SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ölseydim de Bu günleri Görmeseydim"

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:12:47
A- A+ PAYLAŞ
Kenan Evren'nin yakınlarına 'Keşke Allah bu kadar yaşatmasaydı. Ölseydim de bugünleri görmeseydim' dediği öğrenildi.
Sözcü'nün haberine göre, 12 Eylül 1980 darbesinin Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Kenan Evren, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya ile yargılandığı davadaki gelişmeleri televizyondan izliyor. Evren, müdahil avukatlarının "Sanıklar kafese konulup yargılansın" sözlerinden hayli etkilenmiş. Bu sözler üzerine Evren yakınlarına, "Çok yaşamak da iyi değil. Keşke Allah bu kadar yaşatmasaydı. Ölseydim de bugünleri görmeseydim. Çok yaşamak iyi değil" demiş.
 
EVREN'İN SAĞLIK DURUMU NASIL?
Kenan Evren sağlık sorunları nedeniyle üç yıldır Ankara Gazi Orduevi bünyesinde bulunan konutta ikamet ediyor. Kenan Evren'in en büyük yardımcısı ise Mihriban hemşire. Yıllardır Evren'in yanında görev yapan Mihriban hemşire, onun sağlık durumunu da en yakından bilen birisi. Evren'in kemik erimesinden dolayı sık sık düştüğünü ve kırıklar oluştuğunu belirten hastane yetkilileri, Evren'in sağlık durumunu şöyle anlattılar: "Kenan Evren 7 yıl önce bağırsak tıkanması nedeniyle hastanemizde büyük bir ameliyat geçirdi. Bağırsaklarının önemli bir bölümü alındı. Önceki yıl da yine sağlık sorunları nedeniyle bağırsaklarının yine bir kısmı alındı. Bağırsakları olmadığından devamlı sindirim sistemi rahatsızlığı var. Buna bağlı olarak tansiyon düşüklüğü, beslenme güçlüğü yaşıyor. Kemiklerinin de yaşlılığa bağlı olarak direnci azalmış durumda. Bu yüzden düşmemesi gerekiyor. Kalp damarında stent var. Beyne giden ana damarlardan birisinde kireçlenme var. Bu durum Evren'in ayağa kalktığında düşmesine ve bayılmasına neden oluyor. Yürümeye bile takati kalmıyor."
 
İFADE İÇİN TELEFONLA ÇAĞRILMIŞ
Evren'in ifadesinin alınması için başlangıçta C. Savcısı tarafından ifadeye telefonla adliyeye çağrıldığı öğrenildi. Ancak, Evren'in yanında bulunan bir görevli "Savcım, Cumhurbaşkanlığı yapmış olan, üstelik yürümekte bile zorlanan bir kişinin adliyeye çağrılmasını takdirinize bırakıyorum. Evinde ifade alırsanız kendisi de memnun olur" dedi. Bunun üzerine C.Savcısı Evren'i adliyeye getirmedi, ifade için evine gitti.
 
EVREN'İ KAHREDEN SÖZLER
Hakkında açılan dava ile ilgili olarak basma açıklama yapmak istemeyen Kenan Evren, davanın gelişimini televizyon haberlerinden öğreniyor. Kendisiyle ilgili haberlere zaman zaman öfkelenen Evren, özellikle "Kafese konulup yargılansın" sözüne isyan etti. Geçmişte kendisine yakın bazı isimlerin yorumları da Evren'i kızdırdı. Yanma, yazarların 12 Eylül harekatından sonra yazdıkları ve daha sonra yazdıklarını içeren kitabı getirten Evren, bunlarla ilgili pasajlar okudu. Evren'in genel sağlık durumunun iyi olmadığını, ancak güçlü bir hafızaya sahip olduğunu belirten bir yetkili, "Evren'in hesap vermek ten değil, yapılan hakaretlerden dolayı büyük rahatsızlık duyduğunu" söyledi.
 
EVREN'İN GENELKURMAY BAŞKANI OLUŞU İLGİNÇ
Darbenin lideri Evren'in, Genelkurmay Başkanlığı'na gelişinin de iyi bilinmediğini belirten, bir dönem çok yakınında olan bir isim, şunları anlattı: "Kenan Evren, emekliliğe hazırlanıp Narlıdere'de bir ev almıştı. Onu yerleştiriyordu Kara Kuvvetleri Komutanlığı için 1. Ordu Komutanı Orgeneral Adnan Ersöz'ün, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Şükrü Olcay'ın, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Fethi Esener'in isimleri geçiyordu. Fakat üçü birden 29 Ağustos'ta emekliye ayrıldı. Kadere bakın ki, sivil hayata uyum sağlamaya çalışan Kenan Evren, üç komutanın birden emekliye ayrılması nedeniyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na getirildi. Ardından da Genelkurmay Başkanı oldu."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız