- CHP'li vekiller, helikopter kazasında şehit olan askerlerin istihbaratçı ve geçmişte FETÖ'nün hedefi olduklarını belirterek, olayın detaylı bir şekilde araştırılmasını istediler..
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 13 askerin şehit olduğu helikopter kazasının araştırılması gerektiğini ifade ederek, “Bu konunun araştırılması gerekiyor. Şırnak’taki bu mücadeleyi yürüten güvenliğin beyni, üst düzey görevlilerin tamamı bu kazayla beraber yok oldu. Mutlaka bu olay araştırılmalıdır. Kaza neden kaynaklanmıştır. Bununla ilgili iddialar, söylentiler var” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile CHP İstanbul Milletvekilleri Eren Erdem ile Gülay Yedekçi, şehit Songül Yakut’un taziye evini ziyaret ederek, acılı aileye başsağlığı diledi.
Taziye sonrası gazetecilere açıklama yapan Ağbaba, “Yaşanan olay Türkiye’de herksin yüreğini yaktı. Maalesef son bir ay içerisinde yaşanan ikinci helikopter kazası, geçtiğimiz ayda Tunceli’de bir helikopter düşmüş, 12 güvenlik görevlisi şehit olmuştu” dedi.
Ağbaba, şehit Songül Yakut’un herkese rol model olduğunu belirterek, “Özgeçmişine baktığımız zaman Songül Yakut, Türkiye’de rol model olmuş, Anadolu’da yaşayan fakir fukara çocuklarına rol model olmuş bir arkadaşımız. Benimde başından beri yakından tanıdığım bir insandı. Binlerce insan gibi Songül Yakut’a da bir kumpas kuruldu. Asılsız dinlemeler, usulsüz dinlemeler, sahte raporlarla Songül Binbaşıyı ordudan görevden attılar. Ama o yılmadı, mücadele etti, yapılan o iftiraları bir bir açığa çıkarttı. Bir savaşı kazanarak, çok sevmiş olduğu görevine döndü. Songül Yarbay, Türkiye’deki Atatürkçü, vatanına, milletine ve bayrağına bağlı subaylardan biriydi. Yok edilmek istendi ama başaramadılar” diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi ise olayın araştırılması gerektiğine dikkat çekerek, “Burada hepsi istihbaratçı bütün o bölgedeki en üst denetçilerin aynı helikopterde hayatını kaybetmiş olması bizim için şaibeli bir durum olduğundan bu kazanın bir an önce araştırılarak, varsa başka bir konu gündeme getirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması için elimizden geleni yapacağız” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem de, “Bu bir kaza mıdır, yoksa başka bir şey midir derhal araştırmak ve bu hadise üzerindeki soru işaretlerini kaldırmak durumundayız. Çünkü tesadüf olma ihtimali çok düşük bir şekilde üst düzey ve geçmişte FETÖ tarafından hedef olmuş askerlerin aynı helikopterde buluştuğu bir hadiseyle karşı karşıyayız. Bu hadisenin bütün yönleri araştırılmak zorundadır” ifadelerini kullandı.
FETÖ'NÜN KUMPASI..
Bu arada, Habertürk Gazetesi'nde de, avukatı Yarbay Songül Yakut'a yönelik FETÖ kumpasını anlattı.
Gazetenin haberinde FETÖ kumpası ve Songül Yakut'un mücadelesi şöyle anlatıldı:
"..FETÖ KUMPASI İSİMSİZ MEKTUP VE SES KAYDI
2014’te Songül Yakut binbaşı rütbesiyle, Jandarma Genel Komutanlığı Karargâhı’nda, Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Şube Müdürü’ydü. FETÖ’nün devşiremediği ya da engel gördüğü subayları tasfiye ettiği dönemdi. Binbaşı Songül Yakut, 21 Kasım 2013’te acil olarak karargâha çağrıldı. Bir korgeneral, bir tümgeneral ve bir albayın olduğu odada Tümg. O.E., Songül Yakut’a içinde kendisi ile ilgili iddiaların bulunduğu Kasım 2013 tarihli bir mektubu okudu.
