Malatya Valiliği öncülüğünde belediyenin de katkısıyla düzenlenen 1. Malatya Kitap Fuarı’na katılan yayınevi yetkilileri beklenti ve hedeflerinin çok üzerinde kitap satışı yaptıklarını belirterek, ‘Malatyalı kitap okurunun ilgisi şaşırtıcı derecedeydi. Beklentimizin çok üzerinde kitap sattık’ şeklinde ortak görüş açıkladılar.
Fuarın ilk olmasına karşın başarılı bir organizasyon gerçekleştirildiğini söyleyen yayıncılar, fuarın açık kaldığı saatlerin çok uzun olmasından dolayı Malatya’yı gezip tanıma olanağı bulamadıklarını söylediler.
Malatya’da nitelikli bir okur profili ile muhatap olmaktan memnuniyet duyduklarını belirten yayınevi yetkilileri fuarın geleneksel bir kimliğe kavuşturulması gerektiğine de vurgu yaparak, Malatya Kitap Fuarı’nın ‘Anadolu’da kitap fuarı yapılmaz’ şeklindeki önyargıyı yıktığını da söylediler.
Malatyahaber.com Malatya Kitap Fuarı’na katılan yayınevi yetkilileri ile konuştu ve fuara yönelik değerlendirmelerini aldı. Yayınevi yetkilileri Malatya halkının kitaba ilgisini, satış performanslarını ve organizasyonda yaşanan sorunları ve gelecekteki fuarlara ilişkin önerilerini şöyle değerlendirdi:
HECE YAYINLARI – ERDAL ÇAKIR: Malatya’nın kültürel ve sanatsal iklimine zenginlik ve derinlik katacağına inandığım fuar düşüncesini ve pratiğini çok değerli buluyorum ve takdir ediyorum. Ben bir şair ve yayıncı olarak Malatya’nın kültürel ve düşünsel anlamda zengin bir mirasa sahip olduğunu biliyorum. Bu mirasın kitap fuarları ve benzeri girişimlerle yeni kuşaklara aktarılması, kitap okuru ile yazarların, sanatçıların, yayıncıların biraraya getirilmesi Malatya’nın kültürel kimliğini daha da güçlendirecek ve zenginleştirecektir. Fuar ilk olmasına karşın başarılıydı. Hece Yayınları olarak Malatya’nın edebiyat camiasının büyük ilgisini gördük. Ben çok sayıda kitabımı imzaladım Malatyalı şiir severlere. Malatya halkına ve tüm kitap dostlarına şükranlarımı sunuyorum.
DİRİLİŞ YAYINLARI (SEZAİ KARAKOÇ KİTAPLARI) – ŞABAN ABAK: Malatya Kitap Fuarı çok başarılı bir organizasyon olarak gerçekleşti. Hem Malatya Valisi Ulvi Saran hem Belediye Başkanı Ahmet Çakır’a, özellikle de Malatya halkına şükranlarımızı sunuyoruz. Bu fuarı değerli kılan unsurların başında, fuarın valilik, belediye, sivil toplum örgütleri ve bir bütün olarak Malatya halkı tarafından sahiplenmiş olmasıdır. Bir kentin dayanışmasını gördük ve yaşadık kültürel düzlemde. Bu, kültür iklimimizin geleceğine yönelik umutlarımızın daha da güçlenmesine, iyimserlik tonumuzun daha da belirginleşmesine yol açtı. Aynı zamanda bu fuarda yakalanan başarı, yayın ve dağıtım tekelini elinde tutan, kültür yayınları üzerinde monopol oluşturmak isteyen ve bu tekelin kırılmasını istemeyen, örneğin Aydın Doğan gibi tekelleşme eğilimindeki yayıncıların 'Anadolu'da kitap fuarı' olmaz şeklinde ürettiği temelsiz iddianın kırılmasına hizmet etmesi bakımından da önem taşımaktadır. Bu fuar kısa sürede bölgedeki diğer şehirlere de örnek olursa şaşırmayın. Üniversite öğrencileri başta olmak üzere genç nüfusun yakın ilgisi oldukça belirgin düzeyde oldu. Okuyucunun ilgisi ise doğrusu bizim için şaşırtıcı derecedeydi. Sadece Malatya'dan değil, Elazığ, Bingöl ve Mardin'den geldiğini söyleyen insanlar Üstad Sezai Karakoç'un kitaplarına büyük ilgi gösterdiler. Düşünün, 6 günlük fuarın henüz 2. gününde standımızdaki Sezai Karakoç eserlerini bitirdik ve yeniden kitap istedik İstanbul'dan. Fuarın son gününde ise adeta yok sattık. Fuar vesilesiyle, bu tür davetlerin hiçbirine bugüne kadar katılmayan Nuri Pakdil gibi bir edebiyat çınarının Malatya'ya gelmiş olması da bir başka kazanımdır Malatya için. Nuri Pakdil üstadımız ile Malatya'yı gezdik, Battalgazi Ulu Cami'de Cuma namazı kıldık. Pakdil daha sonra Malatya'nın yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden Fethi Gemuhluoğlu'nun memleketi Arapgir'e gitti. Yeniden Malatya'ya dönersek, Malatya kimliği olan bir şehir. Tek başına bu şehir Türkiye'nin tüm değerlerini kendi bünyesinde barındırıyor. Kitap fuarı da bu değerlere artılar kazandıracak. Orta ve uzun vadede Malatya'nın kültürel hayatı çok daha farklı olacak, buna şahitlik edeceksiniz. Kültür, sanat ve bilim dünyasına bundan sonra çok daha güçlü katkılarda bulunacak Malatya. Yarın buradan ayrılıyoruz, ben bir yayıncı ve bir edebiyatçı olarak Malatya'nın kitaba, kültüre, yazıya, şiire gösterdiği derin, samimi ve sahici muhabbete şükranlarımı sunuyorum.
