SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Operasyona Desteğimiz Tamdır Ama.."

0
Güncellendi - 2018-01-31 04:02:41
A- A+ PAYLAŞ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Tabipler Birliğine yönelik operasyona ilişkin, “Sabahın köründe baskın düzenliyorsunuz, gözaltına alıyorsunuz. Neymiş bildiri yayınlamışlar. Sanırsınız ki bildiri zehir zemberek ve iktidar partisini en ağır şekilde eleştiren bir bildiri. Bu tür davranışlar, sizin yaptığınız ve toplumun tümünün desteklediği Afrin operasyonuna gölge düşürür” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugün Türkiye'de 352 bin otizmli çocuk olduğunu ama eğitime ulaşan otizmli çocuk sayısının 26 bin 586 olduğunu belirterek, bu çocukların eğitime ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin gündeminin çok hızlı değiştiğini, yarın sabah ne olacağını kimsenin bilmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Türkiye dışında böyle bir ülkede yok. Her gün insanlar gazeteleri ürkerek eline alınlar. Bir endişe, bir yılgınlık, bir karabulut gibi toplumun üstüne konmak isteniyor. Toplum bundan rahatsız. Bu sabah da bir baktık, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi'ne polis operasyon yapmış. Gözaltına almalar, mahkemeye çıkarmalar. Gözaltına alacaksınız yazı yazarsınız gelir, bu insanlar kaçacak insan değil hepsi doktor. Sabahın köründe baskın düzenliyorsunuz, gözaltına alıyorsunuz. Neymiş bildiri yayınlamışlar. Sanırsınız ki bildiri zehir zemberek ve iktidar partisini en ağır şekilde eleştiren bir bildiri. Yok öyle bir şey” ifadelerini kullandı.

“Bu tür davranışlar, sizin yaptığınız ve toplumun tümünün desteklediği Afrin operasyonuna gölge düşürür”

Kılıçdaroğlu, TTB’nin bildirisini okuyarak konuşmasına şöyle devam etti:

“Savaşa hayır barış hemen şimdi demişler. Vay sen misin bunu diyen. Sabahın köründe tutuklayın, gözaltına alın. Bu tür davranışlar, sizin yaptığınız ve toplumun tümünün desteklediği Afrin operasyonuna gölge düşürür. Çünkü şu algıyı beslemiş olursunuz, "Bir yerde bir hata yapıyoruz, bu hatayı kimse görmesin" diye. Ortada bir hata falan yok. Neden yapıyorsunuz bunu? İnsanlar düşüncelerini özgürce ifade edebilirler. Bütün dünyanın ilgisini farklı bir noktaya çektik. Doktorların üzerine gidiyorlar. Asker bile dağda, terör örgütü mensubunu yaralı yakaladığında, alıyor ekmek, su veriyor hastaneye götürülüyor. Bu ordunun saygınlığı açısından çok ama çok önemlidir. Siz, doktorun düşüncesini açıklamasına tahammül edemiyorsunuz, baskı kuruyorsunuz doğru değil. Türkiye’nin itibarını zedeliyor bütün bunlar. Umarım hükümet bütün bunlardan ders çıkarmış olur.”

“Bizim Afrin'e yapılan operasyona desteğimiz tamdır ama ÖSO ile paralel anılması rahatsızlık oluşturuyor”

Türkiye’nin bulunduğu coğrafya itibarıyla çok stratejik bir bölgede olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Bu bölgede Türkiye'nin bütün bölgeye örnek olabilecek demokratik atılımları atması, bölgeye örnek olması bizim dünyada saygınlık kazanmamız için çok önemlidir. Elbette hiçbir ülke kendi sınırında terör örgütlerinin yuvalanmasını istemez. Hiçbir ülke teröre açıkça destek vermez, terörü sonlandırmak ister. İnsan haklarına evet, demokrasiye evet, teröre hep beraber hayır demek zorundayız. Bu bağlamda bizim Afrin'e yapılan operasyona desteğimiz tamdır ama ÖSO ile paralel anılması rahatsızlık oluşturuyor. Giden bizim ordumuz, neredeyse bunu ÖSO'nun kahramanlığına bağlayacağız. Ordunun kahramanlığını, haysiyetini ve onurunu korumak her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının en temel görevidir. Ayrıca, Mehmetçik kanı ile oy devşirmeye çalışmak da büyük bir ahlaksızlıktır” değerlendirmesinde bulundu.

