SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Prof.Dr. Fuat Sezgin ve Müslümanların Bilime Katkıları' Konferansı

'Prof.Dr. Fuat Sezgin ve Müslümanların Bilime Katkıları' Konferansı
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Battalgazi Konferans Salonunda “Prof. Dr. Fuat Sezgin ve Müslümanların Bilime Katkıları” konferansı düzenlendi. YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Karaman’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans, Malatya Valisi Ersin Yazıcı, Rektör Prof. Dr. Recep Bentli, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ercan Altın, rektör yardımcısı Prof. Dr. Orhan Gündüz, genel sekreter Doç. Dr. Ahmet Selim Özkan, çok sayıda akademik ve idari personel ile öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirildi.

Programın açılışında konuşan rektör Prof. Dr. Recep Bentli, “Rahmetli Fuat Sezgin hocamızın bu yıl 100. doğum yılı,  ben Fuat Sezgin’den birkaç cümleyle bahsettikten sonra sözü sayın hocamız Prof. Dr. Hüseyin Karaman’a bırakmak istiyorum. Fuat Sezgin, Türkiye'de başladığı akademik kariyerine, 1960 yılında Türkiye’de askerî darbe ile iktidara gelen hükümetin hazırladığı ve 147 akademisyenin üniversitelerden ihraç edildiği listede kendi adının da bulunması üzerine çalışmalarını Türkiye dışında sürdürmek durumunda kalmış bir Türk bilim insanıdır.” dedi. Dünyanın farklı bölgelerinden topladığı Arapça el yazmaları aracılığıyla, Müslümanların bilimsel alandaki katkılarını ve başarılarını gözler önüne serdiğinin altını çizen Prof. Dr. Recep Bentli, Prof. Dr. Fuat Sezgin’in 'bilimdeki tüm temeller, ilerlemeler Batılılar tarafından gerçekleştirilmiştir' düşüncesinin, algısının yanlışlığını kanıtlarla ispatladığını belirtti.

Malatya Valisi Ersin Yazıcı ise  “Sayın Prof. Dr. Hüseyin Karaman ile Rize’ye atandığım dönemde 2 yıl beraber çalışma fırsatım oldu. 2 yıl sonrasında başka bir yere atanmış olmama rağmen hiçbir zaman irtibatı kesmediğimiz, artık ‘dostum’ diyebileceğim, yakın görüştüğüm ve her daim Türkiye’nin her konusu ile ilgili her konuyu kendi aramızda masaya yatırıp konuşabildiğim, tartışabildiğim, fikirlerine kıymet verdiğim değerli dostumu Malatya’da görmekten mutluyum. Depremi ağır bir şekilde yaşamı ve depremin yarattığı sorunları gidermeye ve ayağa kalkmaya çalışan Malatya’mıza, Malatya Turgut Özal Üniversitesine ve buradaki öğrencilerimize Fuat Sezgin hocamızla ilgili vereceğiniz bilgiler, tutacağınız ışık Malatya’mıza bir artı değer olarak yazılacaktır.” ifadelerine yer verdi.

Prof. Dr. Fuat Sezgin’in dünyanın en önemli bilim adamlarından birisi olduğunu ve 2024'ün doğumunun 100. yılı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Prof. Dr. Sezgin’in aile ve eğitim hayatına dair bilgiler vererek başladı. “Prof. Dr. Fuat Sezgin üniversite öğrenciliği yıllarında bir konferansa katılıyor. Konferansı veren hoca İstanbul Üniversitesi’nde akademisyenlik yapan Alman Şarkiyatçı bir hoca. Bu konferansta dinledikleri Fuat Sezgin’in fikrinin değişmesine sebep oluyor. Hepimiz değişim konferansları dinleriz. Bizi acaba etkileyen konferans olmuş mudur? Bu konferansta dinledikleri mühendislik ve matematik okuma, mühendis olma fikrinin değişmesine sebep oluyor. O konferansta Alman şarkiyatçı olan hoca bilim tarihinden, matematikten, tarihten vs. bahsediyor ve dünya bilim tarihinde öne çıkmış Müslüman bilim adamlarından bahsediyor.” dedi.

