Türkiye Kamu-Sen Malatya Temsilciliğince, 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Reformu eleştirildi. Kamu-Sen Malatya İl Temsilcisi Akın Çelik yaptığı açıklamada, Son yıllarda siyasal iktidar, Anayasal sorumluluklarından kaçmakta, kamu hizmetlerinin mali külfetini vatandaşın sırtına yüklemekte ,sağlık ve sosyal güvenlik sistemini özelleştirmekte, kamu görevlilerinden aldığı katkı payını artırmaktadır. dedi.
Türkiye Kamu-Sen Malatya İl Temsilciliğince Soykan Parkında basın açıklaması yapıldı. Kamu-Sene bağlı sendikaların temsilci ve üyelerinin katıldığı basın açıklamasını İl Temsilcisi Akın Çelik yaptı.
Anayasamızın 56 ve 60 maddelerine göre sağlık ve sosyal güvenlik hizmeti her Türk vatandaşının Anayasal hakkı, devletin ise ödevidir. Son yıllarda siyasal iktidar, Anayasal sorumluluklarından kaçmakta, kamu hizmetlerinin mali külfetini vatandaşın sırtına yüklemekte ,sağlık ve sosyal güvenlik sistemini özelleştirmekte, kamu görevlilerinden aldığı katkı payını artırmaktadır. diyen Çelik basın açıklamasında şunları belirtti:
Süslü sözlere bizleri aldatıp kandırıp iktidarı ele geçirenler sanki bu ülkede yaşamıyormuş gibi kendi ülkesinin insanlarını perişan etmeye kazanılmış haklarını elinden almaya memurunu işçisini ,doktorunu ,hemşiresini , itfaiyecisini, çiftçisini emekçisini kısacası toplumun her kesimini sokağa dökmektedir.
İktidar Geçim sıkıntısı içerisinde inleyen yurttaşının sesine kulak vereceğine emeklinin ,dulun yetimin, işçinin, Memurun kısacası tüm milletin sosyal güvencelerini ellerinden almanın hesabı ile 1 Ekim 2008 tarihinde sosyal güvenlik reformu diye bir formülü yürürlüğe soktu.Bu reform milletin sosyal güvenliğini artıracağına insanları daha refah bir yaşam imkanına kavuşturacağına ,dünyadaki reform hareketlerinin tersine 5510 sayılı kanun milletin elindekini almaya onları sosyal güvenlikten mahrum etmeye yönelik bir hareket olarak gerçekleşti. 5510 sayılı kanun bizler fark etmeden hayatımızdan pek çok şeyi alıp götürdü. Hepimizin omuzlarına daha fazla yük yükledi.
AKP iktidarı Memura 2010 yılı için % 2,5 + % 2,5 gibi düşük bir oranda maaş zammı verirken ; 5510 sayılı kanunla yapmış olduğu reform sayesinde ;yalnızca son bir yıl içerisinde yapılan değişikliklerle milletimizin elinden aldıklarına bir göz atacak olursak;
25 yıl çalışan memur , maaşının % 75 i kadar emekli aylığına hak kazanırken , bu oran göreve yeni başlayan memurlar için brüt maaşın % 50sine indirildi.
25 yıl çalıştıktan sonra emekli olan işçiler , çalışırken aldığı brüt maaşın % 65i kadar emekli aylığı alırken ;bu oran % 50ye çekildi.
Dul kalan eşe bağlanan ölüm aylığı oranı % 75ten % 50ye düşürüldü.
Emekli yaşı 60tan 65e çıktı.
Hastanelere, tatil köyleri ,oteller gibi yıldızlar verilerek, herkesin parsına göre sağlık hizmeti alacağı bir sistem oluşturuldu; Parası olanla olmayana farklı sağlık hizmeti verileceği resmen ilan edilmiş oldu.
18 yaş üstünde olup , örgenim görmeyen herkesten aylık en az 30 TL. Genel Sağlık Sigortası pirimi kesilmesi zorunluluğu getirildi. İşi olup olmadığına bakılmaksızın, eline aylık 243 TLden fazla para geçen, 18 yaşından büyük herkesin, her ay sağlık sigortası pirimi ödemesi zorunlu oldu. Böylece aylık geliri net 973 TL nin üzerinde olan , Okula gitmeyen ve 18 yaşını doldurmuş iki çocuğu bulunan bir aileye , yıllık en az 720 TL sağlık sigortası pirimi yüklendi.
Yaş sınırı olmadan , evlenmediği sürece ana -babalarından sağlık yardımı alan kız çocuklarına , eğitim durumlarına göre 18-25 yaş sınırı getirildi.
İşsiz kalanların sağlık sigortası hakkı 6 aydan 3 aya indirildi.
Her muayene için ayrı ayrı olmak üzere , devlet ve üniversite hastanelerinde 5 TL , Özel hastanelerde 12 TL katılım payı alınmaya başladı. Ayrıca ; reçete başına 3 TL alınması kararlaştırıldı.
Tedavi için hastanelere yatan hastalardan katılım payı alınmıyordu , alınmaya başlandı.
Pirim borcu olan Bağ-Kurlu esnaf ve sanatkarın kendisi ve ailesi, sağlık kapsamı dışına çıkartıldı.
Özel hastanelerin aldığı katkı payına % 133 e kadar zam yapıldı.
Tıbbı malzemelerde vatandaşlarımızdan her bir malzeme için 450 TLye kadar para alınabilmesinin önü açıldı.
Gözlük camı ve çerçevesi yenileme süresi 2 yıldan 3 yıla çıkarıldı.
İşitme cihazları için devletin ödediği para 800 TLden 175 TLye indirildi.
Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edeceklerin emekli maaşlarının kesilmesi kararlaştırıldı.
Askerlik borçlanması için tahsil edilen para iki katma yükseltildi.
Cenaze yardımı miktarı 2 bin 79 TLden 280 TLye düşürüldü.
Maaş Zamları kaşıkla verilirken , hakkımız kepçeyle elimizden alındı.
Gerçek şu ki, bu gelişmeler henüz başlangıçtır. Hakça bir paylaşım; herkese eşit ve parasız sağlık hizmeti için sesimizi daha fazla duyurmalıyız. Bizler yapılanlara sessiz kaldığımız sürece ,haklarımız bir bir elimizden alınacak ,cebimizden çıkan para her geçen gün artacaktır. Türkiye Kamu-sen olarak bu haksızlığa sonuna kadar karşı durup her platformda yapılan bu yanlış uygulamayı protesto etmeye devam edeceğiz. Aziz milletimizin de haklarına
sahip çıkmalarını bekliyoruz.