“Kim sizin memurunuz”

10 Haziran 2014’te Musul Konsolosluğunun basıldığını 49 çalışanın kaçırıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Birisi de bizim Ardahan Milletvekilimiz Öztürk Yılmaz. Bölgeyi en iyi bilen, terör örgütlerini tek tek en iyi bilen kişidir. Eski Büyükelçi. Bölgede çalışmış ve bu kişi şimdi AK Parti'nin hedef noktasında. Her türlü hakaret yapılıyor. Dışişleri Bakanı 'bu benim memurumdu' diyor. Kim sizin memurunuz. Devletin memurunu 'kendi memurun' diye kabul edersen böyle toslarsın” ifadelerini kullandı.

10 Şubat 2015’te grup toplantısında yaptığı konuşmasına değinen Kılıçdaroğlu, “Suriye'yi onaracağız, okulunu, evini, hastanesini, yolunu yapacağız baba ocağına geri dön diyorum. Aradan zaman döndü beyefendi şimdi konuşuyor. "Afrin'de huzur ve güven iklimi tesis ediliğinde yüz binlerce Suriyeli kendi yurtlarına kavuşacaklar." Bana yaptığın eleştiriyi niye yapmıyorsun? Bölge halkı bizim akrabamızdır. Her türlü desteği vereceğiz. Biz şunu da yaptık. Dedik ki, bölgede huzuru sağlamak için Türkiye her türlü çabayı göstersin. Türkiye'nin bölge üzerinde ayrı bir gücü var. Türkiye sözü dinlenen bir devlet olabilir. Öyle bir noktaya geldi ki Türkiye, kendi topraklarından kaçmak zorunda kaldılar. Malı terör örgütüne vererek kaçmak zorunda kaldılar. Süleyman Şah Türbesi'nden söz ediyorum. Şimdi ortalıkta beyefendi kahraman diye geziyor. CHP iktidarda olsaydı, 10 bin şehit gerekirse verirdik, bayrağımız orada dalgalanırdı. Korkaktan kahraman olmaz. Terör örgütlerine teslim olandan kahraman olmaz” açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin çıkarları her şeyin üstündedir”

Türkiye’nin çıkarlarının her şeyin üstünde olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Yeter ki biz hep beraber saygın bir Türkiye'nin kuruluşunu inşa edelim. Bugün geldiğimiz nokta, Ortadoğu bataklığının parçası olan Türkiye’dir. Eğer sözümüzü dinleselerdi, PKK’yı değil Esad’ı değil Obama’yı değil Putin’i değil bizim sözümüzü dinleselerdi bugün Türkiye bölgesinin hem en güçlü hem en saygın ülkesi olacaktı. Türkiye nasıl yönetilir bilmiyorlar. Türkiye'nin tarihini bilmiyorlar. Bütün bunlar olurken yine AK Parti ve kalemşörleri CHP'yi suçluyorlar, sanıyorlar ki biz geri adım atacağız. Feriştahınızla gelin, bir milim geri adım atmayacağız” dedi.

Ekonomide ciddi sorunlar yaşandığını anlatan Kılıçdaroğlu, 13 Ocak 2018’de TBMM’nin önünde gencecik bir çocuğun kendisini yaktığını hatırlattı. Hem televizyonlarda hem de gazetelerde haber bile olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ben dillendirdim, kıyamet koptu. En ağır eleştirileri aldım. Gelsin eleştiriler. En azından o kişinin Meclis’in önünde kendisini yaktığını herkes duydu. Kim bu çocuk? Sıtkı Aydın.” şeklinde konuştu.

Sıtkı Aydın’ın bir gazeteye verdiği röportajı okuyan Kılıçdaroğlu, “Seni TBMM’de dile getiren ilk dile getiren kişi bu kardeşin, CHP. Biz garipten yanayız. Bizim sözümüz lafla değil işledir. Biz ezilenlerin yanındayız. Biz bu ülkede huzur isteyenlerin yanındayız. Sana iş vermeyenleri asla unutmayacağız. Sana sözüm söz bunun takipçisi olacağız. Sıtkı kardeşim bir cümleyi sakın unutma. 'Ne ezen ne ezilen. İnsanca hakça bir düzen için mücadele edeceğiz'" ifadelerini kullandı.

Toplantıda otizmli bireyler adına Binnur Uzun ve Melike Dolay Kılıçdaroğlu'na bir dosya sundu ve hediye takdim etti.

Ankara, iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız