SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Şehirler Berber Fazlılar Öldüğünde Ölür"

A- A+ PAYLAŞ

Yaklaşık 1 ay önce evinde geçirdiği kalp krizi sonucu komaya giren ve Turgut Özal Tıp Merkezi Reanimasyon Servisi'nde entübe olarak tedavisi sürerken 1 Haziran günü vefat eden, Malatya'nın saygın ve sevilen esnaflarından berber Fazlı Çiçekli'nin cenazesi toprağa verildi.

73 yaşında hayata veda eden Fazlı Çiçekli için Cuma namazından sonra Şehir Mezarlığı Camisi'nde cenaze namazı kılındı. Cenaze daha sonra, Fazlı Usta'nın 1991'de bir kaza sonucu 9 yaşında iken vefat eden oğlu Onur'un Şehir Mezarlığı'ndaki mezarının yakınına defnedildi.

Cenaze törenine, Fazlı Usta'nın ailesi ve yakınları, Malatya ESOB Başkan Vekili Orhan Özbek, Malatya Ticaret Borsası eski başkanı Mehmet Kalaycıoğlu, Malatya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası eski başkanı Mustafa Bahadır Altaş, Yeniden Refah Partisi eski il başkanı Bilal Yıldırım, Temelli Pasajı, Kuyumcular Çarşısı ve Tüccar Pazarı esnafları başta olmak üzere çarşı esnafları ile merhumun diğer dostları katıldılar.

Cenazenin defninin ardından, merhumun hayattaki tek abisi Nizamettin Çiçekli ile oğulları Osman ve Ömer Çiçekli, başsağlığı dileklerini kabul ettiler.

"Şehirler Berber Fazlılar Öldüğünde Ölür"
Bu arada, Malatya'nın sevilen, sayılan, güler yüzlü köklü esnaflarından Fazlı Çiçekli'nin vefatıyla ilgili olarak malatyahaber.com'da yayınlanan habere, dostları tanıdıkları çeşitli yorumlar yaptılar.

malatyahaber.com yazarlarından Bülent Korkmaz da, vefat haberinin altına yazdığı yorumda "Şehirler Berber Fazlılar Öldüğünde Ölür" başlığı altında duygularını şöyle ifade etti:

"İş, eğitim, askerlik, seyahat nevinden ayrılışları bir yana koyarsanız 41 yıldır çarşıyı görmeden geçen bir günü olmayanlardanım. Yeni Caminin dört yönüne kümelenmiş dükkanları, içine, önüne, yanına tezgah açmış bakırcı, demirci, ayakkabıcı, manav, zahireci, peynirci, kadayıfçı, mişmiş satıcısını görmeden geçen günüm nadirdir. Fırsat olunca Fuzuli’den Kernek’e, Kanalboyu’ndan dolanıp Sivas Caddesine yürümek, okul yıllarını, İnönü Stadında yaşadığımız ölümsüz futbol anılarımızı zihnimizde canlandırmak bazen keyif, bazen hüzün verir. Anlayacağınız, ben ve benim gibiler şehrin, çarşının çocuğudur; onsuz yapamaz. Depremin bize öğrettiği olgulardan biri şu ki, insan yaşadığı çevreyi şekillendirmede, dönüştürmede inanılmaz mahir, cevval bir canlı türü. Bir süre sonra, kendisi de fark edemeyecek şekilde, o yapıyla, mimariyle bütünleşiyor, onu kendinin bir kolu, bacağı, gözü gibi sayıyor. Son depremlerde kaybettiğimiz Şire Pazarı, Bakırcılar Çarşısı, Kasap Pazarı, Pamukhan, peynir, kadayıf dükkanları, oteller, hanlar sahipleri için ciddi maddi kayıplar oluşturmanın ötesinde (yıkılan binalarda yitip giden canlar ayrı bir trajedi elbette) belleğimizin de yitip gitmesi demek. Gel gör ki bu “yitim” sadece binalarla kalmadı! Asıl ölüm, yani çarşının, yani şehrin ölümü Berber Fazlı Ustalar yitip gittiğinde gerçekleşiyor. Onun müşterileriyle ilişkisi sopsoğuk bir ifadeyle “iş yap, paranı al” ilişkisi değildi. Nesli tükenip giden bu insanları hizmet verip paralarını aldıkları biri olarak değil, kardeş, arkadaş, dost, yeğen, arkadaş görürdü. Onlar için Fazlı Usta ve onun gibi ustalar, bu yakın ilişkinin biraz daha ötesinde, derdini dinleyeni, sırdaşı olurdu.   Ve o sır asla ve asla üçüncü şahıslara intikal etmez, Ustalarla beraber mezara kadar giderdi. Evlenecek veya çocuğunu evlendirecek olan müstakbel damadı/gelini, ailesini, nasıl biridir diye, Fazlı Ustalara sorar veya onun tanımaması halinde “hele filancanın oğluna/kızına bi bahdırele” diye başkalarına sormasını isterdi; birine para bırakılacaksa onun çekmecesi en güvenli yer sayılıp emanet edilirdi. Anne misafirliğe gitmişse okuldan gelen çocuğun alacağı ev anahtarının yeri de Amerikan Merkez Bankası kasasından sağlam esnafın o çekmecesiydi. Fazlı Usta’lar asla ve kata zengin olmak için mesleklerini icra etmediler. İşlerini sevdiler. Yoksa akıl işi midir milletin kılıyla tüyüyle uğraşmak? Kendisini ve aile fertlerini muhannete muhtaç etmemek, bir ev, mümkünse bir de araba sahibi olmak, evlatlarını okutup iş güç sahibi etmek onlar için en büyük zenginlikti. İşleriyle, dükkanlarıyla, kullandıkları aletlerle adeta bütünleşmişlerdi. Depremden sonra İstanbul’a giden Fazlı Usta, bir süre sonra döndüğünde, İsmet Abiyle (Yalvaç) Temelli Pasajında dükkanının bulunduğu yere gider, polislerden izin alınır, enkazdan bir el çantası, makas, tarak, ustura, makine alır; İsmet Abinin bürosunda “seni bir toplaştırah” diyerek son tıraşını yapar son görüşmeleri olduğunu bilmeden. 1991’de 9 yaşındaki evladını bir kazada yitirerek bir babanın yaşayabileceği en büyük acıyı yaşayan Fazlı Usta, depremde yok olan dükkanına, çarşısına, anılarına, her görmede hal-hatır edip şakalaştığı dostlarını, dost-müşterilerini bir daha göremeyecek olmanın acısına çok üzülüyordu. Ve o narin, naif kalbi, daha fazla dayanamayıp durdu. Kendisiyle birlikte bu şehri de elimizden çekip alarak…"

