Mustafa Bahadır ALTAŞ
SM. Mali Müşavir
mba444@mynet.com
Son günlerde sosyal paylaşım siteleri başta olmak üzere sanal ortamda ve medyada bir fırtına estiren "selfie" günlük yaşamın bir parçası oldu. İngilizce "kendi fotoğrafını çekmek" anlamına gelen "selfie" kelimesine Türk Dil Kurumunun (TDK) yaptığı Türkçe karşılık bulma çağrısına, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda öneri gelmiş. Bunlardan bazıları, Sosyapoz, çeklaçek, çektirim, beyani, görsel salım, seyfi, kendirme, çeksun gibi sözcükler öneriler arasında bulunuyor.
Doğal olarak "selfie" ile liyakat ne alaka demek gerekiyor ama, var bir alakası. Mantalite ve uygulamada siyasi kadrolaşma ve liyakatta da yönetim anlayışının kendi fotoğrafını çekmesi yani "selfie"dir.
30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimler sonrasında, seçim öncesinde ciddi şekilde eleştiri konusu olan belediye meclislerine ait listelerin, seçim sonrasında nasıl bir sonuç ortaya çıkardığı şimdi daha iyi anlaşılmaktadır. Malatya Belediyesi’nin büyükşehir belediyesi statüsünü kazanmasıyla, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde norm kadrolara göre yapılacak olan atamalarda, kariyer ve liyakat esası dikkate alınarak, görev tanımına en uygun ve görevinin ehli kişilerin atanması Malatya'nın geleceği için önem arz etmektedir.
Malatya'nın tarihi ve kültürel/sosyal değerlerini bilmeyen, üstleneceği görevle ilgili gerekli bilgiyi/eğitimi almamış, vizyon sahibi olmayan, temsil kabiliyetinden yoksun, kişilerden yapılacak atama ve görevlendirmelerin sonucunda oluşacak tablo şehrin geleceğine ilişkin öngörüleri olumsuz etkileyecektir. Bu şehirde yaşayan bizler ise modern, çağdaş ve sosyal belediyecilik hizmetleri yerine yetersiz ve kalitesiz belediye hizmet ile karşı karşıya kalırken, Malatya’nın kent kimliği ve kent hafızası yok olmaya mahkum kalacaktır.
Liyakat dışında yapılan atama ve görevlendirmelerin vebali çoktur. İşin içinde hizmet noktasında 760 bin kişinin vebali vardır. Kul hakkı vardır
Bu konuda yakın bir zamanda MEB ait atamalar için verilen bir mahkeme kararında, "yönetim görevlerine atanmada ve bu görevlerde yükselmede kariyer ve liyakat esasları ile nitelikli personel istihdamının esas alınması gerektiği belirtilmiş görev ile bir ilgisi bulunmayan kişilerin kurum dışından görevlendirilmesinde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmamaktadır" denilmiştir.
Liyakat hepimizin bildiği gibi görev verilecek veya iş yaptırılacak bir kimsede aranan, layık olma, yaraşırlık, uygunluk, yeterlilik ve güven duyulmasını sağlayan niteliklerin bütünüdür.
Malatya’nın Büyükşehir statüsü kazanması ile birlikte belde belediyelerinden ve İl Özel İdaresi'nden devredilen personelin, farklı yöntemler ile hak etmedikleri kadro ve dereceler ile büyükşehir belediyesine nakil edildikleri, bu kişilerin farklı taleplerde bulundukları bilinmektedir. Yerel seçimler sonrasında kapalı kapılar arkasında yapılan görüşmeler ve kulislerdeki konuşmalarda ise, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerinde atama ve görevlendirmeler için farklı baskılar yapıldığı konuşulmaktadır. Bu nedenle atamalar sırasında, 'ablasının kuzusu, bizim evin küfleti, siyasi yandaşımız, ne iş olsa yapar', hepsinden de önemlisi Malatya tabiri ile her zaman 'emrin olur abi' diyebilen niteliklere sahip kişiler için siyasi bir baskısı olmamalı, 'liyakat esas alınmalı' dır.
Çünkü liyakat esası dikkate alınmadan ithal ikame veya siyaseten atananlar ile bu atamaları yapanların kendilerinden sonraya geriye bırakacakları tek mirası sadece törenle çekilen toplu aile fotoğrafında yer almak dışında bir şey olmayacaktır.
Kısaca liyakat dışında yapılan atamalarda atalarımızın "Adam hacı mı olur varmakla Mekke’ye, eşek evliya mı olur, taş çekmekle tekkeye" atasözünü aklımıza getirmemek mümkün değil.
İlkeli olmak ve dik duruş üzerine
Geçse de zaman değişmez insan,
Yel değirmenleri rüzgar ile döner,
Fırıldaklar üflemeden.
Develemenin kırbacı şakladıkça
Kabaranın üstünde,
Hop hop hoplar topaçlar.
(M.B.Altaş)