Türkiye Cumhuriyeti'nin 8'inci Cumhurbaşkanı, hemşehrimiz Turgut Özal için, ölümünün 18'inci yıldönümünde, memleketi olan Malatya'da anma töreni düzenlenmemesi eleştiri konusu oldu.
17 Nisan 1993'de vefat eden merhum Özal için, geçtiğimiz yıllarda Valilik, Belediye ve İnönü Üniversitesi tarafından zaman zaman ayrı, zaman zaman da müşterek anma programları düzenlenirken, bu yıl 17 Nisan'da herhangi bir program yapılmadı.
Turgut Özal'ın ölüm yıldönümü dolayısıyla Malatya'da organize edilen tek etkinlik, 18 Nisan Pazartesi günü Gazeteci- Yazar Ali Bulaç'ın katılımıyla, saat 14.00'de Belediye Konferans Salonu'nda yapılacak olan "Turgut Özal'ı Anma" konulu bir konferans.
Malatyalı olan ve bu özelliğini de sık sık dile getiren merhum Özal için, Malatya'da "doğru- düzgün bir anma töreni programı yapılmaması", belediyenin tek organizasyonunda da konuşmacı olarak Özal'la çok yakın çalışmış onlarca isim varken, Ali Bulaç'ın seçilmesi eleştiri konusu oldu.
Merhum Cumhurbaşkanı Özal için, adını taşıyan bir sağlık merkezini bünyesinde barındıran İnönü Üniversitesi'nden de bir anma töreni yapılmaması bir başka eleştiri konusu.
İSTANBUL'DA TÖREN..
Özal için İstanbul'da, mezarı başında bir tören yapıldı. İstanbul Valiliğinin organize ettiği törenin yanı sıra, Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nin de katkısıyla programa Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen vatandaşlar katıldı.
Tören için yerini alan Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, babasının 18. Ölüm yıl dönümü nedeniyle anıt mezarda bulunduğunu belirterek, insanların sevgisinin ve ilgisinin azalmadan devam ettiğini söyledi. Sağlığında babasına Türkiye için yaptığı en önemli icraatını sorduğunu söyleyen Özal babasının da, "Türkiye'de ne turizm ne imar ne de başka bir konu. En önemli şey zihniyet değişimidir. Türkiye'deki insanların zihniyetini değiştirdik." cevabını verdiğini söyledi.
Semra Özal da ölümünün üzerinden 18 yıl geçmiş olmasına rağmen sevgi ve ilgisinin devam ettiğini söyledi.
MESAJLAR..
AKP Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz, Özal'ın ölüm yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda, "Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaşkanı hemşehrimiz Turgut ÖZALı vefatının 18. Yıl dönümünde rahmetle anıyoruz.
Türkiyeyi dünyaya açan, Modern Türkiyenin temelini atan, milletiyle bütünleşmiş, Halkın Cumhurbaşkanı, Sivil Cumhurbaşkanı olarak gönüllerde müstesna bir yer edinmiş; bilgisi, birikimi, vizyonu ve icraatlarıyla Ülkemize çağ atlatmış olan 8. Cumhurbaşkanımız hemşehrimiz Turgut Özalı rahmet ve minnetle anarken, Onun özlemini duyduğu Modern Türkiyeyi hep birlikte inşa etmenin huzuru içinde olduğumuzu bildirmek istiyor, milletimize tekrardan başsağlığı dileklerimi sunuyorum.. Ruhu şâd, Mekânı Cennet Olsun."dedi.
AKP İl Başkanı Bülent Tüfenkçi'nin mesajı da şöyle:
"Turgut Özal, hayatı boyunca, aktif siyasetle uğraştığı yıllarda ve nihayetinde en üst noktalarda üstlendiği görevlerde de savunduğu düşünceler, ülküler uğrunda çalıştı.
Özal, bir düşünce ve hamle adamı, Türk toplumunun yetiştirdiği, uluslararası bir lider, bir dünya siyasetçisi, halkın içinden, sivil, dindar, demokrat bir Cumhurbaşkanı, Türk toplumunun yetiştirdiği, uluslararası bir lider, bir dünya siyasetçisi, kendisiyle ve değerleriyle barışık bir siyasetçi, korkusuz bir girişimci, reformcu bir liderdir. O, ekonomide, felsefede, siyasette, dış politikada zihniyetleri değiştiren Anadolu coğrafyasının çok renkli insanlarından birisidir.
Turgut Özal, Türkiyenin kaderini değiştiren, Çağ Atlayan Türkiye düşünü zihinlerimize inançla ve yeniden yerleştiren Devletini ile Milletini kucaklamayı başaran bir siyasetçi ve Devlet Adamıdır.
Turgut Özal dönemi, Türkiyenin birçok alanda dönüşümü tanıdığı yıllar olmuştur. Dönüşüm, Özal ile toplumsallaşmış, yaygınlaşmış ve derinleşmiştir. Yaşamı etkileyen bir işlevsellik kazanmıştır. Merhum Özal, Türkiye'de enerji, telekomünikasyon, ekonomi politikaları, dış ticaret gibi çeşitli alanlarda önemli gelişme ve ilerlemelerin önünü açmıştır.
Cumhurbaşkanlığı görevine geldiğinde, TBMMde yaptığı teşekkür konuşmasında; 21. Yüzyıla doğru giderken, üç büyük, üç temel hürriyeti geliştirmenin, sımsıkı korumanın uygar dünyanın önde gelen devletlerinden biri olmamızın vazgeçilmez şartı olduğunu görmeliyiz. diyen Turgut Özal, bunları düşünce hürriyeti, evrensel anlamda din ve vicdan hürriyeti ve teşebbüs hürriyeti olarak sıralamıştır.
Bu hürriyetlerin milletimizin yaşam kalitesini yükselteceğini; dünyanın değişen şartları ne olursa olsun, kendi kaderini tayin etme konusunda milletimizi daha güçlü kılacağını savunmuştur.
Özal, inançlara saygılı, bireyi esas alan devlet anlayışını, hoşgörü, dayanışma gibi temel değerleri her şeyin üstünde tutmuştur. Uluslararası bir lider olarak, dış politikada da bu öncelikler üzerinden ülkesi için çalışmıştır.
Turgut Özal, İslâm kimliğiyle evrensel değerleri uzlaştıran bir lider olmuş, toplumun manevi değerlerine kayıtsız kalmamış ancak istismara da yönelmemiştir. Ben öbür dünyaya inanır ve bu dünyanın bir geçiş yeri olduğunu düşünürüm. Öbür dünyada bugün yaptıklarının hesabı sorulur. İlim sahibinden ilmini, para sahibinden paranı doğru yolda kullandın mı diye sual edilir. Bize de, sana hizmet imkânı verdik, bu imkânı iyi değerlendirdin mi diye sorulur diyen Merhum Özalı ölümünün 18.yıldönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz."
AKP 6. sıra milletvekili adayı Dr. Şanal Tosun da, şu mesajı yayınladı:
"Değerli Malatya'lı hemşerilerim
Sizlere burada merhum Turgut Özalın hayatından bahsetmeyeceğim.
Eserleri ortada. Ondan da bahsetmeyeceğim. Bunları zaten bilmeyen var mı?
Ben, 1927 yılında Malatyamızda doğan, öz be öz Malatyalı merhum Turgut Özalın yaşam felsefesinden ve eserleriyle Türkiyeye çağ atlatan ufkundan kısaca bahsetmek istiyorum;
1993 yılının 17 nisan günü
Ne karanlık bir gündü o.
Sadece Türkiye, Türk insanı değil, dünya bir liderini kaybetti.
Zeki, çalışkan, hoşgörülü, ufku geniş, yeniliklere açık, vizyon sahibi bir insandı O.
Uzlaşmacı tavrıyla gerilimden, kavgadan hep uzak durdu.
İyi bir devlet adamıydı. Türkiyeyi iyi tanıyordu.
Bilgi birikimi bulunduğumuz çağın ötesindeydi.
Başbakan olduğunda ortaya koyduğu projeleriyle herkesin başını dönderdi.
Hızlı düşünen ve hızlı hareket eden bir insandı.
İçte yaptığı reformlar ile ülkeyi durağanlıktan kurtarırken Ortadoğu ve Avrupadaki siyasi gelişmeleri de yakın takibe almıştı. Bu konuda zamanının ABD başkanlarına adeta danışmanlık yapıyordu.
İlk kez onun zamanında Türk insanı dış dünya ile tanıştı.
İhracat seferberliği başladı.
Bacasız fabrika diye isimlendirdiği turizme büyük önem verdi. Ülkemize gelen turist sayısı her yıl katlanarak artıyordu.
Türkiyeyi Kafkasyadaki Türkî devletlerle kucaklaştırdı ve ağabey rolü üstlendi. 21. yüzyıl Türklerin yüzyılı olacakdiyordu. Aklındaki ekonomik ve siyasi birlikteliği gizli tutsa da onun bu konudaki gayret ve çabaları Avrupayı, hatta ABD yi telaşlandırdı. Ama bu sentezi gerçekleştirmeye ömrü vefa etmedi.
Türklük ve İslam düşüncesini bütün dünyaya yaymak gerekliliğine inanmıştı.
Onu sevenler kadar sevmeyenleri de vardı.
Sevmeyenler onu anlayamayanlardı.
O bir dünya lideriydi.
Dolu dolu yaşamı ile bir döneme damgasını vuran Turgut Özal da bu dünyadan geçti.
17.Nisan. 1993 günü dünyadan bir yıldız kaydı
Mekânı cennet olsun."