12 Eylülde yapılacak olan referandumda ilgili vatandaşa Hayır oyu vermeleri amacıyla bilinçlendirmek için yurt gezisine çıkan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Malatyada partisi tarafından düzenlenen mitingde konuştu. Kılıçdaroğlu, Malatya meydanında söz veriyorum. Terörü de bitireceğiz, işsizliğe de biz son vereceğiz.. Çünkü biz size söz veriyoruz. Biz siyasette zenginleşmeyeceğiz, cebimizi düşünmeyeceğiz. Kim yolsuzluk yaparsa, Malatya meydanında söz veriyorum, babam da yolsuzluk yapsa yakasına yapışacağım.dedi.
Kılıçdaroğlu, saat 17.30da Hükümet Meydanında yapılacağı belirtilen miting için özel uçakla Malatyaya geldi ve saat 18.00 sıralarında meydana ulaşabildi. Saat 18.13de başlayan konuşma öncesinde, CHP genel başkanı ile Malatyaya gelen milletvekilleri ve parti yöneticileri halka tanıtıldı.
Daha sonra Başbakan Kemal, Halkçı Kemal, Devrimci Kemal sloganları eşliğinde konuşmaya başlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Bir değil, bin değil, milyonlarla yürüyeceğiz ve halkın iktidarını kuracağız. Yeter artık diyeceğiz. Soyguna, talana, işsizliğe, yoksulluğa yeter artık diyeceğiz. Yeter artık halkın iktidarı gelsin diyeceğiz.
Altının diyarı, kayısının diyarı, başbakanların diyarı Malatya.. Pazar günü buraya Recep Bey gelecekmiş galiba.. Bütün Malatyalılardan, hangi görüşten olursa olsun, Recep Beye bir soru sormalarını istiyorum. Şurada heykeli olan rahmetli İsmet İnönüye, hangi yüzle, hangi tarih bilinciyle, hangi ahlakla Hitler benzetmesi yaparsın? Onu sorun. Malatyada İnönü var, Malatyada Özal da var. Özal da başımızın üstüne, İnönü de. Bu memlekete kim hizmet ettiyse, cebini düşünmeyip halkı için hizmet ettiyse sonuna kadar onun arkasında olup, destekleyeceğiz.
8 yıldır hükümetler. 8 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar. Allah aşkına 8 yılda bu ülkede işsizlik azaldı mı? Yoksulluk azaldı mı? Yolsuzluk azaldı mı? Peki ben size bir soru daha sorayım. Bu düzenden kim memnun? İşçi memnun mu, kayısı üreticisi memnun mu, çiftçisi memnun mu, siftahsız esnaf memnun mu, sanayici memnun mu? Bu düzenden kim memnun? Halkı değil cebini düşünen Recep Bey ve adamları memnun. Buraya halkın partisi olarak sizi dinlemeye geldik. Halkın partisi olarak dertlerinize çözüm olacağız, cebimizi değil önce halkı düşüneceğiz.
Malatya bu bölgenin en güçlü illerinden biriydi. Devlet, özel sektör buraya yatırım yapardı. İşsizlik minimumdu. Özelleştirme yapılsa da insaflı yapılırdı. AKP geldi ne oldu? Vagon Onarım Fabrikanız var mı? Sümerbankınız var mı? Tekeliniz var mı? YİFAŞınız ne oldu? Kağıtsanınız, Kaykurunuz, Hekimhan Demir Çelik var mı? Bunlar diyorlar ya; Türkiye mucize gelişme sağladı, biz iktidar olurken kişi başına milli gelir 2 bin 500 dolardı, şimdi kişi başına 10 bin dolar olmuş.. Sizin geliriniz arttı mı? O zaman Recep Beye soracaksınız. Malatyada kişi başına gelir 2 bin 500den 10 bine çıkmadı. İşsizlik arttı, fabrikalar kapandı. Daha geçen hafta bir çorap fabrikasında 250 kişi kapı önüne bırakıldı. Tütün, şeker pancarı yasaklandı, kota koydular. Recep Beye sorun. Biz mağdur olduk, siz mağrur oldunuz. Biz işsiz kaldık, senin yedi göbeğin iş sahibi oldu. Bu adalet midir?
Burada çok güzel bir afiş var. Ürün tarlada, çiftçi icrada, Recep Bey havuzlu villada diye. Ben size bir Türkiye gerçeğini anlatmak istiyorum. Bunlar siyasete atılırken, biz fakiriz, mağduruz, fukarayız, ezilmişlerin partisiyiz, inançlara saygılıyız, herkesi kucaklayacağız dediler. Oy verdiniz iktidara geldiler. Malatyalı AKP iktidarının ne olduğunu gördü. İşsizliği, açlığı, yolsuzluğu gördü. Ne kadar dram varsa yaşadı. Recep Bey, herkesi unuttu. Havuzlu villada oturuyor, beyefendi sırtını da halka çevirdi.
Sayın başbakan çiftçiden hoşlanmaz. Çünkü çiftçi çalışır, üretir, alın teri döker, çoluk çocuğuyla gider. Ne demişti Recep Bey? Ananı da al git demişti. 12 Eylül geliyor. Bütün Malatyalılardan istirham ediyorum. Sizin tarihi bir hemşehrinize, bütün dünyanın önünde iliklediği hemşehrinize Hitler benzetmesi yapan, işsizliği, yolsuzluğu yaratan halkı unutan Recep Beye diyin ki; Ey Recep Bey sen ananı al git. Teşekkür ediyoruz. Anamızı aldık gittik. 12 Eylülde anamızı, bacımızı alacağız ve sandığa gideceğiz ve halkı sömüren ve Kırım Kongo Kenesi gibi halkı sömüren Recep Beyi inşallah sandığa gömeceğiz.
Vur vur inlesin, Recep Bey dinlesin!.. Recep Beye sözü dinleteceğiz. Recep Bey dinleyecek.. Ama ondan önce şunu yapacağız. Halkın gündemi ile Recep beyin gündemi farklı. Gündeminde başka şeyler var. Halkı, fakir fukarayı düşünmüyor, inançları sömürüyor, etnik kimlikleri sömürüyor.
Malatya meydanında söz veriyorum. Terörü de bitireceğiz, işsizliğe de biz son vereceğiz.. Çünkü biz size söz veriyoruz. Biz siyasette zenginleşmeyeceğiz, cebimizi düşünmeyeceğiz. Kim yolsuzluk yaparsa, Malatya meydanında söz veriyorum. Babam da yolsuzluk yapsa yakasına yapışacağım. Çünkü biz sözümüzün arkasında durduk, sözümüzden hiçbir zaman caymadık. Halkla bütünleşeceğiz. Çünkü bu ülkede çocuklar yatağa aç girmesin diyoruz.
Ama bizi bekleyen bir tehlike var. Recep Bey ve ekibi, inancımızı sömürüyorlar. Bizim inançlarımızda, dünya görüşümüzde, Müslümanlık anlayışımızda Allahla kul arasına birinin girme hakkı var mıdır? Recep Bey geldiğinde sorun. Sen hangi yetkiyle Allahla kul arasına girip, inançları sömürüyorsun diye sorun.
Size bir konuda söz veriyoruz. Siyasetin konusu inançlar değildir. Etnik kimlik de siyasetin konusu değildir. Kimse kendi anne babasını seçme hakkına sahip değil. Ama biz anne babamızla gurur duyarız. Siyasetin konusu esnafın siftahını, fabrikanın çalışmasını, onurlu bir Türkiye, çağdaş Türkiye yaratmak, çağdaş üniversiteler yaratmaktır. Siyasetin konusu budur. Bununla ilgilenir. Ve bir şey daha söyleyeyim, siyasetin konusu esnafın çiftçinin köylünün emeklinin daha iyi gelir düzeyi yakalaması için çalışmaktır. Topladığı vergi için halka hesap vermek, uygar, özgür Türkiyeyi yaratmaktır. Recep Beye sorun. 2002den önce biz telefonda rahat konuşuyorduk, şimdi konuşamıyoruz. Siz telekulak hükümeti misiniz, nesiniz diye sorun. Recep bey ve arkadaşları halkı meydanlarda dinlemek istemezler. Onun derdi kulağını dayayıp bu millet telefonlarda ne konuşuyor onu dinlemek. Dertlerinizi telefonla anlatın da Recep bey duyar belki.
Bir şeyin sayısı arttı. Recep Beyin iktidarında 2 olan icra dairesi sayısı 7ye çıktı. Memnun musunuz? Pazar günü Recep bey gelsin bunun cevabını versin. İcra dairesi sayısın düşmesi lazım. Demek ki, esnafı, köylüsü, vatandaşı borç batağında. Senin getirdiğin Türkiye bu demek lazım.
Bakın adını veriyorum. 5510 sayılı yasa AKP iktidarı döneminde çıktı. Bir maddesi diyor ki, emekliye milli gelir artışından pay verilemez. Emekli bu ülkenin ikinci sınıf vatandaşıdır diyor. Emekliler bunu kabul ediyor mu? O zaman Malatya meydanından bütün emekli kardeşlerimize söylüyorum, ilk şamarı atma fırsatı 12 Eylülde geliyor. Buna hazır mıyız? Bunu yaparsak, göreceğiz Recep Bey kendisine çeki düzen verecek.
