SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Rezerv Alan Kararları Bozulur, Yapanlar Çok Ağır Bedel Öder!"

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da da, deprem sonrası yeniden imar gerekçesiyle, birçok bölgede haksız, hukuksuz, usulsüz ve adaletsiz bir yaklaşımla uygulanmak istenen ‘rezerv alan’ konusu, Gazeteci Fatih Altaylı'nın gündemine Hatay uygulamasıyla gelirken, Altaylı YouTube kanalında yaptığı yorumda, “Yakında rezerv kararları kesin bozulur. Bunları yapanlar çok ağır bedeller öderler.” dedi.

Altaylı'nın konuya ilişkin yorumu, Duygu Ertaş imzasıyla, antakyagazetesi.com haber sitesinde yayınlandı. Haber şöyle:

"Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalında Hatay’daki rezerv alan uygulamaları ve devletin bu alanlar üzerindeki arsa ve zeytinliklere yönelik müdahaleleri hakkında sert eleştirilerde bulundu. Altaylı, özellikle zeytinliklerin talan edilmesine ve bu süreçte yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekerek “Yakında rezerv kararları kesin bozulur. Bunları yapanlar çok ağır bedeller öderler.” dedi.

Altaylı’nın açıklamalarına göre, Hatay’daki rezerv alanlarda insanların zeytinliklerine ve arsalarına el konuluyor. Altaylı, bu durumu şu sözlerle ifade etti:

“İnsanların rezerv alandaki zeytinlikleri talan ediliyor. Bir zeytinlik sahibinden gelen belgelere göre, adamın zeytinliğine girip yok etmişler. ‘Buradan yol geçecek’ demişler ama ortada ne bir plan var, ne bir şey var. Üstelik kamulaştırma kararı da yok.” Altaylı, bu uygulamaların hukuksuz ve plansız bir şekilde gerçekleştirildiğini belirterek, “Kafalarına göre yani oradaki bir takım kamu görevlileri ve bürokratlar, ‘nasıl olsa artık yetki bizde, istediğimizi yaparız’ diyerek orayı talan ediyorlar. Milletin malına çöküyorlar, servetlerine el koyuyorlar” dedi.

Gazeteci, Hatay’daki durumun vahşi batı koşullarına benzetildiğini ve bölgede hukukun işlemediğini vurguladı. “Orası olmuş bir eski vahşi batı. Bizim de vahşi güney olmuş. Ne hak var, ne hukuk var. Milletin milyon dolarlık apartmanlarının arazileri kalmış orada. Sen deprem altında onlara el koyuyorsun. Yapılanların hukuksuzluk boyutu arşa varmış vaziyette” şeklinde konuştu.

Altaylı, bu süreçte iktidarın uygulamalarının deprem mağdurlarını daha da mağdur ettiğini belirterek, “Deprem altında kalanlar bir de bugün iktidarın uygulamaları altında kalıyorlar. Akıl alır gibi değil ama kim ne diyebilir ki? Kimse bir şey demiyor. Çünkü gözden ırak, gönülden ırak, akıldan ırak orada bir şeyler oluyor. Teksas kanunlarıyla vahşi batı kanunlarıyla ya da vahşi batı kanunsuzluğuyla milletin malına çöküyorlar” dedi.

Son olarak, Altaylı bu uygulamaların devlet otoritesi kullanılarak yapıldığını ve yasal altyapısı olmadan, bazı bürokratların ve AKP yandaşlarının gücüyle yürütüldüğünü ifade etti, “Yakında bu kararlar kesin bozulur. Bunları yapanlar çok ağır bedeller öderler. Bir ülkeyi işgal edersin ama oradaki tapulara dokunamazsın. Sen depremi bahane edip servet transferi yapmaya çalışıyorsan bu büyük suçtur. Bunu yapanı eninde sonunda oyarlar” diyerek sözlerini tamamladı."

