1980 Askeri Darbesi’nin ardından Gaziantep'te idam edilen, ancak gerçek mezarı bulunmadığı için köyünde sembolik bir mezarı yapılan Veysel Güney, Hekimhan’da bu mezarın başında anıldı.
Hekimhan Belediyesi ile Hasançelebi derneklerinin düzenlediği anma etkinliğine çok sayıda siyasi parti ve STK katıldı. Hekimhan Belediye Başkanı Aliseydi Millioğlu’nun da katıldığı anma töreninde konuşan Malatya CHP İl Başkanı Enver Kiraz, “Bugün burada yaşadığımız durum sıradan bir durum değil. 1980 darbesinin toplumda ne kadar büyük yaralar açtığını görüyoruz. Bakın 35 yıldır bu ülkede milyonlarca insan gözyaşı döküyor bugün olduğu gibi. Darbeden en çok kimin etkilendiğini gösteren önemli örneklerden birisi buradaki durum. Darbeden en çok Hekiman’ın devrimci solcuları etkilenmiş. Bu bütün çıplaklığı ile bugün ortada. Dolayısıyla darbe ile hesaplaşması gereken kişiler de burada. Bugün darbe ile sözde hesaplaştığını söyleyenler, o darbelerin yasaları ile bizi yönetmeye devam ediyorlar. Birkaç ay önce darbenin generalini toprağa verdik. Şimdi bu mücadele bayrağını yükselteceğiz, onun bütün yasalarını da toprağa vereceğiz” şeklinde konuştu.
Anma etkinliğinde Veysel Güney’in arkadaşları ile siyasi partilerin temsilcileri de konuşma yaptı. Grup daha sonra Veysel Güney’in mezarına karanfil bıraktı.
GERÇEK MEZARI KAYIP, KÖYÜNDEKİ SEMBOLİK MEZAR..
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in komuta ve kontrolünde 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbe sonrasında, karıştığı iddia edilen bir olayla ilişkili olarak yaralı bir şekilde gözaltına alınan ve askeri mahkemede iki hafta bile sürmeyen bir yargılamadan sonra 1981 yılında idama mahkûm edilen, cezası infaz edildikten bugüne kadar cenazesi ailesine teslim edilmeyen sol görüşlü Veysel Güney için yapılan anıt mezar için doğduğu Hekimhan ilçesine bağlı Davulku Köyü’nde 2 yıl önce tören yapılmıştı.
Törende konuşan Devrimci 78'liler Federasyonu temsilcisi Ethem Dinçer, Veysel Güney’in idam edildikten sonra cenazesinin resmi bir tutanakla ‘Babası Ali Güney’e teslim edilmek üzere” idam günü olan 10 Haziran 1981 tarihinde Gaziantep Cezaevi’nde yüzbaşı rütbesiyle görev yapan, bugün ise emekli albay olarak yaşamını Ankara’da devam ettiren (B.E.)’e verildiğini vurgulamıştı ve “Cenazemizin kimde olduğu belli. Katillerin kimler olduğu belli. Katillerin de bir an önce yargılanmasını, idamdan sonra babası Ali Güney’e teslim edilmek üzere cenazeyi alan o dönemin yüzbaşısı, bugünün emekli albayı (B.E.)’in cenazeyi teslim etmesini, artık insanlık suçu işlemekten vazgeçmesini öneriyoruz” dedi.