İSTİFA BASKISINA ‘İFTİRA’ DEYİP DİRENDİ
Mektup, FETÖ kumpaslarındaki yöntemle yazılmıştı. Altında isim, imza yoktu. Evli olan bir kişinin ağzından Songül Yakut aleyhine ağır iddialar içeriyordu. Mektubu okuyan general, Yakut’a “Artık bu meslekte geleceğin yok, istifa et. Etmezsen disiplin yoluyla meslekten atılırsın” dedi. Songül Yakut, özel hayatını hedef alan bu iddia ve iftiralara karşı “Bunlar iftira ve asılsız. Yalan. Mektubu gönderenlerin bulunup yargılanması gerekir” diye itiraz etti. Aldığı yanıt, “Sadece bu mektup değil, ekinde bir CD var. Telefon konuşmalarının olduğu bir ses kaydı var” oldu. Kurmay Başkan O.E., şöyle devam etti: “Bu belgeleri gönderenler yapılan işlemleri de takip eder. İstifa etmediğin takdirde bilgiler internete düşer ve rezil olursun!”
Ertesi gün Songül Yakut yine karargâha çağrıldı ve kendisine ait olduğu iddia edilen ses kaydını itirazlarına rağmen dinlemek zorunda kaldı. Ses kaydı açıldığında Yakut ısrarla dinlemek istemediğini, sesin kendine ait olmadığını söyleyerek ses kaydını kestirdi. Ardından da “CD’deki ses kaydının bana ait olduğuna nasıl karar verdiniz?” diye itirazlarını sürdürdü.
24 Kasım 2013’te Songül Yakut, avukatıyla Jandarma Personel Başkanlığı’na dilekçe verip CD’nin örneğinin incelenmek üzere kendisine verilmesini istedi. Talebi, “Çoğaltırsak CD bozulabilir” denilip reddedildi. 2 gün sonra “Hakkınızda idari tahkikat başladı” denilerek ifadeye çağrıldı. Avukatıyla karargâha giden Yakut disiplin soruşturması açılan evrakı istediğinde “Elden veremeyiz” yanıtını aldı ve kendisine savunma için 8 gün verildi. Yakut, ertesi gün, birliğindeki askeri personelin hakkındaki iftiralardan haberdar olduğunu öğrendi.
Psikolojik şiddete uğrayan Binbaşı Yakut, istifa etmek yerine Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurup isimsiz mektup ve CD’yi yaydığını düşündüğü Kurmay Başkanı Korgeneral O.E., Harekât Başkanı Tümgeneral A.Ç. ve Adli Müşavir M.E.T. hakkında 6 ay süreli “şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama ve küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmalarına yönelik tedbir” kararı aldırdı.
GENELKURMAY: İSİMSİZ MEKTUBU SORUŞTURUN
Yakut ve avukatı, “Yasadışı delil” dedikleri isimsiz mektup ve CD’yi adli makamlara göndermeyen askeri yetkililer aleyhine Genelkurmay Adli Müşavirliği’ne suç duyurusunda bulundu. Genelkurmay Askeri Savcılığı, itirazlar üzerine CD’nin ve mektubun yasadışı olduğunu belirterek, askeri savcılığa “soruşturma” emri verdi.
25 Aralık 2013’te disiplin kurulu toplandı. Ancak kurul kararı Yakut’a bildirilmedi. Binbaşı Yakut, kurul kararını maaşını çekmeye gittiğinde öğrendi. Maaşını bankamatikten çekmek istediğinde âşığı olduğu TSK ile ilişiğinin kesildiğini gördü.
Binbaşı Yakut, avukatı Ziya Kara ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurup disiplin soruşturmasına aykırı 25 maddeyi sıraladı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, baskılara rağmen Songül Yakut’un TSK’dan atılmasına neden olan mektup için “hukuka aykırı olduğuna, ses kaydının Songül Yakut’a ait olduğunu gösteren veri bulunmadığı” hükmüne vardı ve Yakut’un 2 yıl sonra görevine iadesine karar verdi.
‘KAZADAN 2 GÜN ÖNCE İTİBARINI İADE ETTİLER
’ Yakut’unz avukatı Ziya Kara, şunları söyledi: “Songül Hanım gerçekten mesleğine âşıktı. Onca iftira, kumpas ve çirkin iftiraya rağmen yılmadı. Sonuna kadar mücadele etti. Kazadan 2 gün önce mesaj atmıştı. Tayininin çıktığını söyledi. Çok sevinmişti. Helikopter düşmeden 2 gün önce ‘Harekât Şube Müdürü’ yapıldığını söyledi. Kendisine FETÖ’nün TSK’dan tasfiye edilmesinin, hak ettiği görevlere gelmesinin önünü açacağını söylemiştim. Bu tayin onun için bir nevi itibarının da iadesi olmuştu.”
Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com- Habertürk Gazetesi