Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Cemal Gündoğdu, yüzme sporunun ve yüzme tesislerinin önemi hakkında konuştu.
Toplumların temel amaçlarının başında fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı bireyler yetiştirmek olduğunu ifade eden Gündoğdu “Bireylerin dengeli ve sağlıklı gelişimi için düzenli spor yapmasının önemi büyüktür. Bu spor etkinlikleri sayesinde sağlıklı bir fizik yapının gelişmesi sağlanır. Su içinde yapılan egzersizlerin karada yapılanlara göre sakatlanma ihtimali daha azdır. Suyun kaldırma kuvvetinden yararlanarak su içinde hareket etmenin vücuttaki büyük kas gruplarını tamamını çalıştırmasından ötürü yüzme, organizmanın solunum ve dolaşım sistemini en iyi destekleyen bir spor dalıdır. Ancak insanların emniyeti bakımından yüzmeyi doğru öğrenmek önemlidir. Yüzmeyi doğru ve iyi öğrenmenin yolu ise eğitimden geçer. Bu ve benzeri sebeplerle birçok ülkede okul müfredat programları içinde yüzme öğretimi yer almaktadır. Yüzme eğitiminin ise en emniyetli verileceği yerler özel yapılmış, açık - kapalı havuzlardır.” dedi.
Sanayileşme ve kentleşmenin insanları spora ve yüzmeye yönlendirdiğini ifade eden Gündoğdu, yüzmenin faydaları hakkında şunları söyledi: “Yüzme sporunun sağlığa olan katkılarının yanı sıra, yüzme sırasında alınan zevk de bu sporun yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Böylece gerek şehir merkezlerinde ve gerekse turistik yörelerde spor, sağlık, eğlence amaçlı yüzme tesislerinin sayısı gün geçtikçe çoğalmaktadır. Spor tesislerinin yaygınlaşması, kişilerin spor yapma alışkanlıklarının gelişmesine ve süreklilik kazanmasına neden olurken, bu mekânların sağlıklı ve güvenli koşullara sahip olup olmaması da alışkanlıkların geliştirilmesi kadar önemlidir. Sağlıksız ve güvensiz mekânlarda yapılan bu tür etkinlikler kişileri olumsuz etkileyecek; belki de bu alışkanlıklardan uzaklaşmalarına neden olacaktır.”
Boğulma istatistikleri hakkında bilgi veren Gündoğdu, “Acil Tıp Derneği Genel Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu’nun yaptığı açıklamaya göre, ülkemizde son 20 yılda boğulma olayları sürekli artış göstermekte, her yıl yaklaşık 900 kişi suda boğulmakta, genellikle 10-19 yaş arası gençler suda boğulma riskiyle daha çok karşılaşmaktadır. Bu tür kazalar genellikle deniz, göl ve akarsularda meydana gelmekle birlikte, Türkiye’de her yıl gerek spor amaçlı, gerekse eğlence amaçlı havuzlarda yeterli güvenlik önlemleri alınmadığından ve işletmeden kaynaklanan problemlerden dolayı kazalar da olmaktadır. Ancak “kaza raporu” tutulmadığından bunların sayı ve cins olarak tasnifini yapmak mümkün değildir.” dedi.
Yüzme havuzlarının standartlarının önemine değinen Gündoğdu, “İnsan sağlığı ve can güvenliği ile yakından ilgili olan yüzme havuzları: tasarımından yapımına, işletmesine kadar tüm aşamalarında uygun yapılmalıdır. Standartlara uygun havuz yapmak teknik ve etik vazgeçilmez bir zorunluluktur. Yüzme havuzları uzun süreli bir yatırım olduğundan havuz yapımında yapılacak hatalı bir uygulama hem işletme maliyetini artıracak hem de sonradan düzeltilmesi istense bile büyük güvenlik problemlerine neden olacaktır. Öyleyse, yüzme havuzlarının sağlık ve güvenlik açısından da değerlendirilmeleri önemlidir.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de yüzme bilen insanların az olduğunu söyleyen Gündoğdu, profesyonel düzeyde de yüzmede sporcu sayısının az olduğunu ifade ederek “Bunun nedenleri arasında her ne kadar tesislerin sayıca yetersizliği ön plana çıkmakta ise de, daha tesisin planlama ve yapım aşamalarındaki bariz hatalar ile kalitesiz inşası ve var olan tesislerin yetkin yönetici ve eğiticilerden yoksun oluşu sebebiyle etkin ve verimli bir şekilde işletilememesi de bulunmaktadır. Öte taraftan, mevcut mevzuat arasında yüzme havuzlarına özgü bir işletme yönetmeliğinin bulunmayışı, spor tesisleri için yürürlükteki genel işletme mevzuatının havuzlara uygun olmayışından dolayı spor ve/veya rekreasyonel amaçlı su alanlarında sağlık ve güvenlik sorunları ile sıklıkla karşılaşılabilmektedir.” şeklinde konuştu.
Bülten