Haberin aslını, aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

https://antakyagazetesi.com/fatih-altayli-rezerv-kararlari-kesin-bozulur/

antakyagazetesi.com- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

17 yorum yapılmış

  • reis (4 ay önce)
    rezerv alanlar bittiğinde çok modern ve çağdaş bir şehir ortaya çıkacak. neden karşı çıkılıyor. hani mal sahipleri karşı çıkarda haber sitesi neden karşı çıkıyor onu bir türlü anlamadım. gazete sahipleri de mi malları var. devlet mala çökmüyor hakkın neyse alırsın. şahsen ben kışladan binip avmy tramvay ile gitmek isterim neden ortalığı bulandırıyorsunuz.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Mehmet (5 ay önce)
    Hala algı yapiyorsunuz hala yanlışı savunuyorsunuz... yaa biz malatyamizin o eski kötü goruntusunden kurtulmak isterken siz o dar yolları, otoparklari olmayan, diğer buyuksehir ler gibi tramvaylar geçmeyen, trafikte yolun tek şerit olmasindan dolayı tren katarım gibi araçların dizildigi bit sehri yine öyle yapalım istiyorsunuz... rezerv alan ilan eden devleti kutluyorum geç bile kalındı.. burda sahislarin menfaatleri önemli değil şehrin gelecegi önemlidir.. hala benim evim benim arabam benim arsam davası.. malatya şehir merkezinin yolları genisletilecek gerekirse senin arsandan yol gececek vereceksin.. bedelini de alacaksin.. bitti bu kadar...
    %35
    %65
    Yanıtla
  • Mehmet ne mutlu Sana, beyin bedava öyle değil mi? Araştırma yok, bilgi yok... Vallaha takdir ettim Seni. Şahısların menfaati önemli değil, şehrin menfati önemli demişsin. "İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın" Şeyh Edebali. Biraz düşün istersen.
    %70
    %30
    Yanıtla
  • Siz ne diyorsunuz? 99 depreminde kime ne yapıldı? Devlet birşeyler yapma gayretinde siz hala ne derttesiniz.Gidin başınızın çaresine bakın dese neyapacaksınız? Hiç olmazsa biz evi yıkılanlara ev iş yeri yapılacağını ifade ediyorlar.Bugüne kadar yapılanlarda buna en iyi örnek.
    %34
    %66
    Yanıtla
  • Kendi malın ortada olmayınca söylemesi çok kolay.milletin malına akıl vermeye gerek yok herkes daha ne olacağını bilmiyor perisan
    %73
    %27
    Yanıtla
  • Bende malatya'dayım senin yıkılmış evin var mı mesela benim yerim zaviye mahallesi'ndeydi ağır hasar almıştım buraya yıktılar bana yeşil birleştirdi ki hazır olan TOKİ evlerinden ister misiniz biz de tamam dedik kura çektik çıktı ama belli bir şey yok fiyatta boş senede imza atıyorsun ve senin yıkılmış olan evini yani 20 dairelik bir apartmanda oturuyorsun arsa payın var orayı hele bak kaça alacaklar devlet belediye benim duyumlarıma göre 50.000 TL ile 100.000 TL arası alıyorlarmış verilir mi ben vermeyeceğim böyle bir şey olursa bu bir soygundur Fatiha Hatay'da söylüyorsa doğru söylüyorsun araştır söylemiştir hemen onlara karşı bir şey söylendi mi vatan haini ilan etmeyin muhalefet olmazsa iktidar her dediğini yapar yaptırır zararı biz çekeriz vatandaş Ben açık söyleyeyim ben AK partiye oyumu verdim 25 yıl boyunca ama 25 gün boyunca her şey felaket pahalandı
    %25
    %75
    Yanıtla
  • aynen öyle çok doğru bu mal milk peşine düşen gafil insanlar depremde mal mülk kimin öğrenememiş ise tüm her yer onların olsa da birşeye yaramaz...
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Dr.Yusuf (5 ay önce)
    Acil olarak mecliste yasa ile doktorların mecburi hizmeti tekrardan eski sisteme döndürülmelidir. Özel hastane sahibi sağlık bakanı geldi, onun gelişiyle vergilerimizle senelerce okuttuğumuz doktorlar ucuz fiyatlara Avrupa ülkelerine kaçtı. Doktor sayısı azalınca özel hastane tedavi ücretleri arttı. Bizim bir doktorun egitimi için vergilerden ayrılan paranın 1 milyon 250 bin dolar olduğunu bilen çok az kişi var ve bu tüm vergi mükelleflerinin sırtında. Özel hastaneler ve üniversiteler sahibi eski sağlık bakanı, mecburi hizmet gorevini bozduktan sonra ülkeden sürekli artarak bir doktor göçü başladı. Daha önceden Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Dekanı da şu şekilde açıklamıştı olayı. "“TUS intern eğitiminin hemen bitiminde olduğunda, internlük dönemi ki bu dönem esas yeterliliklere ulaşıp hasta ile vakit geçirdikleri gerçek hekim gibi davrandıkları o 12 ay ne yazık ki kitapların arasında geçiyor. Halbuki biz hastalar ile geçirsin istiyoruz. Öğrencilerimiz de fakültenin bitiminde TUS’un olmasını istemiyor. Hatta bununla ilgili Sağlık Bakanlığı görüş aldığında bu düşüncemizi bildirmiştik. Okul bittikten sonra TUS stresi olmaksızın son sene geçtiğinde o 12 ay çok yararlı geçer. Hasta hekim iletişimi, uygulama gibi konuları daha iyi öğrenirler. Bir sene de mecburi hizmet yapıp sahada gerçek bir pratik yaptıklarında TUS girdiklerinde çok iyi geçeceğine inanıyorum. TUS’un internlükten bir sene sonraya, mecburi hizmet sonrasına alınması öğrencilerimizin de isteği. Bizim de isteğimiz açıkçası. Çünkü o 12 ayı kaybediyoruz. Halbuki en önemli zaman o 12 ay. Bütün bilgileri onun için veriyoruz ve tam oraya geldiklerinde anksiyeteleri çok yüksek oluyor. Çünkü çok ciddi bir eleme sınavı her geçen gün giren sayısı artıyor. “ dedi. Tıpta Uzmanlık Sınavında tercihlerin daha sınırlanmaya başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Gülfem Çelik malpraktis riskinin yüksek olduğu bölümlerin tercih edilmediğini belirterek risksiz alanların daha çok tercih edildiğini ifade etti. “İnternlerimizi kazanmayı daha çok tercih ediyoruz “diyen Prof. Dr. Çelik Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde stajların Cuma günü bitecek şekilde ayarlandığını öğrencilerin de hafta sonu kendilerine vakit ayırmasına imkan tanıdıklarını ifade etti." Meclisteki vekiller kavga etmekten yasa çıkarmıyorlar ki. Acil olarak mecburi hizmet süresi 2 yıla çıkarılmalı ve TUS eğitimine mecburi hizmetten sonra başlanmalı. Ayrıca cerrahi bölumlerin maaşı arttırılmalı.
    %34
    %66
    Yanıtla
  • Abdurrahman (5 ay önce)
    Bu haber sitesi NİN kime hizmet ettiği belli oldu.. Bunların amacı Malatya ya yapılacak hizmetleri yavaşlatmak.. kalem şovları da doyuyor .. MALATYA YA KİM KÖTÜLÜK DÜŞÜNÜYORSA ALLAH BELALARINI VERSİN.. FATİH ALTAYLI YA Mİ KALDINIZ .. YAYINLAMAYACAĞINIZ İÇİN SIKINTI YOK.. yazık çok yazık..
    %21
    %79
    Yanıtla
  • Sana yazık ki hala konuyu anlayamamışsın
    %74
    %26
    Yanıtla
  • senin vermiş zaten başkasına gerek yok.nasılsa kirada oturduğun evin yıkılmış konteynerde beleşten takılıyorsun kaybecek neyin var.
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Mona lisa (5 ay önce)
    Son on yılın hukuk tanımaz yönetiminin bir sonucuda bu reset alan çılgınlığı. Adam senin mülküne karar veriyor. Hani adalet mülkün temeliydi. Ancak iktidar değişirse bu sacmaliktan hesap sorabiliriz Yoksa suracinin şahidi bozaci
    %75
    %25
    Yanıtla
  • celil berkeban (5 ay önce)
    çok teşekkür ederim fatih bey deprem bölgesi için çok güzel şeyler söylemişsiniz ama sizi duyacaklarmı bilmiyorum umarım sizi duyarlar ve ne yapılacaksa biran önce yaparlar..
    %73
    %27
    Yanıtla
  • Hasbi (5 ay önce)
    Bu bir geleneksel çökmedir...
    %76
    %24
    Yanıtla
  • Argalı (5 ay önce)
    Bunu oylarıyla halk istedi, sonucuna katlanacak.
    %72
    %28
    Yanıtla
  • Rıfat Taşcı (5 ay önce)
    Bu şartlarda Devletten başka kimse yapıp teslim edemez Elazığ depreminde ağır hasar alan Fuzuli caddesindeki yapılarda beş yıl geçmesine rağmen bir türlü ilerleme sağlanamadı.
    %39
    %61
    Yanıtla
  • Ahmet (5 ay önce)
    Akparti, Türkiyeyi bitirme projesidir. Rezerv Alan projesi Türk halkının mülkiyetine çökme ve mülksüzleştieme projesidir. Bunların hepsi de BOP projesidir. Mültecilere tanınan imtiyazlar, Türk vatandaşını 2.sınıf gören uygulamalar asla kabul edilemez. İhanet er ya da geç karşılığını bulur.
    %68
    %32
    Yanıtla