İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Pekdemir, hastanelerdeki yoğunluğun azalması için Aile Hekimliği sistemine düzenleme yapılması gerektiğini belirterek çağrıda bulundu.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Pekdemir, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Aile Hekimliğinin işlevsiz hale geldiğini ve bu nedenle Tıp Fakültesi ile Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde hasta yoğunluğu yaşandığını belirtti. Pekdemir, “Gelişmiş ülkelerde ve ülkemizde sağlık sistemi üç basamakta oluşur. Birinci basamağını Aile Hekimleri, ikinci basamağını uzman hekimlerin olduğu Semt Polikliniği ile Devlet Hastaneleri ve üçüncü basamağını da Tıp Fakülteleri Hastaneleri ve Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri oluşturur. Normal bir sağlık sisteminde aile hekimleri tanı ve tedavide yetersiz kaldığı durumlarda hastaları uzman hekimlere gönderir. İkinci basamakta tanı ve tedavisi çözülemeyen hastalar ise üçüncü basamak hastanelere yönlendirilir. Aslında hastaların yüzde 80’den fazlasının sorunu birinci ve ikinci basamakta çözülür” dedi.
Sağlıkta dönüşüm programı ile birinci basamakta yer alan aile hekimliğinin işlevsiz hale geldiğini, ikinci basamakta yer alan devlet hastanelerinin de kısmen yok olduğuna değinen Pekdemir, “Üçüncü basamak hastaneler aile hekimi yerini almış, ayaktan gelen hasta yoğunluğu nedeniyle poliklinikler kilitlenmiş, yoğunluk nedeniyle yatan hastaların tetkik süreleri uzamıştır. Yine yoğunluk nedeniyle uzun randevu verilen tetkikler için ayaktan yapılması gereken basit işlemler için dahi hasta yatırılmak zorunda kalınmaktadır. Çoğu zaman erken yapılması gereken MR gibi tetkikler için ayaktan gelen hastalar ya hastaneye yatırılıyor ya da sanal hastanede yatıyor gibi gösterilerek sorunlar çözülmeye çalışılıyor” şeklinde konuştu.
Aile hekimliği sisteminin etkin olduğu takdirde üçüncü basamak hastanelerin yoğunluklarının azalacağını belirten Pekdemir, “ Aile hekimlerinin çalıştığı merkezlerin yeterli donanıma sahip olmaması, hastaların aile hekimlerine uğramadan, direkt hastaneye başvurması yani aile hekimini bypass etmesine neden olmuştur. Bunun tabii neticesi olarak, aile hekimliği işlevini kaybetmeyle yüz yüze gelmiştir. Aile hekimlerinin çalıştığı mekanlar devlet tarafından yeniden gözden geçirilmeli. Ayakta tanı ve tedavi için yeterli fiziki ve teknik donanım sağlanmalıdır. Bunların yanı sıra meslek içi eğitimlerle aile hekimlerinin motivasyonu artırılmak suretiyle tekrar mesleğe adapte edilmelidir. Mutlak surette sevk zinciri getirilerek, aile hekimleri takip ettiği hastaların ihtiyaç halinde hastanelerde uzman hekim muayeneleri ve kronik hastaların kontrolleri için gerekli tetkiklerin randevularını alabilmeli ve yönlendirdiği hekim tarafından sonuçla ilgili bilgilendirilmelidir” diye konuştu.
iha