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

18 yorum yapılmış

  • Murat TUNÇ (1 yıl önce)
    Hak teala rahmet eylesin, mekanı cennet olsun inşallah, Merhum Malatyalı Hemşehrimiz Fethi Gemuhluoğlu' nun ifadesiyle, "İyi insanlar yağız atlara binip gittiler, kötü insanlar topal atlarla burada kaldılar" Malatyamızın güzel insanlarının kadrini kıymetini bilmemiz gerekiyor. Ülkemizde de bu böyle kadri kıymeti öldükten sonra anlaşılmasa keşke, gündeme taşıdığınız için teşekkürler...
    0
    0
    Yanıtla
  • Mlx (1 yıl önce)
    İnsandan geriye kalan işte bu.Allah razı olsun, Allah gani gani rahmet eylesin,iyi bir insandı, mekanı cennet olsun.Bunu söyletebilmek önemli olan.. Rahmetliyi tanımazdım ama gördüğüm kadarı ile bunu başarabilmiş bir esnaf.. Mekanı cennet olsun ..bu fani dünyadan bir fazlı usta geldi,geçti gitti....
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet Yaşar Çerçi (1 yıl önce)
    Malatya’mızda vazife yapan veya şehrimizi gezip, görmeye gelen insanlardan, esnafımızın güzelliği ve kalitesiyle ilgili hep övgüler duymuşuzdur. İftihar ettiğimiz bu kanaatlerin oluşmasını sağlayan bir numune esnafımızda Fazlı Ustaydı. Ne mutlu Ona ki hakkında hep güzel şahitler var. Ailesine ve esnaf camiamıza başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Murat (1 yıl önce)
    Allah rahmet eylesin.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Murat KIRÇUVAL (1 yıl önce)
    Şehir genişledikçe Fazlı usta gibi Malatya nın renkli simaları bir bir eriyip gidiyor. Bundan böyle sevgili Atilla abinin ( Atilla Kantarcı ) Yazacağı kitaplardan veya sosyal paylaşımlarından anımsayacaz bu değerleri. Usta ile dükkanında çekildiğimiz fotoğrafları ise bir ömür saklayacam. Tekrar makamın cennet olsun ustam. Kabrin nurla dolsun.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • dr cengiz hacıevliyagil (1 yıl önce)
    aslında yazmayacaktım...editör yayınlar mı onu da bilmiyorum...ama yukarıda ki yazıyı okuyunca içimden geçenleri dökmek istedim...rahmetli fazlı ağabeyimizi tanımazdım ALLAH gani gani rahmet eyleye...tanıyıp tanımamam önemli değil...kimbilir belki çocukluğumda sokakta karşılaşmışızdır benim çocukluğumun geçtiği soyadımı taşıyan hacıevliya sokakta otururmuş..belki gençliğimde çarşıda karşılaşmışızdır belki tükkanında traş bile olmuşumdur veya o benim çalıştığım hastaneye gelmiştir muayene etmişimdir...dedim ya tanımak önemli değil aynı şehirde aynı havayı içimize çekip aynı sudan içmişiz...ahh ahhh benim malatyamda her insanın ayrı ayrı değeri vardı yav bırak aynı mahallede komşu mahallede ölü ölse (hani çocukken öyle derdik ya ölü ölmüş:)radyo televizyon açılmazdı 40 gün ..ya binlerce insan öldü ya ...hani eskiler derdi ya daha burunları düşmedi mezarlarında..ölülerimize mezar olan evlerinin önünde davul çaldırıp halay çeken göbek atan ağızlarından akan şorrikle slogan atan o densizlere söylenecek çok söz varda neyse...ALLAH gani gani rahmet eylesin deprem şehitlerine ve ağabeyimize..
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Öz Kernekli (1 yıl önce)
    Rabbim mekanını cennet etsin..