CUMHURİYET YAYINCILIK – HAKAN ŞEHİRLİ: Malatya Kitap Fuarı ilk defa düzenleniyordu ve bu nedenle üst düzey beklentilerimiz, hedeflerimiz yoktu. Zaten Cumhuriyet Yayıncılık olarak biz, Anadolu’daki bu fuarlara ticari hedeflerden öte, kültürel girişimlere destek vermek, bu faaliyetleri zenginleştirmek için katılıyoruz. Buraya gelirken de hem Malatya fuarına destek olmak hem de gelecekteki fuarlar için tanıtım anlamında bir altyapı oluşturma hedefimiz vardı. Fakat Malatya halkının ilgisi satışlarımızın beklentilerimizin üzerinde olmasını sağladı. Kitap fuarı bilinci yerleştiğinde çok daha güzel gelişmeler olacağına inanıyorum. Biz imza günü için yazar getirmedik. Yazarlarımız burada olsaydı Cumhuriyet Yayıncılık açısından çok daha verimli olacaktı. Ama gelecek yıllarda yazarlarımız da Malatyalı kitap okuyucusu ile buluşacak, bunu şimdiden planlıyoruz. Biz Malatya’da şunu gözlemledik: Malatya insanı yıllardır böyle bir kitap fuarının özlemini yaşıyormuş. Fuar bu özleme verilen güzel bir karşılık oldu sanırım. Anadolu artık kitap fuarlarına sahip çıkıyor. Bu çok güzel bir süreç. Bakın, Ordu Kitap Fuarı oldukça başarılıydı, Bartın 16.’sını düzenledi kitap fuarının. Antalya’da Tüyap düzenliyor ve başarılı bir çizgide devam ediyor. Bu örnekler kitap fuarlarının artık İstanbul ve Ankara’ya mahkûm olmadığını, çok geniş bir coğrafyada nitelikli okuyucunun üst düzeyde ilgisini görebileceğini gösteriyor bize. Cumhuriyet Yayıncılık olarak, Malatya’da en çok Mustafa Balbay’ın son kitabı Denizlerin Davası başta olmak üzere tüm kitaplarını, Tuncay Özkan kitaplarını ve Necati Cumalı kitaplarını sattık. Organizasyonda bir sorun yaşamadık. Ama otelin şehir dışında olması ve fuarın açık olduğu sürenin uzun olması Malatya’yı gezmemize, tanımamıza engel olan hususlar oldu maalesef. Bu fuarların tek yönlü işlememesi gerekir. Fuara katılan yayınevleri burada para kazanıyorsa, bir haftalık sürede Malatya’ya da para bırakabilmeliydi. Ama bu olmadı, çünkü Malatya’ya gelen yüzlerce yayınevi personeli ve yöneticisi şehirde 1 saat olsun gezemedi. Gelecekte bu tür planlamaların şehrin yararı da düşünülerek yapılması gerekiyor.
VADİ YAYINLARI – KADİR YILMAZ: Herşeyden önce Malatya’da olmaktan, Malatya halkının misafirperverliğini yaşamaktan çok mutluyuz. Fuar Vadi Yayınları açısından çok iyi geçti. Diğer yayıncılarla da konuşuyoruz, hemen hepsi memnun ve Malatya’daki kitap okurunun düzeyinden ve yoğunluğundan dolayı mutluydu. Fevkalade bir ilgiyle karşılaştık Vadi Yayınları olarak. Sosyoloji, felsefe, tarih, politika eksenindeki kültür yayınlarımız fuarın 2. gününde bitti. Çok şaşırdık bu ilgiye. 3 defa Ankara’daki merkezimizden kitap getirttim ve büyük ölçüde tükettik bunları. Bakın bizim için daha önemli bir şey de, bir haftada Malatya’da kurduğumuz sıkı dostluklar oldu. Sizinle de burada tanıştık ve inşallah iletişimimiz devam edecek. İnönü Üniversitesi’nden çok sayıda akademisyenle, gelecek vaad eden çok sayıda üniversite öğrencisi ile tanıştık mesela. Üniversitedeki hocalarımızın hazırladıkları telif eserlerin yayınlanması konusunda görüş alışverişinde bulunduk, gelecekte yayınevi-müellif işbirliği çerçevesinde çalışmalarımız olacak inşallah. Bir de şunu vurgulamak istiyorum: Malatya’nın hoşgörüsü bizi çok mutlu etti. Biliyoruz ki Malatya’da da 28 Şubat sürecinin çok mağduru var. Ama fuarda hafta boyunca bir taraftan adı 28 Şubat’la anılan Vural Savaş, bir taraftan İslami hassasiyeti yüksek olan kesimlere hitap eden yazarlar, burada birlikte kitaplarını imzaladılar. En ufak bir tatsızlık, en ufak bir tepki olmadı. Tam tersine herkes kaynaştı ve kitap-kültür-okuma temelli çok güzel bir atmosfer oluştu. Bu atmosfer tüm Türkiye’ye örnek olacak nitelikte bir değere sahiptir. Bu fuarın bundan sonra geleneksel niteliğe kavuşması gerekiyor bence. Çünkü Malatya bu sınavdan başarıyla çıktı ve bunu hak ediyor. Fuarın merkezde olması, ziyaretçilerin kolaylıkla kitaba ulaşmasını sağlayan önemli bir avantajdı. Vali Ulvi Saran standları tek tek gezdi, sohbet etti ve her standdan kitap satın alarak örnek oldu. Sonuç olarak Malatya’dan çok güzel izlenimlerle ayrılıyoruz. Bu nedenle, fuarı organize eden Vali Ulvi Saran’a, Malatya Belediyesi’ne, fuar ekibine ve özellikle de bizi bağrına basan Malatya halkına minnettarlığımızı iletmek isterim.
EVRENSEL BASIM YAYIN - SONGÜL ÖZKAN: Ben Malatyalı’yım. Ben ve yayınevimiz Evrensel, Malatya'daki bu fuarı önemsedik ve burada olmak gerektiğini düşünerek geldik. Gelirken beklentimiz, ticari anlamda hedeflerimiz çok yüksek değildi. Fakat beklentimizin üstünde bir satış grafiği yakaladık. Kürt Edebiyatı, Kürt Tarihi, Kürt Dili, Kürt sorunu, sosyalist ve komünist literatür alanındaki yayınlarımızla fuara farklı bir renk kattık. Bizim için sevindirici olan her siyasal kesimden, her dünya görüşünden insanların standımızı ziyaret etmesi ve alışveriş yapmasıydı. Mesela türbanlı bir genç kıza Komünist Manifesto, takkeli bir amcaya Kürt İsyanları'nı, mini etekli bir genç kıza Kürt Edebiyat Tarihi'ni satmak bizim için ticari anlamdan çok daha fazla anlam taşıyor. Organizasyon genel anlamda iyiydi. Ama yayınevlerinin siyasal kesimlere hitap etmesi bakımından incelendiğinde Malatya Kitap Fuarı'nın çoğulcu bir yapıyı oluşturduğunu söylemek bir hayli zor görünüyor. Burada mizah da olmalı, Kürt edebiyatı da. İslamcı yayınevleri de sosyalist yayınevleri de... Evet, biz sosyalist bir yayıneviyiz ve fuardayız. Ama tek örnek olmamalı, yayınevleri 'bir tane de o kesimden olsun' mantığı ile değil, gerçekten çoğulcu bir kültürel arz sağlanması için davet edilmelidir. Evrensel olarak fuara yönelik en önemli eleştirimiz, kültür yayıncılığı fuarlarında eğitim ve dershane eksenli yayıncıların olmasıydı. Kültür yayıncılığı fuarlarında okul ve dershane yayınlarının bulunmasının bir mantığı yok. Profesyonel fuarcılıkta böyle bir uygulama da yok zaten. Siz eğer okuyan bir şehir yaratmak istiyorsanız kitap fuarına getirdiğiniz öğrencileri hergün yaptığınız gibi test kitapları ile değil kültürel yayınlarla buluşturmanız gerekir. Ben 12 Eylül despotizminin tüm acılarını yaşayan bir insanım. 