilmesi gerektiğini söyleyen müstekbirler, sonradan görüşlerini değiştirerek, asıl önceliklerinin, kendi elleriyle Suriye ve Irak topraklarına yerleştirdikleri DAEŞ’i yok etmek olduğunu söylemeye başladılar. DAEŞ terör örgütünü ortadan kaldırmak için en uygun yöntemin ise başka bir terör örgütü olan PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’yi desteklemek olduğunu iddia ettiler. Bu bahaneyle, belki de birçok devlette bulunmayan, bir devlete yetecek kadar, en gelişmiş binlerce tır ve kargo uçağı dolusu silahı terör örgütüne aktardılar. Akıl sahibi her kes, bunca silahın bir terör örgütüne aktarılmasının amacının, bölgeye baş belası olacak 2. bir İsrail terör devleti yerleştirmek olduğunu anladı.
Amerika’nın çıkarları, İsrail’in güvenliği, Rusya’nın Akdeniz’deki egemenliği bunu gerektiriyor olabilir. Ancak Suriye ile 911 km sınırı olan, batılı ülkelerin desteklediği PKK terör örgütüyle 40 yıldır mücadele eden ve bu mücadelede binlerce insanını kaybeden bölgenin en önemli gücü olan Türkiye için durum tamamen farklıydıve buna sessiz kalması düşünülemezdi. Suriye’de yaşananlar, Türkiye açısından bir güvenlik ve beka meselesi idi. Sözde stratejik müttefikleri olan Amerika ve Avrupa tarafından defalarca aldatılan Türkiye’nin artık kendi göbeğini kendi kesmesi gerekiyordu. İşte bundan dolayı, bütün siyasi, diplomatik, hukuki ve askeri hazırlıklar yapılarak önce Cerablus’a, Fırat Kalkanı ve ardından 10 gün önce, Afrin’e “Zeytin Dalı Operasyonu” başlatıldı.
Aslında operasyon, Afrin’e değil, Afrin’in ve Afrinlilerin başına musallat olmuş, emperyalistlerin taşeronu, dış destekli, özelde Türkiye, genelde İslam ümmeti için ciddi bir tehdit haline gelmeye başlamış, terör örgütlerine karşı başlatılmıştır. Bu bölgede yaşayan her kes de bilmektedir ki; yapılan her iki operasyon da, kesinlikle bölgede yaşayan herhangi bir halka yönelik değildir. Bu operasyonlar, emperyalistlerin planlarını boşa çıkarmaya ve bozmaya yöneliktir. Bu hakikati görmeyip, Türkiye’nin sürdürdüğü operasyonu eleştirmeye çalışanlar, isimleri ne olursa olsun, aydın, sanatçı, akademisyen, doktor, mimar, mühendis, avukat fark etmez, bu olayı doğru okuyamaz, anlayamaz ve yaptıkları değerlendirmenin kıymet-i harbiyesi yoktur. Bunlar, kendilerini nasıl görürlerse görsünler, bilerek veya bilmeyerek düşmanın kılıcını sallamakta, emperyalistlerin değirmenine su taşımaktadırlar. Herkes müdahale etsin ama Türkiye müdahale etmesin, Türkiye her zaman müstekbirlerin, emperyalistlerin arzularına göre şekillensin demek, hangi mantıkla izah edilebilir.
İşte buradan hareketle biz, Malatya’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu ORTAK DEĞERLER PLATFORMU olarak, yürütülen bu operasyonların haklı ve ciddi nedenlere dayandığını görerek desteklediğimizi belirtmek istiyoruz. Bununla birlikte, herhangi bir yanlışlığa mahal vermeden, sivillerin zarar görmemelerine azami dikkat ve itina göstererek, başarılı bir şekilde tamamlanması için daima dua ettiğimizi, Rabbimize niyazda bulunduğumuzu buradan ifade etmek isteriz. Hiç kimse, ülkemizin, Dünyanın diğer ucundan gelip bölgemizi istediği gibi dizayn etmesine sessiz kalmasını beklemeye hakkı yoktur. Bizler, bu bölgenin sakinleri ve sahipleriyiz. Emperyalistlerin bölgemiz hakkında ne düşündüklerini, bize ne unutulmaz acıları reva gördüklerini 100 yıldır bizzat yaşayarak gördük. Kesinlikle sessiz veya seyirci kalınmasının doğru olmadığına inanıyoruz.Ülkemizin seyirci kalmasını istemek, eğer hıyanet değilse büyük bir gaflettir. Kendilerine aydın diyenlerin, artık kuklanın arkasındaki kuklacıyı görmesi, kuklanın da ne duruma düştüğünü, kuklacıların kendisini nasıl yolda bıraktığını görerek kukla olmaya razı olmaması gerekiyor. Rabbimiz, Müslümanların güvenliği, huzur ve selameti için çalışan askerlerimize sabır, sebat, başarı ve zafer nasip eylesin. Her türlü, tehlikeden, kötülükten, yanlışlardan, başarısızlıktan muhafaza buyursun. Düşmanlarımızı mahvu perişan etsin, her türlü planlarını başlarına geçirsin, boşa çıkarsın. Bize bu planları çözme feraseti, basireti ve boşa çıkarma gücü nasip etsin."
Görüş Gazetesi- malatyahaber.com