Yargıtay 6. Ceza Dairesi, takip ettikleri kişinin üzerine yapışkan madde sürerek kirleten ve mağdur üzerini temizlerken yere bıraktığı para dolu çantasını çalan hırsızlara, "nitelikli hırsızlık" suçundan verilen cezayı onadı.
Alınan bilgiye göre olay Denizli'de yaşandı. İki hırsız, bir firmada çalışan R.T'yi, firmanın ödemeleri için 4 ayrı bankadan çektiği parayla yolda yaya olarak ilerlediği sırada takip etmeye başladı.
Bir süre sonra R.T'ye yaklaşarak hissettirmeden üzerine yapışkan madde süren hırsızlardan biri, "üzeriniz kirlenmiş" diyerek R.T'yi uyardı. Mağdur, elindeki para dolu çantayı yere bırakarak, ıslak mendille üzerini temizlemeye başladı. Bu sırada hırsızlardan diğeri, içinde 20 bin dolar ile 30 bin lira bulunan çantayı alarak kayıplara karıştı.
Yaşanan olayın ardından kimlikleri tespit edilen hırsızlar hakkında dava açıldı. Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan sanıklara, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), "nitelikli hırsızlık" suçunu düzenleyen 142/2-b maddesindeki "özel beceri ile hırsızlık yapmak" suçundan 6'şar yıl hapis cezası verildi.
Sanıkların yerel mahkeme kararını temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtaya geldi.
Çantayı yere bıraktıktan sonra yapılan hırsızlık "nitelikli" sayılır mı?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinde, "mağdurun elindeki çantayı yere bıraktıktan sonra sanıkların eylemlerini gerçekleştirdikleri" belirtildi. Bu nedenle sanıkların eyleminin, "nitelikli" sayılamayacağı öne sürülen tebliğnamede, sanıklara "hırsızlık" suçundan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 6. Ceza Dairesi, dava konusu uyuşmazlıkta, çantanın yere bıraktıktan sonra çalınması eyleminin, "hırsızlık" veya "nitelikli hırsızlık" suçlarından hangisini oluşturduğunu irdeledi.
Daire, inceleme sonunda, sanıkların eyleminin "nitelikli hırsızlık" olduğu kanısına vararak, temyiz itirazlarını reddetti, yerel mahkemenin kararını onadı.
Eylemleri "pislikçilik"
Dairenin kararında, "hırsızlık suçu özel beceriyle işlenmişse TCK'nin 142/2-b maddesinde düzenlenen nitelikli halin söz konusu olduğu", özel beceriyle yapılmış hırsızlığın "nitelikli hırsızlık" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Kararda, "tırnakçılık", "muslukçuluk", "pislikçilik" yöntemleriyle işlenen hırsızlıkların özel beceriyle yapılmış kabul edildiği vurgulanarak, sanıkların dava konusu olayda gerçekleştirdikleri eylemlerinin de "pislikçilik" olarak tabir edildiği aktarıldı.
Dairenin içtihatlarına göre, hırsızlık suçunun nitelikli hallerini düzenleyen TCK'nin 142/2-b maddesinde, kapkaç suretiyle hırsızlık ve özel beceriyle hırsızlık fiillerinin, "ya da" sözcüğüyle birbirinden ayrıldığı, hırsızlık suçunun özel beceriyle işlenmesi halinde, ayrıca suç konusu şeyin elde veya üstte taşınan eşya olmasının gerekmeyeceği vurgulandı.
Mağdurun elindeki para dolu çantayı yere bıraktıktan sonra sanıkların eylemlerini icra ettiği gerekçesiyle TCK 141 kapsamında cezalandırılmasının istenildiği ancak eylemin özel beceri ile işlendiğine işaret edilen kararda, bu sebeple çalınan eşyanın elde veya kişinin üstünde olup olmadığının bir öneminin bulunmadığı bildirildi.
Dairenin kararında, şunlar kaydedildi:
"Hırsızlık suçunun varlığından söz edebilmek için, zilyedinin rızası olmaksızın başkasına ait taşınır bir malın bulunduğu yerden alınması gerekir. Sanıkların başından itibaren mağduru takip ettikleri, önce üzerini kirletip, sonra da yardım ediyormuş gibi davranarak dikkatini dağıttıkları, özel beceriyle hazırladıkları mizansen sonucunda mağdurun özenle korumaya çalıştığı içi para dolu çantayı çaldıkları anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin hukuki nitelendirmesinin usul ve kanuna uygun olduğu, verilen mahkumiyet hükmünde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır."