3. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne layık görülen Amerikalı Yönetmen John Sayles, hayattayken böyle bir ödül almasının, çok gurur verici bir şey olduğunu söyledi.
Festivalin önceki gün düzenlenen açılış törenine, ülkesindeki olumsuz hava koşulları nedeniyle uçağı kalkamadığı için yetişemeyen John Sayles, filmlerinin yapımcısı Maggie Renzi ile Malatya'da Ramada Altın Kayısı Oteli'nde basın toplantısı düzenledi.
Festival kapsamında Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne layık görülen Sayles, hayattayken böyle bir ödülü almanın, kendisi için çok gurur verici olduğunu söyledi. 30 yıldan beri bağımsız sinemayla uğraştığını ve filmler yaptığını ifade eden Sayles, bunun için çok şanslı olduğunu belirtti.
Sinema kariyerine oyuncu ve senaryocu olarak başladığını anlatan Sayles, ''1970'lerin ekonomik konjonktüründe ABD'de bağımsız olarak Hollywood'un dışında film yapan yönetmenlerden biri oldum. ABD'nin en büyük sanayi alanlarından biri sinema sanayisidir. Fakat ABD'de devletin sinemaya herhangi bir desteği yok'' dedi. Zamanla, hem film yapım maliyetlerinin düştüğünü hem de insanların Hollywood sinemasının dışındaki sinemaya merakının arttığını belirten Sayles, 1970'lerden sonraki 20 yıl içinde tanınmış oyuncuların da bağımsız filmlerde yer almayı kolaylıkla kabul ettiğini belirterek, ''Bağımsız filmlerde çok daha düşük ücret almalarına rağmen bunu yapmaya razıydılar. Yaptığım 17 filmde Oscar ödüllü bir çok oyuncuyla çalıştım. Fakat tüm filmlerimde o kadar ödülü olsalar bile diğer oyuncular gibi ücret aldılar. Öyle milyonlarca dolar masrafı olmayan filmlerde böyle riskler daha kolaylıkla alınabiliyor'' diye konuştu.
Filmlerini herkes için yaptığını anlatan John Sayles, ''Sinema da, filmler de bizim kültürel sohbetimizin, bağlarımızın bir parçasıdır. Film festivalinde en çok sevdiğim şeylerden biri de daha önce tanımadığım insanlarla konuşabilme imkanı bulmam ve onların da bizimle konuşma imkanı olması. Festivalin yer aldığı şehrin nüfusu, büyüklüğü, önemi bizim için o kadar önemli değil. Bizim için önemli olan insanlarla tanışmak, karşılaşmak ve onların ne diyebildiğini duyabilmek'' ifadelerini kullandı.
-Maggie Renzi-
Yapımcı Maggie Renzi ise Hollywood'un dışında film yapan ilk ekip olduklarını belirterek, ''Bize ABD'de Amerikan bağımsız sinema hareketinin büyük babaları diye hitap ederler'' dedi.
1978'de ilk filmlerini yaptıklarını anımsatan Renzi, ''İlk filmimizden beri filmlerimiz dünyadaki film festivallerine kabul edildi. 30 sene sonra Malatya'ya geliyoruz. Film festivallerinin kariyerimizin bir başlangıç noktası olduğunu hatırlıyoruz. Malatya'ya da davet edildiğimizde hemen kabul ettik'' ifadelerini kullandı.
Filipinler'de çektikleri ''Amigo'' filminin dün gösterildiğini belirten Renzi, ''Kendimi çok kötü hissettim. Çünkü sadece 10 kişi vardı. Fakat çok yeni bir film festivaline geldiğimizi biliyorduk. Bunun bilincindeydik. Buna rağmen daveti kabul ettik. Kendi deneyimlerimden bir film festivalini kurmanın uzun zaman aldığını ve bir sinemasever kitlesinin yaratılmasının daha da uzun zaman aldığını biliyorum'' diye konuştu.