12 Eylül’ün militarist kafası kitapla bombayı eşit tehlikeler olarak lanse etti insanlara. Bu sakat düşüncenin ortadan kaldırılması ve düşünce dünyalarının zenginleşmesi için çocukların 7 gün 24 saat meşgul olmak zorunda kaldıkları test kitaplarından uzaklaşıp biraz da kültür-sanat-edebiyat alanına dair kitaplar okuması lazım. Öğrencilerin fuara getirilmesi güzel, ama çocukların cebinde para yoktu ki kitap alabilsin… Bu fuara binlerce öğrenci getirildi ama herhangi bir öykü kitabı alabilen öğrenci sayısı getirilen öğrencilerin % 10’u bile değil. Anadolu’da kitap fuarı konusuna gelince, Anadolu kitaba aç durumda. Nitelikli kitap sunulduğunda o kitaba sahip çıkıyor, alıyor, okuyor Anadolu insanı. Bir de ‘Kürtler kitap okumaz’ şeklinde imal edilen imaj yıkılıyor artık. Biz çok kitap sattık burada. İnanılmaz derecede Mehmet Uzun kitaplarına talep vardı, ama bizde yoktu. Diyarbakır Fuarı’nda da yoğun ilgi vardı yayınlarımıza. Malatya’da yani memleketimde yayınevi olarak bizi en çok mutlu eden husus ise, entelektüel kesimlerden değil, mesela bir ev kadınının, bir köylü kadının, bir emeklinin kitaplarımıza gösterdiği ilgiydi. Bu bizi çok mutlu etti. Malatya’da memleketimdeki kitap fuarında olmak güzeldi.
İNSAN YAYINLARI – YÜCEL DAĞKUŞ: Bizim açımızdan değerlendirildiğinde Tüyap fuarlarından daha iyi geçti. Çok iyi satış yaptık. Malatya’ya gelirken hedeflediğimiz satışın 2 katından fazlasını yaptık. Somut olarak söyleyeyim isterseniz, Malatya’ya 40 koli kitap getirdik. Ben en az 30 koli kitabı İstanbul’a geri götüreceğimizi düşünüyordum. Ama tam tersi oldu, en fazla 10 koli kitap götüreceğiz. Bir ay önce İzmir Fuarı vardı, bizim için Malatya kadar verimli geçmemişti. Malatya halkının kitaba, kültürel faaliyetlere ve okumaya ilgi düzeyi doğrusu bizi şaşırttı. Çok mutlu olduk. Hem çok uygun fiyatlarla çok nitelikli kitaplar ulaştırmak, hem de okuyucunun ilgisini bulmak iki tarafı da memnun eden bir buluşma oldu. İnsan Yayınları açısından Malatya halkının ilgisini değerli kılan başka bir husus da, yayınevimizin özellikle tasavvuf alanındaki yayınlarına olan büyük talepti. Geleceğe ilişki olarak ise şunu söyleyebilirim: İnşaallah, gelecek yıl düzenlenecek olan fuara da katılacağız. Malatya Kitap Fuarı’nın geleneksel bir kimlik kazanması gerekir. Çünkü Malatya böyle bir fuarın sürdürülmesini hak ettiğini gösterdi. Fuar organizasyonunda aksayan yönler vardı ama ilk olması bakımından bu aksamalar hoşgörüyle karşılanacak düzeydeydi. Temel sorun, fuarın sabah 10’dan gece 22.00’ye kadar açık olmasıydı. Bu çok uzun bir süreydi. Fuar saatlerinin uzunluğu yüzünden dışarıdan gelen fuar katılımcıları Malatya’yı gezemedi, tanıyamadı. Çünkü, fuar ve otel arasında mekik dokuduk 1 hafta boyunca. Ama bu tür sorunlara rağmen fuara hem yayıncılar hem de Malatyalı kitapseverler bakımından son derece başarılı geçti. Vali Ulvi saran başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
GÜNIŞIĞI KİTAPLIĞI – EMRAH ÖZTÜRK: Malatya Kitap Fuarı’ndan memnun ayrılıyoruz. Herşey gayet güzeldi. Okuyucunun ilgisi bizi mutlu etti. Malatya’nın üst düzey bir okuyucu profiline sahip olduğunu gördük ve yaşadık. Satışlardan memnunuz. Organizasyonda önemli bir sorun yaşamadık. Ayrıca çok kısıtlı zamanda da olsa Malatya’yı tanıma fırsatımız oldu. Çok güzel bir şehir, Malatya’yı çok sevdik. Günışığı Kitaplığı olarak Malatyalı kitapseverlere, Malatya halkına teşekkür ediyoruz.
