SON DAKİKA
SON DEPREMLER

PKK, Almanya'nın En Kalabalık Yabancı Terör Örgütü

PKK, Almanya'nın En Kalabalık Yabancı Terör Örgütü
A- A+ PAYLAŞ

Almanya Federal Anayasayı Koruma Teşkilatının (BfV) verilerine göre, terör örgütü PKK, Almanya'da 14 bin 500 üyesiyle aşırılık yanlısı yabancı örgütler arasında üye sayısında ilk sırada yer almayı sürdürüyor.

BfV Başkanı Thomas Haldenwang, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ile birlikte Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, 2022 Anayasa Koruma Raporu'nu değerlendirdi.

Haldenwang, yurt dışıyla bağlantılı aşırılık yanlısı potansiyel kişi sayısının 2022'de 29 bin 750'ye ulaştığını, bu sayının önceki yıla oranla yüzde 3,8 arttığını söyledi.

Thomas Haldenwang, "Almanya'da sayı bakımından en kalabalık örgüt 14 bin 500 destekçisiyle PKK olmaya devam etmektedir. Yabancı bağlantılı aşırılık yanlısı suçlar üst üste ikinci yıl artış göstermiştir. 2022 yılında 1974 suça ulaşan artış özellikle dikkat çekicidir. Şiddet içeren suçlar neredeyse iki katına çıkmıştır. Toplam suç sayısındaki en büyük pay, 2022 yılında Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşıyla bağlantılı olarak Almanya'da bu alanda kaydedilen 1229 suçtan oluşmaktadır." dedi.

Yayımlanan raporun Almanya'nın iç güvenliğine yönelik tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Haldenwang, "Casusluk, siber operasyonlar ve yabancı istihbarat servislerinin etki kurma girişimleri daha sınırsız ve sofistike hale geldi. Aşırılık yanlıları orta sınıflar arasında yer edinmek için krizleri kullanmakta, komplo mitlerini, dezenformasyonu ve propagandayı paylaşmaktadır. Aktörlerin daha şiddet odaklı ve bazı durumlarda daha genç hale gelmesi endişe verici." ifadesini kullandı.

2022 yılı için, aşırılık yanlısı arka plana sahip toplam 35 bin 452 suç rapor edildiğini anımsatan Haldenwang, bunlardan 2 bin 847'sinin şiddet içeren suçlar olduğunu aktardı.

2021 yılında ise 2 bin 994'ü şiddet içeren olmak üzere 33 bin 476 suç rapor edildiğini anlatan Haldenwang, bu yılki rakamların üzücü bir rekor olduğunu dile getirdi.

BfV Başkanı Haldenwang, şöyle devam etti:

"Casusluk, gayrimeşru nüfuz, dezenformasyon kampanyaları ve siber saldırı tehdidi, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı uluslararası hukuka aykırı saldırganlık savaşı nedeniyle daha da yoğunlaşmıştır. Almanya'ya yönelik bu faaliyetlerin başlıca aktörleri, her biri farklı bir odak noktasına sahip olan Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti'dir. Dezenformasyon alanında, sosyal medya alanındaki yayma kanalları, devlet veya devletle ilişkili aktörler tarafından içeriklerini ve anlatılarını mümkün olan en geniş insan grubuna yaymak için giderek daha fazla kullanılmaktadır. Jeopolitik ve jeoekonomik çalkantılar da Almanya'daki şirketlere ve araştırma kurumlarına saldırı alanlarının ve bunların kırılganlıklarının artması anlamına gelmektedir.

Aşırı sağcılıkta potansiyel kişi sayısı artmaya devam etmiş ve 38 bin 800'e ulaşmıştır. Şiddet kullanmaya hazır aşırı sağcıların sayısı da yeniden 14 bine yükselmiştir. 2022'nin başında Kovid-19 koruma önlemlerine karşı protestolar hala aşırı sağcılar tarafından araçsallaştırılırken, sonbahar ve kış aylarında Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yüksek enflasyon ve yaklaşan enerji krizi gibi sonuçları, ajitasyonlarının odak noktası oldu. Bunun genel nüfus tarafından kabul görmemesi üzerine, göç konusu aşırı sağcılar tarafından tekrar ele alınmaya başlandı."

İmparatorluk Vatandaşları (Reichsbürger) üyelerinin sayısında da 2 bin kişilik artış kaydedilerek 23 bine ulaştıklarını aktaran Haldenwang, Ekim 2022'den bu yana Federal Savcılığın bu şüpheli terör örgütü üyelerine karşı soruşturma yürüttüğünü, bu çerçevede de çok sayıda kişinin tutuklandığını anımsattı.

Geçen yıl açıklanan raporda ise PKK terör örgütünün faaliyetlerinin 22 Kasım 1993'te Almanya'da yasaklandığı, Avrupa Birliğinde (AB) 2002'den beri terör örgütleri listesinde yer aldığı hatırlatılarak, PKK'nın Almanya'da 14 bin 500 üyesinin bulunduğu bilgisi paylaşılmıştı.

PKK'nın 2021'de "bağış kampanyasında" tahminen 16,7 milyon avro topladığı ve bir kez daha bir önceki yılın miktarını aştığı vurgulanan raporda, Avrupa'da toplanan paranın ise 30 milyon avronun üzerinde olduğu ifade edilmişti.

Aşırılıkla mücadele vurgusu
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ise ülkelerindeki insanları tehdit eden her türlü aşırılık yanlısıyla mücadele ettiklerini belirterek, anayasanın korunmasına ilişkin raporun, aşırılık yanlılarının daha şiddet yanlısı hale geldiklerini gösterdiğini söyledi.

Faeser, "Demokrasimizi içeriden ve dışarıdan gelen mevcut tehditlere karşı koruyoruz. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik suç teşkil eden savaşı Avrupa'daki güvenlik durumunu değiştirdi. Casusluk, dezenformasyon kampanyaları ve siber saldırılara karşı kendimizi silahlandırmak için güçlü tedbirler aldık." diye konuştu.

Bakan Faeser, şunları kaydetti:

"Demokrasimizi küçümseyen ve ülkemizdeki insanları tehdit eden aşırılık yanlılarına karşı tam anlamıyla harekete geçiyoruz. Anayasanın korunmasına ilişkin rapor, aşırılık yanlılarının daha şiddet yanlısı ve daha genç hale geldiğini ve ideolojilerin giderek daha karışık hal aldığını göstermektedir. Buna karşı belirleyici araçlarımız iyi donanımlı güvenlik makamları, tutarlı kolluk kuvvetleri, siyasi eğitim ve güçlü bir sivil toplumdur."

Faeser "Aşırı sağcılık, Almanya'daki en büyük aşırılıkçı tehdit olmaya devam etmektedir. Özellikle mültecilere yönelik saldırıların yeniden keskin bir şekilde artmasından endişe duyuyorum. Savaştan ve terörden korunmak için ülkemize sığınan insanlara saldırmak iğrenç bir şeydir." değerlendirmesinde bulundu.

Köln, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız