İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhanetin Dönmez, "Alan dışı atama yapılmamalıdır. Derhal hali hazırdaki formasyon programlarına son verilmelidir. Yani öğretmen olarak atanması mümkün olmayan insanların, duygularının sömürülmesi anlamına gelen bu tür uygulamalara son verilmelidir. Çünkü birçok üniversitede bin TL'den başlayıp, 5 bin TL'ye kadar çıkan ücretleri ödemek suretiyle gençlerimiz sömürülüyor" dedi.
Öğretmen Okullarının Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Fethi Gemuhluoğlu Anadolu Öğretmen Lisesi tarafından organize edilen tören, Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda gerçekleştirildi. Törene İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhanetin Dönmez, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut, Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Kerem Yıldırım ile kalabalık bir topluluk katıldı. Törenin açılışında konuşan Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut, "Toplumu şekillendiren, topluma belli düzeyde bilinç imkanı sağlayan öğretmenlerimiz yüz yıllardır bu okullarda yetişiyor. Öğretmen okulları gerçekten dönem içerisinde, Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak donanımda. Son yılarda gerek ülkemiz genelinde, gerek ilimiz genelinde öğretmen okulları sayısında bir artış gösterilmiş, ancak lise düzeyindeki eğitimle sınırlı kalınarak, bu şekilde ortaöğretim düzeyinde öğrencilerimiz eğitimlerini tamamlamaya çalışmıştır. Öğretmen okulları öğrencilerinin üniversiteye girişte Fen liselerinden sonra ikinci sıra da yer almaları bu okullarımızı tercih eden öğrencilerimizin gerçekten çok başarılı öğrenciler olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Öğretmen okulları hiç bir zaman ideolojik yaklaşımlara feda edilmemeli. Tamamen günün şartlarına göre yeniden düzenlenmelidir. Zaman zaman öğretmen okulları biçimsel olarak değişikliğe uğramış, ama özde yine bu okullarımız toplumun öğretmen ihtiyacını karşılamıştır. Ancak, yer yer Türkiye'deki değişik bakış açıları nedeniyle öğretmen okulları ihtiyacından çok fazla, öğretmen okulu aşamasından sonra üniversitelere öğrenci alınmış. Türkiye'de yüz binlerce eğitim fakültesi mezunu öğretmen olma beklentisine bırakılarak, ne yazık ki öğretmen yapılamamıştır. Yapılan son düzenlemeye göre, ihtiyaç kadar eğitim fakültelerine öğrenci alınacak, onun dışında ihtiyaç dışı öğrencinin eğitim fakültelerine alınmaması gerekiyor" dedi.
Malatya'da yaklaşık 10 bin öğretmen bulunduğunu ve il genelinde öğretmen eksiğinin bulunmadığını belirten Bulut, yaklaşık 200 öğretmen fazlalığının bulunduğunu ve bu öğretmenlerinde raporlu ve izinli öğretmenlerin yerine görevlendirildiğini kaydetti.
Bulut, öğretmen okulları sayısını artığını ve buna paralel olarak Akçadağ Öğretmen Lisesi'ne parelel olarak Darende'de, Arapgir'de ve merkezde Fethi Gemuhluoğlu Öğretmen Lisesi ile birlikte 4 tane öğretmen okulu bulunduğunu söyledi.
Bulut, TOKİ'de hizmetini sürdüren Fethi Gemuhluoğlu Öğretmen Lisesi'nin yeni bina inşaatına ise bu yıl başlanacağını ve yanında 300 öğrencilik bir de pansiyon yapılacağını ifade etti.
"EĞİTİM FAKÜLTELERİ EŞİT HALE GETİRİLMELİ"
İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhanetin Dönmez ise, "Öğretmen yetiştirme sorunu sadece eğitim fakültelerinin sorunu değil. Bu konu Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve beraberinde üniversitelerin beraberinde birlikte yerine getirmeleri gereken bir görev. Bu kurumlar arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi gerekiyor. Yeterli bir işbirliğinin olmadığını söylüyorum. Çünkü biz eğitim fakültesi olarak YÖK'ün izni olmadan tek bir öğrenciyi fazladan alma imkanına sahip değiliz. Böyle bir yetkimiz yok. Öyle ise öğretmen istihdamına yönelik sorunlar varsa, bir birimi varsa, çok sayıda öğretmen yetiştirilmişse, bunun taraflarının da sorumluluk yüklenmesi gerekir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ihtiyacını bir perspektif çerçevesinde, önceden belirlemesi, bu çerçevede YÖK'ün kontenjanları belirlemesi, bizim de bunları yetiştirmemiz gerekiyor. Bu açıdan sorunlarımız var. Yeni yeni bu konuda ciddi çalışmalar yapılıyor. Son zamanlarda yine bazı yaşananları hatırlamakta yarar var. Öğretmen açığı ve yığılmalar dikkate alındığında ne yapmamız lazım? Çok ihtiyaç olan alanlarda, hangi alanlar bunlar; özel eğitim gibi, PDR gibi, okul öncesi gibi alanlar da, kontenjanları arttırırken, ihtiyaç olmayan alanlarda kontenjanları azaltıp, eğitim fakültelerinin güçlerini ülkenin acil ihtiyacı olan alanlar da öğretmen yetiştirmeye tahsis etmeleri gerekir. Bir başka nokta, eğitim fakülteleri, ülkenin ihtiyacını fazlasıyla karşılarken, ha bire yeni eğitim fakülteleri açmak, niteliğe katkı da bulunmayacaktır. Yani İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi 40 yıllık bir fakülte. Ama her gün bakıyoruz, yeni eğitim fakülteleri açılıyor. Biz öğretim üyesi bulmakta zorlanıyoruz, onların bulamayacağı açıkken, nitelik sorunları yaratmaktadır. Hali hazırda Eğitim Fakülteleri ihtiyacı fazlasıyla karşılamaktadır. Yapılması gereken şey, bu fakültelerin alt yapı ve öğretim elemanı ihtiyacı açısında desteklenmesi ve niteliğinin arttırılmasıdır. Ayrıca bu fakültelerin akredite edilmesi gerekir. Belirli standartlar ölçüsünde tüm Eğitim Fakülteleri eşit hale getirilmelidir. Bir öğretmenin bu yada şu fakülteden mezun olması nedeniyle niteliği farklı olmamalıdır" şeklinde konuştu.
"ÖĞRENCİLER SÖMÜRÜLÜYOR"
İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burhanetin Dönmez şöyle devam etti: "Bir başka nokta, alan dışı atamalar ve formasyon programları. Bir Eğitim Fakültesi Dekanı olarak söylüyorum, eğitim fakülteleri öğretmen ihtiyacını fazlasıyla karşılamaktadır. Alan dışı atama yapılmamalıdır. Derhal hali hazırdaki formasyon programlarına son verilmelidir. Yani öğretmen olarak atanması mümkün olmayan insanların, duygularının sömürülmesi anlamına gelen bu tür uygulamalara son verilmelidir. Çünkü birçok üniversitede bin TL'den başlayıp, 5 bin TL'ye kadar çıkan ücretleri ödemek suretiyle gençlerimiz sömürülüyor. İhtiyaç varsa amenna. Ama olmadığını, hatta ihtiyaçtan çok fazla yetiştirildiğini ben gayet iyi biliyorum. Yine Talim Terbiye Kurulu'nun 80 sayılı kararı günün ihtiyaçlarına göre yeniden gözden geçirilmelidir. Değişen koşullarda kimlerin öğretmen olabileceğinin yeniden belirlenmesi gerekir."
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.