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Ali (1 yıl önce)
    Allah rahmet eylesin.Mekanı cennet olsun inşallah.Bülent kardeşimin de emeğine sağlık.Doğduğum günden bu yana 60 senedir memleketimden ayrılmayan birisi olarak yazın beni çok duygulandırdı.Yazını okurken boğazıma birşeyler düğümlendi.Memleketimin bu haline çok ama çok üzülüyorum.El birliği ile memleketimize sahip çıkarak inşallah Malatyamızı tekrar ayağa kaldıracağız.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Savaş Avcu (1 yıl önce)
    Fazlı abime Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.Ailesi ve sevenlerine baş sağlıgı diliyorum.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Haluk (1 yıl önce)
    "O güzel insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler..." O güzel insanların yerine, depremde yerle bir olmuş, yüzlerce insanını yitirmiş bir kentte 3 kuruşluk siyaset yağcılığı uğruna davul- çalıp halay çeken ne idüğü belirsizler geldi... Neymiş, bunların tuttuğu partinin adamları seçim kazanmış... Şehrin kaybından, yıkımından bunlara ne ki... Fazlı Usta için yazılanları ve şehrimde seçim sonrası olanları görünce bunları yazmak geldi içimden... Bir de insanların bu güzel insan için altta yazdıklarına olumsuz tık yapan insan müseveddelerini, insanlıktan uzak, iyilikten güzellikten haz etmeyen, bu hasletleri bilmeyen ve çirkinliklerini burada da kusan mahlukları görünce, şehrimin ne ara bunlarla dolduğunu görmekten kahroluyorum...
    %87
    %13
    Yanıtla
  • Tolga Özbaş (1 yıl önce)
    Rabbim Rahmetliyle Yargılansın Güler Yüzlü Koca Yürekli Diyecek Çok Şey Var Mekanın Cennet Olsun Fazlı Abim Benim
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Haticesu Aydın (1 yıl önce)
    Rabbim mekanını cennet eyleyip güzel ailesine sabırlar ihsan eylesin
    %86
    %14
    Yanıtla
  • Adem Bedir (1 yıl önce)
    Rabbim mekanini cennet etsin cok guzel bi adamdi. Bazan cumlelerin kifayeysiz kaldigi yerler vardir iste onlardan biri de bu. Seni cok Seviyoruz Fazli amca cok ozleyecegiz. Gozlerim surekli bosuna dolmuyor seni hatirladikca Fazli amca.
    %89
    %11
    Yanıtla
  • Nedim (1 yıl önce)
    Yüce Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum
    %82
    %18
    Yanıtla
  • M.Bahadır ALTAŞ (1 yıl önce)
    Güzel insan için ne kadar yazsak onu anlatamayız. Bülent Korkmaz kardeşim çok güzel ifade etmiş. Bende diyorum ki "Her ölüm bir ayrılıktır. Ölenin yaşı ne olursa olsun her ölüm erken ölümdür. Çünkü ölüm sevdiğini bir daha göremeyeceğin son gündür." Ruhun şad mekanın cennet olsun Berber Fazlı Usta!
    %89
    %11
    Yanıtla
  • hasan (1 yıl önce)
    Güzel insan mekanın cennet olsun.
    %85
    %15
    Yanıtla
  • Mehmet (1 yıl önce)
    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun çok naif bı insandı
    %91
    %9
    Yanıtla
  • Nezir Kızılkaya (1 yıl önce)
    Malatya'nın "Öteki Hafızası" da göçtü bu dünyadan. Bu şahsiyetlerin ölümü, kentin bütününden kopan parçalar gibidir. Şehrin hücrelerinin yok oluşudur. Kenti eksik bırakırlar. Mekânı Cennet olur inşallah.
    %93
    %7
    Yanıtla