SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Radarın Şifreleri

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:04:02
Radarın Şifreleri
A- A+ PAYLAŞ
HABER: Tolga TANIŞ / WASHINGTON
 
Hürriyet, Füze Kalkanı projesi çerçevesinde Amerikalılar tarafından Malatya Kürecik’e konuşlandırılan radarın izini Washington’da sürdü. Buna göre radarın onay mercii Türkiye, operasyon ve bakımı ise ABD yürütüyor. Mayıs sonrasında havada hareket eden en küçük bir unsuru bile fark edebilen 200 milyon dolarlık radarın NATO bünyesine katılabileceği söyleniyor.
 
MALATYA Kürecik’e yerleştirilen Amerikan radarıyla ilgili Washington’da bir araştırma yaptık. Aralarında Pentagon yetkilileri ve Füze Savunma Yanlısı Birlik isimli sivil toplum örgütü Başkanı Riki Ellison’ın da bulunduğu kaynakların anlattığından ortaya çıkan radar portresi şöyle:
 
STATÜ: Üst düzey bir Pentagon yetkilisi, onay mercii olarak radarın kumandasının Türkiye’de olduğunu söyledi. “Biz operasyon ve bakımı yürütüyoruz” dedi. Ancak radar aslında NATO’nun füze savunma sisteminin bir parçası olarak konulduğu halde NATO henüz operasyonda yok. Pentagon, Mayıs’taki NATO Zirvesi’nde bu geçiş için bir plan açıklanmasını beklediklerini belirtti. Ancak tarih halen net değil.
 
NATO Radardan alınan bilgiler doğrudan Ramstein (Almanya) ve Rota’daki (İspanya) Amerikan üsleriyle paylaşılıyor. NATO’nun dahli ise Ramstein’da özel olarak dizayn edilen kumanda odasına NATO yetkililerinin girmesiyle başlayacak. Bunun dışında, NATO’nun rolü, Kürecik’teki operasyona herhangi bir etki etmeyecek.
 
MALİYET Malatya’ya konuşlu, hem denizciler hem de karacılar için tasarlanan X bandı TPY-2 radarın maliyeti 150-200 milyon dolar. Yıllık operasyon maliyeti de 40 milyon dolar. Ancak 30 kişilik bir Amerikan grubu tarafından yönetilmesi mümkün. 10’u asker, diğerleri sivil. Tüm maliyetler ise ABD’nin bütçesinden.
 
EMSAL Bu radardan dünyada şu anda 4 adet var. Faal olanlar Türkiye dışında İsrail ve Japonya’da. Bir de Hawaii’de test halinde bir tane var. Radar, tehdit kapsamında fırlatılan füzeleri tespit ediyor. Ramstein ve Rota’daki merkezlerde de hem gemidekiler hem de karaya konuşlu bataryalar arasında düşman füzeyi önleyecek en uygun konumdaki füze bataryası belirleniyor. Sonra bilgiler seçilen bataryaya aktarılıyor.
 
TEKNİK TPY-2 çok gelişmiş bir radar. Bir kamyon kasası büyüklüğünde. Taşınabilir. Havada hızlı hareket eden en ufak bir unsuru bile tespit edebiliyor. Komünikasyon dinlemesi gibi bir özelliği ise yok. Üretici Raytheon. Radar şu anda ABD’nin Avrupa Ordusu EUCOM bünyesinde. Ama stratejik bir varlık olduğundan Strategic Command’in (STRATCOM) envanterinde. Daha önce Missile Defense Agency’deydi, onlar yeni devretti.
 
KİRA Türkiye sınırları içinde radarın güvenliğinden Türkiye sorumlu. Bu açıdan Kürecik’teki bölgenin kullanımı için ABD’nin Türkiye’ye yüklü bir ödeme yapmış olması gerek. Rusya ve İran’ı düşününce sadece bunun politik maliyeti için değil. Aynı zamanda o arazinin kullanımından ve güvenliğinden doğan maliyetler açısından.
Radar şimdilik savunmasız
 
GÜVENLİK Radarın güvenliğine dair en önemli soru işareti ise radar şu anda bir füze savunma sistemi ile korunmuyor. TPY-2 radar, üç tip füzeyi harekete geçirebiliyor. Bunlar SM-3, THAAD ve GMD füzeleri. Fakat Patriot füzeleri bu sisteme entegre değil. Oysa Türkiye’nin füze savunması Patriot’lar üzerine kurulu. Yani İran bu radarı hedef alırsa, şu anda radarı koruyan herhangi bir füze savunması yok.
 
PATRIOT’LAR ABD’nin burada tek önerebileceği formül ise Türkiye’den radarı Patriotları ile korumasını istemek. Ama bu Patriot’lar da Türkiye’nin malı ve Türkiye’nin kendi askeri üsleri gibi stratejik varlıkları dururken neden bu radarı koruyacağının cevabı yok. Riki Ellison’a göre ise bunun yanıtı şu olabilir: Patriotlar için Türkiye’nin ödeyeceği faturada (7.8 milyar dolar)  yüklü bir indirim.
 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız