Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye yüklenerek, "Ben Pensilvaya'daki adamdan neden icazet alacağım ki bana icazeti halkım verdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimleri için Malatya'da yaptığı mitingde, "Malatya, Battalgazi'nin şehri Malatya, kayısının başkenti Malatya, merhum Özal'ın yadigarı Malatya, eşi bulunmaz Malatya, gönülleri coşturan Malatya, Allah'ına kurban Malatya. Bugün Malatya yine güzel bir tarafta rahmet bir taraftan bereket. Sevginiz, muhabbetiniz, ahde vefanız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Rabbim yolunuzu bahtınızı açık etsin. Malatya vakit birleşik vakti diyor muyuz? Malatya, vakit Malatya vakti diyor muyuz? Vakit, Türkiye vakti diyor muyuz? Unutmayın yaparsa yine AK Parti yapar. Gelirken yolda bir pano gördüm, ortak paydamız Malatyaspor. Malatyaspor'a ne yaptınız ki ortak paydamız Malatyaspor diyorsunuz. Malatyaspora yine AK Parti yaptı. Malatya Stadını kim yaptı, biz yaptık" diye konuştu.
16 YILDA ÜLKEMİZİ 3,5 KAT BÜYÜTTÜK
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçtiğimiz 16 yılda ülkemize her alanda 3,5 kat büyüttük. 20 yıl öncesinin Malatya'sını düşünüyorum, nerede o Malatya nerede bugünkü Malatya. Alt ve üst yapısıyla bugün bambaşka bir Malatya var. 2023 hedeflerimize ulaşarak ülkemizi 2 kat daha büyütmeye talibiz. Bizim siyasetimiz, daima hizmet siyaseti olmuştur. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olamaya geliyoruz. Bugüne kadar hep bu anlayışla çalıştık. 24 Haziran'da milletimiz hizmet için, yatırım için projele için destek istiyoruz. 24 Haziran'da güçlü hükümet için cumhurbaşkanlığında şahsımı, mecliste AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız? Sizlerin desteğiyle irade, erdem ve cesaretle hep beraber Türkiye'yi şahlandırıyor muyuz? Malatya bu heyecanıyla ve desteğiyle yanımızdaysa Allah'ın izniyle 24 Haziran akşamı sandıklar 6'da 6 diyecek mi? Rabbim hepinizden razı olsun."
CHP YATIRIM YAPTI MI BURAYA?
Malatya'ya 16,5 katrilyon yatırım yaptıklarını kaydeden Erdoğan, "Ah ah bu CHP, bu tür yatırımlar yaptı mı buraya? CHP'de laf var... Eğitimde 4 bin 552 yeni derslik yaptık. Üniversiteyi biz yaptık mı? Şehrimize ikinci devlet üniversitesini kazandırdık mı? Biz yaparız, onlar laf üretir biz icraat üretiriz. Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nin müjdesini yaklaşık 1,5 ay önce rahmetli Özal'ın vefat yıldönümünde milletimizle paylaşmıştık. Yüksek öğrenim talebelerimiz için 8 bin 221 kişilik yurtlar açtık. Malatya Stadyumu 27 bin kişilik kapasitesiyle modern imkanlarıyla şehrimize ve takımımıza yakışır bire eser oldu. Çıkmış 'Malatyaspor ortak paydamız' diyor. Nereden senin ortak paydanız oluyor? Ne yaptınız, ne verdiniz? Malatyaspor'da stadın hakkını veriyor. Yeni stadın yapılmasıyla artık ihtiyaç kalmayan eski stadın yerini de ne yapıyoruz, Millet Bahçesi yapıyoruz. Eski stadın yerini sizler için Millet Bahçesi olacak. İngiltere'de Hyde Park olacakta, niçin benim Malatya'mda da millet bahçesi olmasın" ifadelerini kullandı.
ONLAR LAF ÜRETİR
''Onlar laf üretir. Bay Kemal'in SGK Başkanı olduğu zamanki görüntüleri vermeniz lazım'' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüntülerin ekrana yansıtılmasını istedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu da sert sözlerle eleştiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hastaneleri görüyor musunuz? Onlar laf üretir. CHP bu, AK Parti bu. Bay Kemal'in SSK Genel Müdürü olduğu zamanın görüntülerini vermeniz lazım. Geçtiğimiz 16 yılda 2 katrilyonluk bir kaynak kullanarak şehirdeki tüm yetilerin, dulların, engellilerin, yaşlıların, kimsesizlerin, şehit ailelerinin, gazilerin yanında olduk. Buda bay Kemal'in genel müdür olduğu zaman ki hastanelerin hali. Faturayı da diğer hastanelere kesiyor, 'her yerde var' diyor. Ya sen önce sorumlusu olduğun hastanelerin haline bak. '10 yıl önce daha iyiydi, şimdi benim genel müdürlüğümde daha kötü oldu.' Zavallı zavallı. Şikayet makamında değilsin, şikayetleri düzeltme makamındasın bay kemal."