PİNHAN YAYINCILIK – MEHMET SEVER: Fuardan gayet memnunuz. Beklentilerimizi karşıladığını söyleyebilirim. Özellikle üniversite öğrencileri şehri bambaşka bir hüviyete kavuşturmuş. Pinhan Yayıncılık açısından fuarın değerini şöyle anlatmak isterim: Biz yayınevi olarak popüler kitaplar yayınlamıyoruz. Kültür yayıncılığı yapıyoruz. Nitelikli, üst düzey okuyucu kitlesine hitap eden bir yayın portföyümüz var. Bu açıdan gelirken kafamızda soru işaretleri vardı. Ama Malatyalı okuyuculardan çok büyük ilgi gördük. İyi satış yaptık. Malatya’nın entelelktüel düzeyi bizi mutlu etti. Ben Elazığ’lıyım, bu nedenle bölgenin durumunu biliyorum. Malatya Kitap Fuarı çıtası düşürülmezse ve bizim de önerdiğimiz bazı iyileştirmeler yapılırsa bölgede hatta Türkiye’de örnek gösterilecek fuar kimliğine kavuşacaktır. Fuarın düzenlenmesi konusunda öncülük yapan Malatya Valisi Ulvi Saran ve Malatya halkına gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür ediyoruz.
ENGİN YAYINCILIK – A. YALÇIN ENGİN: Herşey çok iyiydi. Beklentilerimizin üzerinde kitap satışı yaptık. Bizim için Tüyap’ta bile böyle bir satış yoktu. Okuyucu profili çok üst düzeydeydi. Günün her saatinde yoğun ilgi vardı. Mesela İstanbul’da saat 16.00’dan sonra ilgi hızla düşmeye başlar. Ama Malatya’da insanlar gece 22.00’de son dakikaya kadar fuarı gezdiler, kitap satın aldılar ve yazarlarla sohbet ettiler. Tek sıkıntımız fuarın açık olduğu sürenin uzun olmasıydı. Bu yüzden çok istememize rağmen Malatya’yı gezemedik, tanıyamadık. Gelecekteki fuarlara da katılacağız. Emeği geçen herkese ve Malatya halkına teşekkürlerimizi sunuyoruz.
TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI – AMİL ÖZGÜN: Böyle bir organizasyon düzenlemek kolay değil. Evet, Malatya Valiliği ve belediye birlikte bu fuarı düzenlemiş, parasal kaynak bakımından belki bu açıdan sorun yaşanmamıştır. Ama, herşey parayla olmuyor. İyi ve organize bir ekip çalışması gerekir. Malatya Kitap Fuarı’nda bu başarı yakalanmış. Bizim açımızdan Tüyap’tan farkı yok bu fuarın. Daha önce İstanbul’da Ankara’da ‘ Anadolu’daki fuarlar, dini yayınlar fuarları kastedilerek ‘Tespih fuarlarından öteye geçmez’ şeklinde bir kanı vardı. Malatya Kitap Fuarı bu yargıyı yıkması bakımından da önemli bir işlev üstlenmiş oldu. Burada bir haftalık sürede yayıncı mutluydu, kitap okuru mutluydu. Çünkü hem çok çeşitli bir yayın arzı vardı, hem de büyük bir okur kitlesinin satın alma talebi vardı. Satış olarak değerlendirdiğimizde ise, TTK olarak iyi satış yaptık. Ama daha iyi yapabilirdik, fakat 1400 çeşit kitaptan sadece 280 çeşit kitap getirdik çünkü ilk olmasından dolayı böyle bir ilginin olacağını kestirmek zordu. Tek üzüntümüz 1 haftadır burda olmamıza rağmen fuar saatlerinden dolayı Malatya’yı gezememiş olmak. Gelecekteki fuarlarda kapanış saatinin en geç 20.30 olması gerekir. Böyle olursa fuar katılımcıları hem Malatya’da para harcar, hem şehri tanıma olanağı yaratılmış olur. Bir de dışardan gelen yüzlerce yayıncı var, bu insanlar için Malatya’yı tanıtma turları, Malatya kültürünü anlatan sosyal aktiviteler yapılırsa fuar mükemmel düzeyde amacına ulaşmış olur. Organizasyon genel olarak iyiydi. Ama özellikle yemekhanenin hijyen koşulları kötüydü. Daha sağlıklı bir ortamda yemek yemek isterdik. Yemekhane ve kafeterya için aynı mekânın kullanılmış olması da doğru değil. Bu mekânların birbirinden ayrılması gerekirdi. Malatya’yı unutmayacağız, hep güzel hatırlayacağız.
