SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Prof.Dr. Asma 'Malatya'da Cumhuriyet Sonrası Tarımsal Gelişme'yi Anlattı

Prof.Dr. Asma 'Malatya'da Cumhuriyet Sonrası Tarımsal Gelişme'yi Anlattı
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Profesör Doktor Bayram Murat Asma, Kent Konseyi Tarih ve Kültür Mirası Çalışma Grubu Eğitim Seminerleri kapsamında Malatya’da Cumhuriyet Sonrası Tarımsal Gelişme konusunu ele aldı.

1913 yılı tarım sayımına göre bitki ve hayvan verilerini paylaşan Prof.Dr. Asma, 1883-84 Elaziz Salnamesine göre Malatya’da afyon üretiminin önemli yer kapladığını; araştırmacı Adnan Işık’ın verdiği bilgilere ve başka kaynaklara göre Malatya Nüfus Müdürü Hacı Ali Efendi’nin gayretleriyle haşhaş ziraatının yaygınlaştığını, 19. yüzyılın ikinci yarısı İstanbul’a ulaşan afyonun 255 sepetin Malatya’dan  275 sepetin ise Zile-Tokat’tan gönderildiği, Malatya’da üretilen afyon sakızının daha kaliteli  olduğunu belirtti.

Dokumacılığın Selçuklu döneminden beri çok yaygın olduğunu, o dönemde Malatya’da 6 bin dokuma tezgahının bulunduğu, kuru dut, pamuk, pirinç ve tütün üretiminin önemli gelir kaynakları arasında yer aldığını aktaran Asma, Cumhuriyet kurulduktan sonraki verilere bakıldığında (1927) meyvede kayısı ve üzümün, bitkide buğdayın başı çektiğini rakamlarla gösterdi.

O dönem kayısının yanı sıra erik, elma, armut, kızılcık, kuru dut gibi meyveler, buğdaya ek olarak arpa, nohut, tütün, pamuk, haşhaş üretimi en çok yapılan ürünler olarak dikkat çekiyor.

1939’da kurulan Sümerbank Malatya Mensucat Fabrikası, Tekel Sigara Fabrikası, 1956’da açılan Şeker Fabrikası gibi devlet işletmelerinin Malatya ekonomisine yön vermeye başladığını, Eski Malatya’da bir pamuk deneme ve ıslah istasyonu kurulduğunu, Hasanbey kayısısının 1930 yılında ıslah edildiğini, ekonomideki gelişmeyle beraber kayısının ekonomik değere dönüştüğünü, süreç içerisinde 1937 yılında Tecde’de Malatya Kayısı İstasyonu kurulduğunu, Alman Ordinaryüs Profesör Doktor Walter Gleisberg ile Prof. Dr. Lütfü Ülkümen, Ziraat Yüksek Mühendisi İsmet Elgin gibi isimlerin Malatya kayısısının ekonomik değere dönüşmesini sağlayacak önemli bilimsel çalışmalara imza attıklarını  anlatan Asma, İzmir Fuarına  “Meyve Memleketi Malatya” sloganıyla katılım sağlandığı ve bu fuarda 1928’de yapılan yarışmada Malatya Kayısısının “Altın Madalya” kazandığını belirtti.

Eski Malatya’da, Pamuk Deneme İstasyonunun arazisine, Tarım Meslek Lisesinin (Ziraat Okulu) inşa edildiğini, 1963’teki açılışa dönemin Çalışma Bakanı, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in de katıldığını belirterek bunu gösteren bir fotoğraf paylaştı.

Önceleri Amerika’nın Kaliforniya eyaletinin dünya kuru kayısı üretiminde liderliği elinde tutmasına karşın 57 yıl önce Malatya’nın kuru kayısı üretimi ve ihracatında öne geçtiğini, o tarihten beri şampiyonluğu kimseye bırakmadığını belirten Asma, bunun nedenlerini açıkladıktan sonra, Malatya’nın kayısı üretiminde büyük bir başarı hikayesi yazdığını, Malatya’nın 63 yılda güncel rakamlarla kuru kayısı ihracatından 12 milyar dolar para kazandığını söyledi.

