- Mimarlar Odası Malatya Şubesi, Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi'nin Eğitim ve Araştırma Hastanesi arkasındaki alana yapılma girişimine tepki gösterdi.
Mimarlar Odası Malatya Şubesi, Eğitim ve Araştırma Hastanesi (Malatya Devlet Hastanesi) yanında yapılması planlanan Fizik Tedavi Rehabilitasyon (FTR) Hastanesi bünyesinde kurulmak istenen Psikiyatri ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Bölümü’ne tepki gösterdi. İl Emniyet Müdürlüğü Binası, Yeni Devlet Hastanesi ve Birimleri (Ağız Diş Hastanesi ve Kadın Doğum Hastanesi inşaat devam ediyor.) Devlet Demiryolları Müdürlüğü ve lojmanlarının yanı sıra yapımı tasarlanan Hastane binası ile beraber İtfaiye Alanı ve Eğitim alanının da aynı ada üzerinde düşünüldüğünü hatırlatan Mimarlar Odası, bölgede oluşacak yapı stokunun yaratacağı sıkıntılardan hariç, herhangi bir şekilde iyileşmeleri söz konusu olmayacağı uzmanlarca belirtilen hasta – suçlu grubunun kent merkezindeki bir hastanede tutulacak olmalarının güvenlik açısından da bir takım sıkıntılar doğuracağını belirterek projeden vazgeçilmesini veya şehir merkezine daha münasip bir mesafeye yapılmasını istedi.
Mimarlar Odası Malatya Şube Başkanı Fatma Altaş, konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, söz konusu projeye “Malatya'nın ortasına Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi dedikleri bir kabus projesidir” sözleriyle tepki gösterdi.
“Yapı stokunun getireceği trafik ve ulaşım yoğunluğu dikkate alınmalı”
Söz konusu bölgede hali hazırda İl Emniyet Müdürlüğü binası, Yeni Devlet Hastanesi ve Birimleri (Ağız Diş Hastanesi ve Kadın Doğum Hastanesi inşaat devam ediyor.) Devlet Demiryolları Müdürlüğü ve Lojmanlarının bulunduğunu, yapımı tasarlanan Hastane binası ile beraber İtfaiye Alanı ve Eğitim alanı da aynı ada üzerinde düşünüldüğünü hatırlatan Altaş, yapımı planlanan FTR Hastanesi ve bünyesindeki Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesiyle birlikte bölgede bulunan yapı stoku nedeniyle yerleşik nüfusun oluşturduğu trafik yoğunluğu, mevcut ulaşım ağları tarafından ancak karşılanırken, getirilmesi düşünülen bu ek fonksiyonların olumsuz etkisi göz ardı edilmektedir. Bu yoğunluk dikkate alınmalı” diye konuştu.
“Şehre daha münasip bir mesafede kurulmalı”
Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanelerinin bir çeşit hapishane olduğunu, alanında uzman psikiyatristlerin bu türden hastaların iyileşmelerinin söz konusu olmadığını ifade ettiklerini kaydeden Altaş, açıklamasında şunları söyledi:
“Sözleşme içerisinde yer alan Yüksek Güvenlikli Psikiyatri Hastanesi’nin bu alana yapılması da ayrı olarak değerlendirmeye alındığında; Psikiyatri alanında uzman tabiplerce;
‘Malatya’nın ortasına Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi dedikleri bir kâbus projesidir.
Psikiyatri Hastanesi ile Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri, iki ayrı çeşit hastanelerdir. Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri bir hapishane çeşididir. İçindeki hastaları suç işlediği halde Psikiyatri hastaları olduğu için, diğer suçlularla beraber hapis edilmediğinden yüksek güvenlikli hapishanede tutulurlar. Bu hasta ve suçlular hukuken sorumlu sayılmayacak şekilde gerçeklilikle irtibatını yitirmiş psikozlar, anti- sosyal kişilik bozukluğu olanlardır. Herhangi bir şekilde iyileşmeleri söz konusu değildir. Bu hasta – suçlu grubunun “Yüksek güvenlikli psikiyatri hastanesi’’ dedikleri hapishane – hastane içinde tutulması ve bu hapishane –hastaneyi Malatya’nın yerleşim merkezine, devlet hastanesinin yanına yapmak ve bunun adına da yatırım demek hangi akla hizmettir. Bu türdeki hastanelerin şehre münasip bir mesafede inşa edilmelidir.’’