KANGURU YAYINLARI – AYDIN ŞİMŞEK: Kitap fuarı algısının oluşması ve gelişmesi bağlamında yapılan bu girişim bence çok kıymetli. Ama ilkinden daha önemlisi sürekliliğin sağlanmasıdır. İlk olması bakımından fiziksel altyapı ancak bu kadar olurdu zaten. Bundan sonra ise çadırdan ileri bir düzeye getirmek gerekir fiziki mekanı. Yayınevi seçimi konusunda daha geniş bir yelpaze oluşturulmalıydı. Mevcut haliyle yayınevi seçimi dar bir çerçevede yapılmış izlenimi veriyor. Kitap fuarları özgürlükçü ortamlar olmalı, her siyasal görüşten yayınevine yapıtlarını okuyucuya özgürce ulaştırabilme olanağı sunulmalıdır. Malatya boyutuna bakarsak, Malatya halkının kitaba olan ilgisi şaşırtıcı düzeydeydi. Hem yayınevlerinin satışa sunduğu kitaplara hem imza gününe gelen yazarlar standardı yüksek bir okuyucu profili ile muhatap oldu. Hem bir şair hem de bir yayıncı olarak benim için fuarın en güzel yanı ise, halkın fuara katılımının gezi amaçlı değil, doğrudan kitabı hedef alan bir yönelimle gerçekleşmiş olmasıydı. Organizasyonda aksamalar vardı, ama ilk olması açısından bunlar hoşgörüyle karşılanabilir. Fakat yemekhanenin hijyen sorununu dile getirmek zorundayım. Fuar alanına yakın seyyar tuvaletler konulabilirdi. Bunun dışında, şayet gelecekte bu fuar devam ettirilecekse –ki ettirilmelidir kesinlikle- fuar alanı ile söyleşi salonları içiçe olmalıdır. Fuar bağlantılı söyleşiler, konferanslar fuar mekânından uzakta bir mekanda gerçekleştirilemez. Çünkü zaten fuar alanına binlerce insan toplanıyor. Siz neden birarada bulunan bu insanları yazarların, sanatçıların, şairlerin söyleşileri için başka mekanlara gönderiyorsunuz? İnsanlar fuarı gezer, alışverişini yapar, sonra söyleşi programına göre fuarın hemen yanındaki salonlara yönelir. Dünyada bu böyle yapılıyor, Malatya’da da böyle yapmalı. ‘Anadolu’da kitap fuarı yapılmaz, yapılsa da başarılı olmaz’ şeklinde, önyargı demeyelim ama, böyle statik bir düşünce vardı. Ama şimdi yayıncılar ‘İyi ki Malatya’ya gelmişiz’ diyorlar. Biz de Kanguru Yayınları olarak bu fuardan memnunuz ve oldukça heyecanlı ayrılıyoruz. Gelecek yıl da katılmayı istiyoruz. Satış rakamlarımız iyi düzeyde: Fakat bu çok da önemli değil. Önemli olan kitap bilincine dair dokunun geniş kitleler bazında yerleşik bir pozisyon almasıdır. Biz bu sürece katkı için buraya geldik ve geldiğimiz için de mutluyuz. Malatya’ya teşekkürlerimizi iletiyoruz.
DOĞAN YAYINCILIK – LEYLA DOĞAN: Çocuk bölümünde çok kitap sattık. Çocuklar çok ilgili davrandı kitaplara. Okullardan gelen öğrenciler bizim açımızdan fuarı olumlu etkiledi. Fuar bizim için gayet güzel geçti.