Seminerin devamında Kayısı Birlik, Malatya kayısısının AB tescili alması, Malatya’nın coğrafi işaretli tarımsal ürünleri, 1975’te kurulan İnönü Üniversitesi bünyesinde zaman içerisinde açılan tarımla ilgili fakülte, yüksek okul ve enstitüler, Kay-Kur, Kayısı Birlik gibi sonradan kapatılan kurumlar ile Kayısı Araştırma Geliştirme ve Tanıtma Vakfı konularına değindi.

Asma, 2021 yılında kurulan Ticaret Borsası Lisanslı Kuru Kayısı Deposu, 2023’te açılan Malatya Büyükşehir Belediyesi Lisanslı Kuru Kayısı Deposu, Malatya Dünya Kayısı Ticaret Merkezi gibi tesislerin gelecekte kayısının değer kazanmasında önemli misyon üstleneceklerini belirtti.

Malatya’da bulunan gölet ve barajların 83 bin hektar tarım arazisini suladığını, ancak il sınırları içerisinde yer alan Karakaya Baraj Gölünün 9,5 milyar metreküp su hacmiyle Malatya tarımı için büyük bir su potansiyeli olduğunu vurgulayan Asma, Malatya’nın günümüzdeki arazi varlığı (tarım alanı, mera ve orman alanı), bitkisel ve hayvansal üretim istatistiklerini aktarıp seminerine son verdi.

Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan’ın da katıldığı toplantı sonunda dinleyiciler görüşlerini belirtip, soru yönelttiler. 

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • kadir (50 dakika önce)
    bayram murat asma hocamın anlatmasına bakılırsa bölgemizde malatya da 1883- arazilerimizde afyon yetiştiriliğinde tutun 1913 yıllarında hayvan yetiştiliği 19. yüzyılın ikinci yarısı İstanbul’a ulaşan afyonun 255 sepetin Malatya’dan 275 sepetin ise Zile-Tokat’tan gönderildiği, Malatya’da üretilen afyon sakızının daha kaliteli olduğunu 1937 yılında Tecde’de Malatya Kayısı İstasyonu kurulduğunu, Alman Ordinaryüs Profesör Doktor Walter Gleisberg ile Prof. Dr. Lütfü Ülkümen, Ziraat Yüksek Mühendisi İsmet Elgin gibi isimlerin Malatya kayısısının ekonomik sağladığını.. izmir Fuarına “Meyve Memleketi Malatya” sloganıyla katılım sağlandığı ve bu fuarda 1928’de yapılan yarışmada Malatya Kayısısının “Altın Madalya” kazandığını bunlara şunlarıda eklediğimizde eskiden malatya kayısı festivalleri çok renkli geçerdi kayısı güzellik yarışması yapılırdı kayısı güzeli kraliçe seçilirdi. eski inönü stadında yağlı güreşi yarışması yapılırdı.. malatyanın milli sporu olan yeşiltepede cirit yarışması yapılırdı.. yüzlerce çocuk sünnet edilirdi.. ünlü sanatçıların malatyaya akınlarımı dersiniz vs. vs.vs. sayın hocam anlatımına bakılırsa malatyamız eskiden üretken yenilikçi bir şehirmiş şimdi ise gittikçe dibe vuran bir şehir olduk spordan tutun hiç ama hiç bir sosyal aktivitesi olmayan ve içine kapanık bir şehir haline geldik sonra da deriz ki malatyadan neden göç eden edene bu memleketi terk edene deriz bence haklılar çünkü çevre illere bakıldığında yaşanabilirlik şehirler arasında kocaman bi hiçiz sayın hocam sizin anlatığınız o eski yıllarımız malatyamız bayağı bölgenin popileriymiş ve o hızla gitseymişiz eğer kayseri ve gaziantepi çok çok geride bırakırdık inşallah bu günleri aramayız dileğiyle
    %100
    %0
    Yanıtla