Söz veriyorum. CHPnin iktidarında emeklinin milli gelir artışından pay almayacağı maddesini kaldıracağız. Emeklinin yıllardır beklediği intibak yasasını çıkaracağız. Esnaf emekli olduktan sonra çalışıyor. Çalıştığında emekli aylığından kesinti yapıyor. AKP bu kesintiyi yüzde 40 yaptı, Anayasa mahkemesine gittik yüzde 40ı iptal ettirdik. Size söz veriyorum CHP iktidarında o yüzde 10u da kaldıracağız.
Biz bunları söylediğimizde, Recep Bey diyor ki, kaynağınız ne? Biz siyasette zenginleşmeyeceğiz, havuzlu çift duvarlı villalarda oturmayacağız, halk gibi yaşayacağız, yolsuzluğu bitireceğiz, halk emeğine değer vereceğiz diyoruz.
İnançlar konusunda.. İnsan inançları ve etnik kimliğiyle Allahın yarattığı en değerli varlıktır ve başımızın üstünde yeri vardır. Onun inancına her tarafta saygı göstereceğiz. Bunun altına imza atıyoruz. Bu ülkede halkın iktidarında bir Allahın kulu ibadetini yerine getiremiyorsa, gelecek Kılıçdaroğlunu bulacak, onun önüne düşecek, sonuna kadar yürüyeceğiz.
Halkın gündemi işsizlik, yolsuzluk, ürün bedelinin karşılığını alamamak, fabrikanın çalışmaması.. Ama Recep Beyin gündemi farklı. Diyor ki, halkın ayak sesleri geliyor, en iyisi biz Halk Partisi iktidar olmadan önce çoğunhluk bizdeyken şu Anayasayı değiştirelim. Anayasa mahkemesine öyle hakimler tayin edelim ki, ilerde yüce divana gidersek bizi beraat ettirsinler. Bu oyuna gelecek misiniz? Ne diyordu, bir paket yaptık hap gibi. Doktorluğa soyunmuş. Tıp eğitimi görmeyen birinin vereceği hap bu halkın intiharına yol açar. Recep Bey şunu unutmasın, bu kardeşiniz kul hakkı yiyen kim varsa, sonuna kadar ona hesap soracaktır. Bizim inancımıza göre, yüce Tanrı diyor ki, kul hakkıyla bize gelme. Kul hakkı ye, havuzlu villada otur, sonra.. Öbür dünyada hesap vereceksin. Gelsin bu meydana söylesin, kul hakkı yemedim desin. Öyle derse, onun yakasına kul hakkı yediğini gösteren tabloları asmak benim vazifem olacaktır.
Size soruyorum. Siz de Recep beye sorun. Diyin ki, bu anayasa değişikliği işsizliği, yoksulluğu, çiftçi derdini, emekli derdini, memur derdini, sanayici derdini çözüyor mu? Özgürlükleri mi genişletiyor. O zaman 12 Eylülde oyumuz hayır olacak.
Malatya meydanından söz veriyorum. CHP iktidarında yeni bir anayasa yapacağız. Önce siyasi ahlak yasası çıkaracağız. Siz naylon faturacı maliye bakanı ister misiniz? Siz kalpazan Başbakan ister misiniz? İhaleye fesat karıştıran, hayali ihracatçı milletvekili ister misiniz? Ama onlar parlamentoda görev yapıyorlar. Onların dokunulmazlığı var. Söz ilk yapacağım iş dokunulmazlığı kaldırmak olacaktır. Anayasa değişikliği böyle olur. Anayasa değişikliği dokunulmazlığın arkasına sığınanların işi değildir. Vatandaşı kandıracaksınız, anayasa değişikliği yapacaksınız, gidip dokunulmazlığın arkasına saklanacaksınız. Bu millet bu hapı yutmaz Recep bey..
Ama Malatyalılar bir sitemim de var. Cumhuriyet Halk Partisi Malatyadan hak ettiği oyu alamıyor. Önümüzde bir süreç var. Yeni bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Halktan yana, sizin için çalışacağız, mücadele edeceğiz. Her inançtan, her etnik kimlikten insanı kucaklayacağız. Gelecek kaygısı olmayan, bağımsız, özgür, özgüveni olan bir Türkiyeyi el birliğiyle kurma sözünü veriyorum. Sizin Malatyadan milletvekilleriniz var. Ama sizler de biliyorsunuz, Malatya için gece gündüz çalışan, 24 saat çalışan bir milletvekiliniz (Mevlüt Aslanoğlu) var. O da burada. Malatyanın sorunu olunca akla bizim milletvekili geliyor. Ama sorunları kürsüye çıkıp anlatmak AKPli milletvekillerinin işine hiç gelmiyor. Onları size şikayet ediyorum. Önce 12 Eylül, sonra seçimler geliyor. Beraber, insanımızı, çocuklarımızı seviyor, geleceğe güvenle bakmak istiyorsak, AKPyi sandığa gömüp, Türkiyeyi aydınlıklara çıkaracağız.
Recep beye şunu da sorun.. Zam zam zam, Recep Tayyip Erdoğan.. Bu kafiye niye bu kadar uyumlu. O işin doğasında değil, Recep beyin doğasında var.
Bizim arkadaşlarımız bilboardlara bizim genel başkanımız gelecek afişlerini asacağız demişler, izin vermemişler, onu da size şikayet ediyorum. Bizden korkuyorlar. Biz başka hiçbir yere değil, ne ABDye ne Avrupaya, halkımıza güveniyoruz.
Biz 1. Ulusal Kurtuluş Savaşımızı, babalarımızın, dedelerimizin mücadelesiyle, savaş meydanlarında kazandık. Onlar hiç kimseye boyun eğmediler, diz çökmediler. Onurlu, güçlü bir Türkiye yarattılar. Kimseye muhtaç etmediler. Ama şimdi gidip yalvarıyoruz, bize borç para verir misiniz diye. Biz 2. Ulusal Kurtuluş Savaşımızı sandıkta vereceğiz, halkın iktidarını kuracağız.
Havaalanından buraya gelirken bilinçli olarak, konvoy yapmadık. Halkı rahatsız etmek istemedik. Recep bey görmek istiyorsa, gelsin bu meydanı görsün. Siyasetin, siyasetçinin değil, halkın başbakanı olun diye afiş var. Ne siyasetin, ne sermayenin değil, sadece halkın başbakanı olacağım.
Biz insanımızı seviyor, en değerli varlık olduğunu biliyoruz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemiyoruz. Bu ülkede her şey güzel. Toprağımız, güneşimiz, denizimiz, insanımız, üniversitemiz, esnafımız, yazarımız çizerimiz, her alanda yetişmiş insanımız var. Bir şey eksik. Helvayı yapacak yiğit bir adama ihtiyaç var.
Başbakanlığa geleceğim. Yetki sizde. Yetkiyi verirseniz, sadece sizin için değil, çocuklarınız, geleceğiniz, onurlu bir Türkiye için mücadele edeceğiz. İşsizliği, haksızlığı yok edeceğiz. El birliğiyle yapacağız bunu.
Gelirken Recep Beyin afişlerini gördüm. R nokta Tayyip Erdoğan demiş. Niye Recepi kullanmıyor? Korkuyor. Çünkü Recep deyince milletin aklına havuzlu villa geliyor. Siyasete yırtık ayakkabıyla gireceksin, sonra havuzlu villaya gireceksin, halka sırtını döneceksin. Kul hakkı yiyeceksin. Bunun hesabını soracağız.
Size geleceği güzel, insanları güzel, sorunları bitmiş, müreffeh bir Türkiye vaat ediyoruz. Bunu el birliğiyle, gönül gönüle yapacağız. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, bütün yurttaşlarımızı kucaklayacağız. Önce halk zenginleşecek dediğimizde bunu söylemek istiyoruz. Emeğe değer vereceğiz. Bunlar esnafı yaşatmadılar, öldürdüler. Hatırlarsınız, bunların döneminde Muğlada bir gazimiz açlıktan öldü, Denizlide bir işadamımız intihar etti. Biz bütün bu acıları bilerek, gücü halktan alarak, Türkiyeyi özgür, özgüveni olan, kendisine güvenen, kimsenin önünde diz çökmeyen onurlu bir Türkiye yapacağız.
Ve son sözüm, biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kendi ülkemizde refahı paylaşmak, tabana yaymak istiyoruz. Nazımın dediği gibi bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe yaşamak istiyoruz.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını 18.51'de tamamladı. CHP genel başkanı, Darende Ağılbaşı'nın ÖDP'li belediye başkanı Cengizhan Kılıç'ın CHP'ye katılması nedeniyle, yakasına parti rozetini taktı, Kılıç'ı kutladı ve daha sonra meydandan ayrıldı.
ALT GEÇİT ÇALIŞMALARINA ARA..
Bu arada Malatya'da alt geçit çalışmalarının iki günlüğüne durdurulduğu bildirildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 23 Temmuz'daki mitingi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ise 25 Temmuz'da yapacağı miting nedeniyle trafiğin aksamaması için, iki miting günü alt geçit çalışmalarının durdurulduğu belirtildi.
Hükümet Meydanı'ndaki mitingler nedeniyle şehrin ana caddesi İnönü Caddesi trafiğe kapatılınca, alternatif yol olan Çevreyolunda ise alt geçit çalışmasından dolayı sıkıntı olmasından rahat trafik sağlanması için iki miting günü de alt geçitte çalışma yapılmayacağı öğrenildi.
HABER-FOTO: Selahattin GÖKATALAY