Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı'nın şu an 16 pilot ilde uygulanmaya başladığını, önümüzdeki dönemde ise tüm Türkiye genelinde uygulamaya konulacağını belirterek, "Program için 2006 yılında 500 milyon YTL'lik kaynak aktarılacak" dedi. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink de, Türkiye'nin kuş gribiyle mücadele için Dünya Bankası'nın kredi vereceğini açıkladı.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, bakanlık toplantı salonunda Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı kapsamında Dünya Bankası'ndan hibe desteği alacak projeleri açıkladı.
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink'in de katıldığı toplantıda Bakan Eker, Türk tarımının gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılması, Avrupa Birliği (AB) Ortak Tarım Politikası'na (OTP) uyum sürecinin başlatılması, çiftçi refah seviyesinin yükseltilmesi ve tarımda mevcut sorunların aşılması için tarım sektöründe kalıcı bir dizi reform çalışmasına başlandığını ifade etti.
Bu amaç doğrultusunda uygulanmaya konulan çalışmalardan birinin de kısa adı ARIP olan Tarım Reformu Uygulama Projesi olduğunu söyleyen Eker, bunun alt bileşenlerinden birinin de Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı olduğunu vurguladı. Projenin 23 Ağustos 2005 tarihli yönetmelik doğrultusunda 16 ilde pilot olarak uygulanmaya başladığını dile getiren Eker, projenin amacını şöyle anlattı:
"Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı, AB'ye katılım politikasının bir parçası olarak uluslararası fonların özellikle AB fonlarının kullanım potansiyelini geliştirmeye yönelik olmak üzere, özellikle yerel bazda kapasite yaratmayı amaçlamıştır. Program bunun yanında kırsal alanda gelir ve sosyal standartların geliştirilmesini, altyapının iyileştirilmesini, gıda güvenliğinin güçlendirilmesini, kırsal alanda alternatif gelir kaynaklarının yaratılmasını, yürütülmekte olan kırsal kalkınma çalışmalarının etkinliklerinin artırılmasını, temel kamu hizmetlerinin düzeyinin yükseltilmesini, hizmetlere erişimin artırılmasını da amaçlıyor."
Bakan Eker, bu programın tarımsal üretimle tarıma dayalı sanayiinin entegrasyonunu sağlamanın ilk adımı olduğunu vurgulayarak, "Bu bağlamda kırsal alana aktarılacak bu kaynakla ağırlıklı olarak tarım ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik olarak tarımsal sanayi geliştirilecektir" diye konuştu. Eker, Türkiye'de yağlı tohumlar dışında tarımsal üretim sorunu olmadığını; ancak tarıma dayalı sanayiinin yeterince gelişmemesinden dolayı tarım ürünlerinin yeterli katma değer elde edilemediğine işaret ederek, Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı'nın uygulama amaçlarından birinin de bu sorunu gidermek olduğunu ifade etti.
Eker, Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Projesi'nin 1. Etabı'nın Çanakkale, Denizli, Bolu, Konya, Karaman, Burdur, Hatay, Niğde, Tokat, Artvin, Gümüşhane, Rize, Ardahan, Malatya, Adıyaman ve Batman illerinde pilot olarak uygulanacağını kaydetti. Program kapsamında yaklaşık 50 milyon dolarlık bir finansmanın tarım sektörüne aktırılacağını bildiren Bakan Eker, bu kaynağın 30 milyon dolarının hibe yoluyla Dünya Bankası'ndan karşılanacağını, 20 milyon dolarının ise ekonomik ve alt yapı yatırımlarına yönelik yatırım yapmak isteyen yatırımcıların katkı payından sağlanacağını kaydetti.
Birey ve bireylerin oluşturdukları gruplara ait, kabul edilen ekonomik yatırımların toplam tutarının yüzde 50'si, alt yapı yatırımlarının ise yüzde 75'i hibe yoluyla karşılanacağını söyleyen Eker, programdan desteklenecek bireysel yatırımlar için toplam hibe miktarının 17 bin 500 doları, bireylerin oluşturdukları gruplar için 125 bin doları, alt yapı yatırımları için 225 bin doları geçemeyeceğini kaydetti.
YATIRIM KONULARI
Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı kapsamında ekonomik yatırım konuları şöyle:
"Mısır Kurutma ve Depolama, Süt Toplama, Soğutma ve İşleme, Meyve-Sebze Depolama, İşleme, Ambalajlama ve Paketleme, Alternatif Enerji Kaynakları Kullanılan Seraların Yapımı ve Proje illerinden gerçekleştirilen ihtiyaç analizleri doğrultusunda Malatya, Bolu ve Hatay için 'Et İşleme Tesisi', Denizli için 'Bakliyat İşleme Paketleme', diğer tüm iller için ise 'Arı Ürünleri İşleme ve Paketleme tesisi'. Altyapı yatırım konuları mevcut köy yolu, köy içme suyu, köy kanalizasyonu ve köy bazlı sulama tesislerinin rehabilitasyon işlemleri."
Eker, 8 Kasım 2005-3 Şubat 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilen değerlendirme süreci neticesinde ekonomik amaçlı yatırım tekliflerinde 53, altyapı amaçlı yatırım tekliflerinden 106 olmak program amaçlarına uygun toplam 159 projeye hibe desteği verilmesinin uygun bulunduğunu kaydetti. Bakan Eker, Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı'nın 2. etabı için Mart ayı içinde yayımlanacak yönetmelikle başvurusu çağrısını yenileceklerini belirterek, bunun için Tarım Bakanlığı bütçesinden 250 milyon YTL'lik kaynak ayırdıklarını, bunun karşılında çiftçilerin de katılımıyla gelecek 250 milyon YTL ile birlikte toplam 500 milyon YTL'lik kaynağın 2006 yılında tarım sektörüne bu amaçla aktırılacağını ifade etti.
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, Türk hükümetinin kuş gribiyle mücadelesini takdirle karşıladıklarını dile getirerek, virüsün 21 kişiye bulaştığını ve bunlardan 4'ünün ölmesinin son derece üzücü olduğunu; ancak Uzakdoğu'daki vakalara göre iyi sayılabileceğini kaydetti.
Türkiye'nin kuş gribiyle mücadelesi için Dünya Bankası, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanltdm ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik olarak tarığı ve AB'nin ortaklaşa bir proje başlattıklarını söyleyen Vorkink, projenin önümüzdeki hafta netlik kanacağını ve 30-40 milyon dolarlık bir program olacağını kaydetti.
Vorkink, program ile Tarım Bakanlığı veteriner ve sağlık alanında kuş gribinin yayılmaması ve bundan sonrakilerin önlenmesi için çalışmalar yapacaklarını söyledi. Vorkink ayrıca Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı'nın 1. etabına destek vermekten dolayı memnuniyet duyduklarını belirterek şunları kaydetti:
"Bu programın mükemmel çalışacağına ve çiftçilerin Ortak Tarım Politikası'na geçiş döneminde destek olacağına inanıyorum. Program, üretim öncesi ve üretim sonrası çiftçilere büyük katkı sağlayacak. Türkiye'nin tarım reformuna geçiş sürecinde AB ülkeleri arasında önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum. AB'ye üye olup pazar sorununu hallettiğinde Türkiye önemli bir aşama kaydetmiş olacak. Türkiye'nin tarım alanında son yıllarda AB ülkeleri içerisinde Ortak Tarım Politikaları'nın en iyi uygulayacak ülkelerden biri olacaktır."