MALATYA'YA YAPILAN YATIRIMLARI ANLATTI
Malatya'ya yapılan yatırımlar hakkında da bilgi veren Erdoğan, "Şu rahmet, şu yağmura rağmen maşallah dim dik duruyorsunuz. TOKİ vasıtasıyla 12 bin 160 konut yaptık. Sağlıkta 8'i hastane olmak üzere 45 tesisi şehrimize kazandırdık. Bunlardan biri de 800 yataklı Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'dir. Malatya'ya ülkemizin ve Avrupa'nın en büyük Karaciğer Nakil Enstitüsü'nü kazandırdık. Hedefimiz Malatya'yı sağlık turizminin en önemli şehirlerinden biri haline getirmek. Bunun için 300 yataklı Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'yle, 217 yataklı Onkoloji Hastanesi'nin de aralarında bulunduğu 5 sağlık tesisinin daha inşası sürüyor. 300 yataklı Battalgazi Devlet Hastanesi'nin ihalesini önümüzdeki ay yapıyoruz. Doğanyol, Kale, Kuluncak, Arguvan ilçelerimizi de devlet hastanelerine kavuşturuyoruz. Malatya hızlı tren konforunu kullanacak illerimiz arasında yer alıyor. Sivas-Malatya ve Malatya-Elazığ hızlı tren hatlarının proje çalışmaları sürüyor. İnşallah en yakın zamanda hızlı trenin inşasına başlanılacak. Malatya Havalimanının yolcu sayısı biz geldiğimizde 89 bindi, şimdi bu savı 886 bin oldu. Her yıla artıyor. İş bilenin kılıç kuşananın. Malatya Havalimanımızı daha önce yeni terminal binası dahil yatırımlarla büyüttük, modernize ettik. Bununla kalmıyor, Malatya'ya yeni bir havalimanı terminal binası kazandırıyor ve inşallah 2020 yılında hizmete alıyoruz. Malatya'ya 8 baraj ve 1 gölet inşa ettik. 11 barajım inşası da sürüyor. Sulama projeleriyle Malatya'da 235 bin dekar alanı sulamaya açtık, devam eden projelerle 373 bin dekar alanı daha sulamaya açmaya hazırlanıyoruz. Bugüne kadar Malatya'daki çiftçilerimize verdiğimiz destek miktarı 1,2 katrilyon lirayı buldu. Hayvancılıkta yüzde 50, arıcılıkta yüzde 60 hibe vererek, üreticilerimizi destekliyoruz. Kayısı başta olmak üzere meyve ve sebze ticareti artık babadan kalma usullerle yapılmıyor. Çiftçilerimizin ürünlerini 12 ay boyunca değerlendirebilmeleri için lisanslı depoculuğu geliştiriyoruz. Bunun için depo yapımının teşviki ve kiralarının karşılanması için pek çok desteği hayata geçirdik. Hububat, pamuk, zeytin ve fındığın yanı sıra kuru kayısıyı da bu kapsamda değerlendiriyoruz. Türkiye Ürün İhtisas Borsası'nın kurulmasına karar verdik. Böylece ülkemizde tarım ürünleri ticaretinin merkezi haline gelecek. Bu borsadan en çok fayda göreceklerin başında Türkiye'de Avrupa Birliği Coğrafi İşareti Tescil Belgesi'ne sahip üç tarım ürününden biri olan Malatya kayısısı geliyor" dedi.