TÜRK DİL KURUMU (TDK) – AHMET AKDEMİR: İstanbul ve İzmir fuarlarından sonra en büyük ilgiyi Malatya’da gördük. Hem satış hacmi olarak hem de insanların kitaba olan ilgisi çok hoşumuza gitti. Okuyucu profilinin son derece nitelikli olduğunu gözlemledik. Hedeflediğimizin üzerinde bir satış hacmine ulaştık. İnanıyorum ki, bu fuara davet edildiği halde gelmeyenler büyük pişmanlık duyacaklar. Fuarda 12 saat çalışma süresi olunca Malatya’yı tanıyamadık, şehirden alışveriş yapamadık maalesef. Gelecekte planlamanın bu yılın yanlışları gözönüne alınarak yapılırsa Malatya da dışardan gelen katılımcılardan fayda sağlayacaktır. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
SABAH – TURKUAZ YAYINCILIK – AHMET YEGİN: Beklentimizin çok üzerinde bir ilgi gördük. Çok memnunuz Sabah-Turkuaz Grubu olarak. Fuarın 6 günlük süresi kısaydı, gelecek yıl 9 güne çıkarılırsa çok daha iyi olur. Biz bunu sayın valimize önereceğiz. Gelirken kafamızda soru işaretleri vardı, fakat Malatya halkının yoğun ilgisi bizim için çok hoş bir sürpriz oldu. Ziyaretçilerin ve katılımcıların yaşadığı en önemli sorun fuar çevresinde tuvalet olmamasıydı. Yemekhanenin hijyenik koşulları da iyi değildi. Fuarın açık olduğu saatlerin çok uzun olması fuar katılımcılarının Malatya’yı gezmesini ve esnaftan alışveriş yapmasını engelleyen unsurlar oldu. Fuar katılımcıları Malatya’da çok para harcayabilirdi ama fuardan otele, otelden fuara gitmek dışında bir aktiviteye katılamadık Malatya’da.
UĞUR MUMCU ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK VAKFI (UMAG) –PINAR DERELİER: Açıkçası Malatya’da bu kadar ilgi göreceğimizi beklemiyorduk. Diğer fuarlarla kıyasladığımızda çok iyi geçti bu fuar. İnanılmaz bir şey ama, fuarın kapanış saatlerinde bile son dakikaya kadar yoğun ilgi yaşadık. Malatyalı kitap okuyucusu bu açıdan takdire layık bir profil çizdi bir haftalık sürede. UMAG olarak Anadolu’daki bir kitap fuarına ilk defa katıldık. Birincil amacımız ticari değildi. Uğur Mumcu kitaplarının ve UMAG faaliyetlerinin tanıtımını yapmayı hedefliyorduk öncelikle. Malatyalı okuyucunun yakın ilgisi sayesinde hem tanıtım hem de iyi düzeyde satış yaptık. Getirdiğimiz kitaplarımızı bitirdik. Uğur Mumcu’nun tüm kitaplarına büyük talep vardı. En çok Uğur Mumcu’nun en çok bilinen yapıtlarından Sakıncalı Piyade ve Kürt Dosyası kitaplarını sattık. Setlerimiz vardı, bayağı sattık. İzmir Fuarı’nda bile bu kadar yoğun ilgi yoktu. Buradan hareketle şunu söyleyebiliriz: Yayıncıların Anadolu’ya yayılması, gitmesi gerekiyor. Çünkü insanlar kitaplara aç. Ve bu açlık nitelikli, kaliteli kitaplarla tatmin edilmelidir. Bu görev de biz yayıncılara düşüyor. Fuarda ufak-tefek aksamalardan başka ciddi bir sorun yaşamadık. Ama gelecek yıllarda artık bu fuar çadırda değil daha modern mekânlarda yapılmalı. Günde binlerce insanın girip-çıktığı bir alanda havalandırma sorunu olmamalı.
HAYAT YAYIN GRUBU – YAKUP DEMİR: Fuar güzel geçti, Malatya’ya yakışan bir fuar oldu. Öncelikle Malatyalı kitapseverlere şükranlarımızı sunuyoruz. 7 yıldan buyana fuaralara katılıyoruz. Malatya bir Tüyap Fuarı değil. Zaten Tüyap’la kıyaslamak doğru değil. Ama Kocaeli, Ordu ve bazı başka illerde valiliklerin düzenlediği kitap fuarlarından çok daha iyi organize edilmiş diyebiliriz. Tatmin edici düzeyde satış yaptık. Yazarlarımızın imza günleri dolu dolu geçti. Organizasyonda yaşanan sorun olarak şunu söyleyebilirim: Buraya binlerce öğrenci getirildi okullardan. Ama bu öğrenciler fuar girişinden sonra sağ koridora yönlendirildi, sadece sağ koridordaki yayınevleri satış yapabildi. Girişe göre solda olan koridordaki yayınevleri öğrencilere satış yapamadı bu yüzden. Bir başka sorun ise, çadırdan artık kurtulmak lazım. Çünkü yağmur yağdığında çadır birçok yerden su çekti ve bizi olumsuz etkiledi. Ama herşeye rağmen hem Malatya hem yayıncılar zengin içerikli bir kültürel hafta yaşadık hep birlikte. Emeği geçenlere teşekkür borçluyuz.
BİLGİ YAYINEVİ – MUSTAFA KUMRU: Malatya Kitap Fuarı ilk olmasına rağmen güzel geçti. Bu kadar ilgi göreceğimizi beklemiyorduk. Çağdaş ve bilinçli bir okur profili ile muhatap olmak bizi çok mutlu etti. Yazarlarımız Vural Savaş’a ve çocuk edebiyatının bol ödüllü yazarı Mavisel Yener çok sayıda kitap imzaladı okurlarına. Vural Savaş 750 civarında kitap imzaladı. Öğrencilerin belirli kitaplar, örneğin 100 Temel Eser’den herhangi biri konusunda yönlendirilmeden fuara getirilmesi bir eksiklikti. Çünkü çocuklar hangi kitapları alacağını bilmiyor. Çocukların bu anlamda bir yönlendirmeye ihtiyacı vardı diye düşünüyorum. Organizasyon bazı sorunlara karşın güzeldi.
TİMAŞ YAYINLARI – CUMA YENER: Fuar güzel ve yoğun geçti. Malatya da yayınevleri de üstlerine düşeni yaptı. Fuar Malatya ve Türkiye için güzel bir kültürel kazanım oldu. Beklentilerimizin üzerinde satış ve ziyaretçi oldu. Bizim açımızdan bu fuarın bir başka özelliği ise, fuarın düzenlenmesi konusunda katkımızın olmasıydı. Yani çorbada bizim de tuzumuzun bulunması ve fuarın güzel geçmesi bize işin mutfağında olmamız bağlamında da mutluluk verdi. Fuarın açık olduğu saatlerin uzun olması bizim personel sıkıntısı yaşamamıza neden oldu. Çünkü, İstanbul’dan 8 personelle geldik buraya. Malatya’dan da 15 üniversite öğrencisi ile çalıştık 1 hafta boyunca. Bu öğrencilerimiz yurda giriş saatlerinde standdan ayrılmak zorunda kalınca biz müşteriye yetişemez duruma düştük. En çok Ahmet Günbay Yıldız, Hekimoğlu İsmail ve Mustafa Armağan kitapları sattık. Ahmet Günbay Yıldız 3 gün boyunca kitaplarını imzaladı okuyucularına, imza atmaktan yoruldu. Böyle yoğun bir ilgi yaşadık.
NESİN VAKFI – AYŞEGÜL SEVİNÇ: Fuar umduğumuzdan güzel geçti. Beklentilerimizin üzerinde satış yaptık. Hedefimizi aştık Malatya’da. Tekrarını istiyoruz elbette. Gelirken bazı yayıncıların kafalarında soru işaretleri olduğunu biliyoruz, ama bizim kafamızda herhangi bir soru ya da önyargı yoktu. Çünkü Malatya’nın okuyan bir şehir olduğunu biliyorduk. Ali Nesin’in imza günü çok yoğun geçti. Çok sayıda kitap imzaladı Ali bey. Malatya’dan mutlu ayrıldı. Malatya’yı çok sevdik ama yeterince gezip tanıyamadığımız için de üzgün ayrılıyoruz bu güzel şehirden. Malatya Kitap Fuarı’nın Tüyap’la kıyaslanması doğru değil. O aşamaya gelmesi için henüz çok erken. Ama ilk olmasına rağmen oldukça başarılıydı. Şunu da belirtmek gerekir, gelecek yıllarda artık çadırdan çıkması gerekiyor fuarın. Çünkü havalandırma konusunda ciddi olumsuzluklar yaşadık. . Malatya halkına, Malatya’ya bize gösterdikleri sıcak ve samimi ilgiden dolayı, kitap dostu oldukları için, okuyan bir şehir olduğu için teşekkürlerimizi iletiyoruz.
İLETİŞİM VE DERGAH YAYILARI – İBRAHİM HAKKI ÖZKAN: Beklediğimizden daha iyi bir katılım ve satış grafiği yakalayarak geçti fuar. Malatya’da bu kadar çok sayıda ve bu kadar üst düzey profilde okuyucu ile karşılaşacağımızı tahmin etmiyorduk. Organizasyonda aksamalar vardı ama başarılıydı. Dergah Yayınları olarak en çok Ahmet Hamdi Tanpınar, Mustafa Kutlu ve Nurettin Topçu, İletişim Yayınları olarak en çok Cemil Meriç, Murat Menteş ve Emrah Serbes kitapları sattık. Fuarda çocuk yayınlarına ait ayrı bir koridor oluşturulması gerekirdi. Bunun yapılmaması nedeniyle bazı sorunlar yaşandı. Fiziki şartlarda da bazı sorunlar yaşadık, ama herşeye rağmen 1 hafta çok olumlu geçti yayınevleri açısından ve Malatyalı okur bakımından. Sonuç olarak, Allah Malatya’dan razı olsun diyorum.
HABER - FOTOĞRAF : Niyazi DOĞAN- Güler HAZAR