Malatya'daki Medine Dönemi Siyer Dersleri’nin 17.sinde Prof. Dr. M. Mahfuz Söylemez, “Hz. Peygamber’in Gündelik Hayatı; Hz. Peygamber ve Ramazan” konularını anlattı.
Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi tarafından düzenlenen ve Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi Salonu’nda gerçekleştirilen programa dersin müdavimleri katıldı. Derste, Hz. Muhammed’in gündelik yaşamını anlatan Prof. Söylemez, “Pazara, sokağa, talebeye, dışarıdan gelen misafire zaman ayırıyor. Ve bütün bunların içerisinde ailesine, çocuklarına zaman ayırıyor. Eşini, çocuklarını akşam saatlerinde mutlaka biraraya toplamayı başarıyor ve onların başına geçerek onların başında bir anlayış kuruyor” dedi.
Prof. Söylemez, Sabah Namazını Mescidde kılmayla başlayan gündelik yaşamda Hz. Peygamber’in namazdan sonra evine geçtiğini ve bir parça kahvaltıdan sonra Kuşluk Namazını kıldığını belirtti. Daha sonra yine vakit namazlarının mescidde eda edildiğini kaydeden Söylemez, Hz. Peygamber’in gece ibadetine de büyük önem verdiğini ve kaynaklarda yer aldığı gibi uzun uzun, ayakları şişene kadar namaz kıldığını ifade etti.
Ramazan, Kur’an ayıdır
Hz. Peygamber’in Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tuttuğunun bilindiğini anımsatan Prof. Söylemez, şöyle devam etti:
“Üç ayların başlamasıyla oruçların sayısını artırırdı. Vücudunu oruca hazır hale getirirdi. Ramazan başladığında artık vücudu hazır haldedir. Hz. Peygamber, Ramazan’da mutlaka Kur’an-ı Kerim’i baştan sona kadar okur, son yıl hariç 2 hatim indirirdi. Son yıla 3 hatmi sıkıştırmıştır. Dolayısıyla Mescid-i Nebevi’de Hz. Peygamber okurken Sahabenin de dikkatini çekiyor ve Sahabe de adeta Peygamberle birlikte okuyor. Bir hatim böyle gerçekleşiyor. İkinci hatim de Vahiy Meleği Cebrail (a.s) ile birlikte yapılıyor. Cebrail’le birlikte Kur’an hatmediliyor her sene. Son yıl iki kez Cebrail’le hatmedildiğine dair kaynaklarımızda bilgiler var. Onun için Ramazan’a bundan dolayı Kur’an ayı diyoruz.
Tabii ki Kur’an-ı Kerim’i okumak sevaptır. En önemli, en sevaplı kısmının onun anlamına yoğunlaşmak olduğunu da unutmamamız lazım.
Hz. Peygamber, Ramazan ayının son on gününde de itikafa girerdi. İtikafta tefekkür eder, geçmiş bir yılın adeta muhasebesini yapar, gelecek bir yılda yapacaklarını da değerlendirirdi.”
Bülten- malatyahaber.com