SGK'YI BATIRDI GİTTİ
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'ye hizmet etmek, projeler hayata geçirmek, öyle her fani sahip olmaz. Bazıları batırır gider. Tıpkı CHP'nin başındaki zat gibi. SGK'ya Genel Başkan yaptılar, batırdı gitti. Bir de İstanbul’u CHP’den teslim aldım. İstanbul neydi çöp dağları, susuzluk, hava kirliliği. Ümraniye'de çöp dağları patladı 39 vatandaşımız hayatını kaybetti. Kim vardı, CHP. CHP zihniyeti bu ülkede ne zaman iş başına gelse ülkeyi krizlerle, yoklukla, yoksullukla, gerilimle yerle yeksan ettiğini milletimiz çok iyi hatırlıyor. Kendilerinin bu ülkede dikili ağacı olmadığı için şimdi çıkmış bizim eserlerimize ya çamur atıyor ya da sahip çıkmaya çalışıyorlar. İstanbul'daki yeni havalimanına ne gerek varmış. Bütün dünya nefesini tutmuş bu projeyi takip ediyor, bunlarsa 'ne gerek var.' Ülkemizin başarısını küçültmeye çalışmaya çalışıyor. Kanal İstanbul'a 'ne gerek var' diyorlar. Şehir hastanelerine 'ne gerek var' diyorlar. Yerli otomobil projesine 'ne gerek var' diyorlar. Bölünmüş yollara, oto yollara, hızlı tren hatlarına, tünellere, havalimanlarına 'ne gerek var' diyorlar. CHP'nin başındaki zat 2001 yılında güya uçak inmeye ,yolcusu olmayan havalimanı diyerek, Sabiha Gökçek Havalimanı'nı eleştiriyordu. O zaman o havalimanına uçak inmiyordu doğru ama biz geldikten sonra Sabiha Gökçen yetmez oldu ve büyüttük. Ey Kemal iş bilenin kılıç kuşanandır. Geçen yıl Sabiha Gökçen Havalimanı'nı 21 milyonu iç hat, 10,5 milyonu dış hat olmak üzere 31,5 milyon yolcu kullandı. Ey Kemal efendi, sen buraların ne işe yaradığından haberin yok. Kılıçdaroğlu'nun 'uçak inmeyen' dediği bu yere sadece 2017'de inip kalkan uçak sayısı 220 bini geçti. Bu yılın ilk dört ayındaki yolcu sayısı 11 milyona yaklaştı. Şuanda kapasite yetmediği için ikinci pisti inşa ediyoruz. Milletime soruyorum; bu kafaya Türkiye emanet edilir mi?"
SENİN FİZİK ÖĞRETMENİ OLMAN BU İŞLERİ HALLETMEYE YETMEZ
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye de seslenen Erdoğan, "Kardeşlerim bunların birde cumhurbaşkanı adayı var, o da genel başkanıyla yarışıyor. Neymiş, köprü yapmak kolaymış, boğaza dördüncü köprüyü de kendisi yaparmış. Yav senin partinin ömrü şuanda boğazda dizli o köprülerin inşasını engellemeye çalışmakla geçti. İlk köprüde Demirel'in karşısına, ikincisinde Özal'ın karşısına, son köprüde de benim karşıma dikildiniz. CHP'lilerin 'köprüyü yaptırmayız' kampanyalarını mahkemeden çıkan kararı yanlış anlayıp, 'artık burası dört beton ayak bir yerden ibaret' diyerek sevinç çığlıkları attıklarını unutmadık. Ama biz sadece üç tane köprü değil Marmaray'ı yaptık. Avrasya Tüneli'ni yaptık. İzmit Körfezi'ne Osman Gazi Köprüsü'nü yaptık. Ama bunlar bunu anlamaz. Adıyaman'da Nissibi Köprüsü'nü yaptık.
Bu partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı sürekli bilimden, sanayiden, teknolojiden bahsediyorlar. Demek ki bu konuda iddiaları var. Bende arkadaşlarımı görevlendirdim. 'Seçim bildirgelerine bakın' dedim. Öyle ya gençler bunu çok iyi takip etsin. Madem bu konularda iddialılar, öyleyse seçim bildirgelerinde bu iddialarını dolu dolu ortaya koymuş olmaları lazım. Bir tarafta kendi seçim bildirgemizi, bir tarafta onlarınkini koyduk. Sonuçta karşımızda şöyle bir tablo çıktı; biz kendi seçim bildirgemizi adeta baştan sonra teknoloji, sanayi, bilim, yatırım, gelişim, yazılım, bilişim, uçak, robot, patent tasarım kavramlarıyla donatmışız. Onlar ya yasak savma kabilinden bir kaç ifadeyle geçiştirmiş ya hiç adını bile anmamış. Mesela savunma sanayinin yanından, yöresinden bile geçmemişler. Çünkü onların öyle bir derdi yok. Bunların kafasında ve gönlünde ne bilim ne teknoloji ne sanayi ne de benzer bir şey yok. Senin fizik öğretmeni olman bu işleri halletmeye yetmez. Birileri kulaklarına üflüyor, bunlarda çıkıp meydanda esip, yağıyor. Arkası boş. Mesela biz Türkiye'yi bilgi tabanlı ekonomiye geçirmekten söz ediyoruz onlar yerli otomobil projesini durdurmaya taahhüt ediyor. Aslında bu projenin ne olduğuna dair bir fikirleri de yok. Türkiye'nin beş kıtada 193 ülkeye otomotiv sanayi ürünü ihraç ettiğinden haberleri de yok. Ülkemizin son 12 yıldaki ihracat şampiyonunun otomotiv sektörü olduğundan da haberleri yok. Bugün 60 bin istihdamıyla, yüzde 88 kapasiteyle kullanım oranıyla, 124 AR-GE ve tasarım merkeziyle gurur verici bir otomobil sektörüne sahip olduğumuzu bilmiyorlar. Çünkü tembeller. Parti içi kavgadan, hizip çekişmesinden fırsat bulup bu işlere zaman ayıramadıkları için öyle boş boş konuşuyorlar. Bu vesileyle kendilerini yerli otomobil projesi konusunda bilgilendirmiş olalım. Bundan birkaç ay önce meşhur Tesla otomobil var ya elektronik elektrikle eşdeğer onun patronu benim ziyaretime geldi. Bu konuları da onunla konuştuk.
Şimdi diyor ki 'Erdoğan 20 yıl geriden geliyor.' Muharrem efendi bizim hayatımız bu işleri yönetmekle geçti. Sen yönetilensin, biz yöneten. İşte siyasette 20 yıllık hayatımın 4,5 yılı İstanbul'u yönetmekle geçti. 11,5 yıl Türkiye'ye başbakanlık yaptım. 4 yıldır cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Çıraklık, kalfalık, ustalık şimdide baş ustalık için sizden vize istiyorum. Türkiye'nin otomobil projesinde 5 şirketimiz ve TOBB bir araya gelip imzayı attılar, teknik ve mali analizler hazırlandı. Şirketin CEO'su belirlendi. Şuanda yatırım bedeli yaklaşık 3,5 milyar Avro.
Bu Muharrem İnce diyor ki ben AK Parti'yi Pensilvanya'dan icazet alarak kurmuşum. Sayın İnce bak eğer bunu ispat edemezsen namertsin dedim. Hala ispat edemedi. En sonunda dün bir yazarın kitabından bir cümle almış, o yazarda cevap veriyor, 'bu somut bir şey değil, bu soyut bir ifadeydi ve bana da ait değil.' Eh be İnce şimdi sen bu iddianı ispatlamadın davayı da açtım, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Öyle yok. Çok saygın bir annesi var. Öyle zannediyorum ki annesi de bu yalandan dolayı rahatsız oldu. Niye yalan söylüyorsun? Senin genel başkanın yalancı diye sende yalancı olmaya mecbur musun? Hadi bakalım ispat et. İspat et. Ben şimdi sana davayı açtım. Ben, Pensilvanya'daki adamdan niye icazet alacağım? Benim hayatım siyasetin içerisinde gelişti.
Dolayısıyla yol arkadaşlarım, dava arkadaşlarım beraberce oturduk, konuştuk, kararımızı verdik , cezaevinden çıktıktan sonrada partimizi kurduk. Partimizi kurduktan 16 ay sonrada siz bizi iktidar yaptınız. Sayın İnce bak bana icazeti Pensilvanya değil, bana icazeti halkım verdi halkım. Ama onlar bu işlerden anlamaz. Onlar halk ifadesini partilerinin tabelasına... Hak nedir, halk nedir bilmezler. Onlar sadece yalanı, iftirayı, dün söylediğini bugün inkar etmeyi bilir. Kendi kendileriyle ve milletimizle kavga etmeyi bilir, başka bir işe de yaramazlar.
Malatya 24 Haziran'da bunları anladıkları dilden bir cevap veriyor muyuz? Güçlü meclis diyor muyuz? Güçlü hükümet diyor muyuz? Güçlü Türkiye diyor muyuz? Vakit birlik vakti diyor muyuz? Vakit Malatya vakti diyor muyuz? Vakit Türkiye vakti diyor muyuz? Aynı şekilde bizim 4 Rabia'mız var; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iti olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Şu 22 günde Malatya'yı köylere kadar kapı kapı dolaşıp, 6'da 6 yapmaya var mıyız? Rahmetli Menderes Türkiye'yi gerçek anlamda yatırımlarla, kalkınmayla refahla tanıştıran bir liderdi. CHP'liler kendisini sandıkta deviremeyince işi dar ağacına götürdüler. Rahmetli Özal, kendi deyimiyle ülkemize çağ atlatmaya azmetmişti, CHP kafası Özal'ın başbakanlığına zaten tahammül edemiyordu, cumhurbaşkanı olunca hepten zıvanadan çıktılar" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinglerde kullandığı tırın içerisinde yer alan haritada vatandaşlara hitap ettiği Malatya'nın üzerini raptiye ile işaretledi.
Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com- AA