“Kent merkezine kurulması son derece mahsurludur”
Söz konusu projenin Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) kapsamında da mahsurlu olduğunu ifade eden Altaş, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Çevresel Sosyal Etki değerlendirme raporu istenmesi sürecinde bilgi sahibi olduğumuz, kamuoyuna sadece Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi olarak lanse edilen hastane yapım işinin, Malatya’nın gözde yerleşim merkezlerinden biri olan öncesinde Şeker Arazisi, daha sonra Sağlık Bakanlığı’na tahsisi yapılan alanda olması bizleri düşündürmektedir.
Yeni Devlet Hastanesi yapılacağı süreçte de yerinin yanlış olduğunu ifade ettiğimiz, şehrin yoğunluğunu ve sıkışıklığını arttıracağını anlatamadığımız ve bugün de sıkıntılarını yaşadığımız bölgeye Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinin yapımının doğru olmayacağını düşünürken daha vahim olan bir durumla karşı karşıya gelmiş bulunmaktayız.
İşin sözleşmesine bakıldığında, bundan da konunun sadece Fizik Tedavi ve rehabilitasyon Merkezi değil, Psikiyatri ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesini de içinde barındırdığını ve bunun detayını uzman görüşü olmadan karar verenler, çevreye vereceği zarar ve yaşanacak sıkıntıları düşünmek bir yana, can güvenliğimizi de hiçe sayarak ‘ yatırım’ adı altında, allayıp pullayıp içeriği değiştirilerek kamuoyuna anlatmaya çalışmaktadır.
Şehri kaosa sürükleyecek böyle bir yapının yerleşim merkezinin tam ortasında olmasını kesinlikle istemiyoruz.”
“Arazi tahsisinde kurumlar arasında hukuksuzluk var”
'Ayrıca bu arazinin tahsisinde kurumlar arasında da bir hukuksuzluk olduğu görülmektedir' diyen Altaş, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Yapılan incelemeler neticesinde; uygulanması düşünülen proje alanı ile ilgili olarak, Malatya Yeşilyurt Belediyesi ve Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis Kararları olduğu ancak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde açıklandığı üzere Büyükşehir Belediyelerinin İmar Planı onayı ile ilgili yetki durumu sorumluluğu açıkça ifade edilmiştir. Ancak idare tarafından alınan meclis kararına göre 1/5000 ölçekli nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli uygulama İmar Planı beraber onaylanmış, 1/1000 ölçekli uygulama İmar Planının Yeşilyurt Belediye Meclisince onaylanması gerekirken kanunda belirtilen bu bir yıllık süre beklenmeyerek yetki ihlali yapılmıştır. Bu nedenle Büyükşehir Belediyelerinin görev yetki ve sorumluluklarını belirten 5216 sayılı kanunun 7.maddesine aykırı işlem yapılmıştır.
Lütfen Malatya’da yaşayan herkes ulaşabilecekleri bilgi kaynaklarından araştırsınlar.
Araştırmaları neticesinde yaşanacak vahametin ne kadar büyük olacağını kendi gözleriyle göreceklerdir.
Malatya kamuoyunun bu kadar hafife alınması konu ile ilgili meslek grupların STK’ların ve basınımızın sorumluluğu olacaktır. Bu sorumluluğumuzun gereği olarak üstümüze düşeni yerine getirmek için elimizden geleni yapacağız. Tüm Malatya halkını bizler kadar duyarlı olmaya davet ediyoruz"
malatyahaber.com- Yeni Malatya Gazetesi- malatyayorum.com