Karaman, “Fuat Sezgin’e o zamana kadar ki eğitim hayatında Müslümanların hiçbir şeyi başaramadıkları, bilimde, teknikte, fende Müslümanların Hristiyan Batı Medeniyetini kopya ettikleri anlatılmış. Dolayısıyla bir aşağılık kompleksine sahip olmuş. Bu konferansta Batılı bir bilim adamından dinledikleri onun bütün önyargı ve düşüncelerinin yıkılmasına sebep oluyor. Fuat Sezgin o tarihten itibaren bilim tarihi üzerine çalışmaya karar veriyor ve Müslümanların bilim dünyasında yaptıklarını ortaya koyuyor. O konferansta dinledikleri ile Fuat Sezgin İstanbul Üniversitesi’ne gidip kayıt yaptırmak istiyor. Kayıt süreci geçmesine rağmen Fuat Sezgin dekan hoca ile görüşüp kayıt olma noktasında ısrarını dile getiriyor. Konferansta konuşma yapan hoca ile karşılaşan Fuat Sezgin ailesinin maddi durumunun yeterli olmadığını dile getirerek reddediyor. Ancak Fuat Sezgin ikna ediyor ve fakülteye kayıt ediliyor.” ifadelerine yer verdi.

Prof. Dr. Hüseyin Karaman Fuat Sezgin’in ikinci dil olarak Arapça öğrenmeye başladığını ve 70 yaşına gelinceye kadar günde 17-18 saat; 92 yaşına geldiğinde ise hafta sonları da dâhil olmak üzere sabah 07.30’da enstitüye gittiğini ve günde 12-13 saat çalıştığını dile getirdi. 1960 darbesi ile birlikte Fuat Sezgin’in hayatının değiştiğini belirten Prof. Dr. Karaman, “Zararlı Profesörler” listesi ile o dönemde kardeşinin partide görev almasından kaynaklı olarak üniversitedeki görevinden Sayın Sezgin’in atıldığını dinleyicilere aktardı. Fuat Sezgin’in yine vazgeçmeyerek yurt dışındaki üniversitelere mektup yazdığı ve 3 üniversiteden kabul mektubu aldığını aktaran Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Sezgin’in Almanya’yı tercih ettiğini belirtti.  

Almanya’da 4 ay çalıştıktan sonra 6. ayda çıkarılacağı söylenen Sayın Fuat Sezgin’in üniversite rektör yardımcısına söylediği sözleri aktaran Prof. Dr. Karaman, “Üzülmeyiniz. Ben bugüne kadar hayatımı daima planladım. Liseyi şu zamanda, üniversiteyi şu zamanda bitireceğim. Şu zamanda doçent olacağım dedim. Bütün bunlarda muvaffak oldum. Bende bir şımarma başladı ve ondan sonra bir darbe geldi. Balığın üzerine atılan ağ gibi ben o ağın içinde kaldım. Bir insan olarak elimden hiçbir şey gelmedi. O zaman baktım ki beşer olarak benim irademin de bir sınırı varmış. İrademin üzerinde olan büyük iradeyi o zaman daha iyi anladım. İşte bu olaydan sonra ben şuna karar verdim: Hayatımda eğer 6 hafta yaşayacak kadar vakti imkânım varsa 7.haftayı düşünmeyeceğim. Onun için önümde iki ay daha var. Onları düşünmüyorum.” ifade ettiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Hüseyin Karaman Almanya’da uzun süre yaşamasına ve evlenmesine rağmen Prof. Dr. Fuat Sezgin’in Türkiye’ye geri döndüğünü ve Alman vatandaşlığı almadığını belirtti. Prof. Dr. Hüseyin Karaman Fuat Sezgin’in yaşadığı güçlükler ve zorluklara karşı yine de Türkiye için çabaladığını ve Türk vatandaşlığından vazgeçmediğinin altını çizdi. Sayın Prof. Dr. Hüseyin Karaman son olarak Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hayatından vatan ve millet sevgisi, azmin zaferi ve başarı hikâyesi, her şey bitti derken her şeyin aslından yeniden başladığını, istediğini elde etmek için verilen mücadele ve sabır gibi birçok konuda Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hayatından ders alınması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Hüseyin Karaman son olarak bilime katkı sunan Müslüman bilim adamlarını aktararak konuşmalarını sonlandırdı. 

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız