- 2. Ordu ve 7. Ana Jet Üssü'ndeki Darbe Girişimi davasının savcısı, 15 yıl cezaya çarptırılan Huduti için 'Ağırlaştırılmış Müebbet' verilmesi, beraat eden sanıkların da cezalandırılması talebiyle kararı temyiz etti.
Malatya darbe girişimi dosyasında 14 ağırlaştırılmış müebbet, 2 müebbet hapis ceza verilen davada darbe girişimcilerine yardım etmek gerekçesiyle 15 yıl hapis cezası alan 2. Ordu eski komutanı Orgeneral Adem Huduti için İstinaf Mahkemesine başvuran davanın duruşma savcısı, sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep ederek, yerel mahkeme kararının bozulması istendi.
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişimine 2. Ordu Komutanlığı ve 7. Ana Jet Üssü’nde Malatya’dan destek verdikleri gerekçesiyle Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 9 Mayıs 2018 tarihinde karara çıkan Malatya Darbe Girişimi Davasında 2. Ordu eski komutanı Orgeneral Adem Huduti’ye 15 yıl, 3’ü general 14 subaya ağırlaştırılmış müebbet, 2 subaya 2 müebbet hapis cezası ile birlikte 57 sanık hakkında beraat hükmü verilmişti.
Davanın duruşma savcısı Muhittin Atlı, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulunarak, kararın 15 yıl hapis cezası alan Orgeneral Adem Huduti, beraat eden 2. Ordu eski kurmay başkanı Tümgeneral Avni Angun, Huduti’nin emir subayı binbaşı Sedat Kaya ile bazı sanıklar yönünden bozulmasını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı Muhittin Atlı, “Aktif rol oynayanların etkisiz hale getirilmesi için zamanında etkin karar vermediği, Karargahtaki darbe teşebbüsü eylemindeki sürecin uzamasına neden olduğu, böylelikle darbeye teşebbüs eylemine katılan sanıkların darbe teşebbüsüne yönelik eylemlerinin icrası sırasında onları engellemeyerek suça yardım mahiyetinde hareketlerde bulunduğu” nedeniyle 15 yıl hapis cezası verilen 2. Ordu eski komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması gerektiğini talep etti.
Cumhuriyet Savcısı Atlı, istinat başvurusunda Orgeneral Adem Huduti için, “Sanığın önleme ve engel olma yükümlülüğüne rağmen ihmal göstererek ve icrai boyutta aksi yönde davranarak bulunduğu makam itibariyle engellemediği, sanığın ihmali nitelikteki eylemleri ile darbe girişimini gerçekleştirmeye yönelik diğer sanıkların eylemlerinin sonlandırılmasının ve diğer faillerin yakalanmasının geciktiği, mütalaamızda belirttiğimiz olay zinciri içerisinde sanığın bu şekilde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmamasına rağmen darbe teşebbüsünde aktif rol oynayanların etkisiz hale getirilmesi için zamanında etkin karar vermediği, karargahtaki darbe teşebbüsü eylemindeki sürecin uzamasına neden olduğu, böylelikle darbeye teşebbüs eylemine katılan sanıkların darbe teşebbüsüne yönelik eylemlerinin icrası sırasında onları engellemeyerek ve bulunduğu makam itibariyle ele geçmelerini geciktirerek TCK 37 ve 309 kapsamında müşterek fail olarak doğrudan eylemde bulunduğu, sanığın üzerine atılı TCK 309 suçuna yönelik hüküm gerekçesinde de kabul gören garantörlük sıfatı ve ihmali eylemlerinin varlığına rağmen hukuki hata ile sanığın bu eylemlerinin maddi yardım olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı, sanığın atılı TCK 309/1 suçu maddi unsurların işlenmesinde garantör sıfatıyla ihmal eylemleri ile ortak hakimiyet gösterdiği, sanığın askeri nizama yönelik kanuni mevzuat ve bulunduğu makam itibariyle önleme yükümlüğünün varlığına rağmen mütalaamızda belirtilen olaylar kapsamındaki etkin darbenin gerçekleşmesine yönelik ihmalleri nedeniyle başarısız darbe girişimi olayının doğrudan faili olduğu, mahkemenin gerekçesinde kabul gören ihmal ve garantör sıfatının kabulü ile sanığın mütalaamız doğrultusunda cezalandırılması gerekirken belirtilen şekilde yardım hükümleri uyarınca cezalandırılması yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır.Sanık hakkında verilen kararın belirttiğimiz gerekçeler ve mütalaamız doğrultusunda bozulması hukuki bir gerektir.” ifadelerine yer verdi.
Savcı Muhittin Atlı, hakkında beraat kararı verilen 2. Ordu eski kurmay başkanı Tümgeneral Avni Angun için ise, Tümgeneral Angun’un da ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması gerektiğini ve beraat kararının bozulmasını talep ederek, gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Sanığın olay öncesi ve olay anında temsil ettiği makam itibariyle önleme yükümlülüğünün olduğu, sanığın bu minvalde garantör durumunda olduğu, sanığın önleme yükümlülüğünün mevcudiyetine rağmen bu yönde hareket etmediği,sanığın eyleminin kanunun koruduğu suç konusu bakımından somut ve soyut tehlikeye sebebiyet verdiği, sanığın eylemleri ile amaç suç niteliğinde olan TCK 309/l arasında illiyet bağının bulunduğu, sanığın eylemlerinin bireylerin iradelerini zorlayacak vahamete haiz olduğu, sanığın sabit olan eylemleri itibariyle Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek suçuna müşterek failliğinin net olduğu tüm dosya kapsamınca sabittir. Bu gerekçe ve maddi gerçeğe rağmen mahkemenin hukuki hataya düşerek sanık hakkında delil yetersizliği gerekçesiyle Beraat kararı vermesi usul ve yasaya aykırıdır.”
Duruşma Savcısı Muhitin Atlı, aralarında Orgeneral Adem Huduti’nin emir subayı Binbaşı Sedat Kaya’nın da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması gerekirken, beraat kararı verildiği, ancak video kayıtlarında darbeyi destekler mahiyetteki eylemlerinin sabit görüldüğünü belirterek, bu kararında bozulmasını talep etti.
Atlı; 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Malatya’daki 7. Ana Jet Üssü’nde kaldırılmak istenen 4 adet F-4 savaş uçağını kullanan pilot üsteğmenler Mahmut Burak Kılıç, Eray Bakır, Muhammed Yusuf Tür, Halil Karan, Seçkin Gülmüş ve Ülfet Kaçay’ın da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ederek, beraat kararının bozulmasını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı Muhittin Atlı, istinat başvurusunda yerel mahkemenin haklarında beraat kararı verilen diğer sanıklar hakkındaki beraat kararlarında bozulmasını istedi.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
