Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi kapandı. Şener, hurriyet.com.tr'den Aysel Alp'e "Evet partimizi hukuken kapattık. Çünkü meclis dışı muhalefetin kendini kamuoyuna duyurmasında çok büyük güçlükler var. Medyanın ve sivil toplumun suskun olduğu bir dönem yaşıyoruz" dedi.
Ak Parti hükümetlerinde Başbakan yardımcılığı yaptıktan sonra yollarını ayıran Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi, kapandı.
Şener, Türkiye Partisi'ni hukuken kapattıklarını açıklarken, imkanların partiyi sürdürmeye elverişli olmadığını söyledi. “Maliyetli bir şey, kurduğumuz günden beri finansman sıkıntıları yaşadık” diyen Şener, medyanın ve sivil toplumun suskun olduğu bir dönem yaşandığının altını çizdi.
Siyasetin kullandığı paranın yüzde 70’ini iktidar partisinin kullandığını, Hazine yardımından sadece 3 partinin yararlanabildiğini vurgulayan Şener, “Bu da siyasi partiler arasında adaletsizliği getiriyor. Medya ve sivil toplumun iktidar tarafından kontrol ediliyor olması karşısında meclis dışı muhalefetin kendini kamuoyuna duyurmasında çok büyük güçlükler var” dedi.
NE YAPACAK?
Türk siyasetinin önemli isimlerinden olan Abdüllatif Şener, her şeye rağmen siyasetten vazgeçmediği mesajını da veriyor. “Böyle bir ortamda finansman sorununun çözümlendiği, hem medya ayağının oluştuğu hem de STÖ bağlantılarının da olacağı yeni, güçlü bir siyasi hareketin ortaya çıkması halinde başta ben olmak üzere Türkiye Partisi kadroları olarak yeni oluşumu takip etmeye devam edeceğiz” diyor.
''Böyle bir oluşumun sinyalleri var mı?'' diye sorduğumuzda ise Şener, “Toplumda derinden derine büyük bir birikim var. Bunun sonucunda daha geniş tabanlı, medya, finans ve sivil toplum desteğiyle bir hareketin ortaya çıkacağına inanıyorum. Bunun ortaya çıkması için çaba da harcayacağım” yanıtını veriyor.
'İKTİDAR KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKIYOR'
Yılların tecrübesiyle toplumu algılayabildiğini, en ücra köylere kadar halkta alternatif arayışı olduğunu belirten Şener, “Vatandaş hükümet politikalarından kaygılı. Dış politikada, komşularımızla olan ilişkilerde, etrafımızda kamu otoritesinin olmadığı alanlar doğdu. Böyle bir ortamda terör en büyük risktir ve etrafımızda bu ortamın oluşmasında maalesef iktidarın büyük payı var. Etrafımızda güvensiz ortamın oluşmasına destek veren iktidar aynı zamanda kendi ayağına kurşun sıkıyor demektir. Bu gelişmeler Türkiye’nin ekonomik dengelerini de etkiliyor. Büyümedeki düşüş, 2013 ve 2014’ün rahat geçmeyeceğini düşünüyorum. Rakamları değiştirerek ekonomiyi düzeltemezsiniz” dedi.
Şener, Ak Parti’ye mesafesinin bıraktığı noktada olduğunu, Başbakan'ın ülke için büyük talihsizlik olduğunu, yanlışları tenkit edilemediği için ülkeyi büyük felaketlere sürüklediğini iddia etti.
SON SEÇİMLERE BAĞIMSIZ ADAY OLARAK GİRMİŞ AMA SEÇİLEMEMİŞTİ
Son seçimlerde Sivas’dan bağımsız aday olan Şener, Genel Başkanlık görevinden ve partisinden ayrılmış, 17 bin oy almasına rağmen seçilememişti. Şener, yeniden Genel Başkanlık görevine dönmedi.
Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde doğan 58 yaşındaki Şener, Refahyol ve Ak Parti hükümetlerinde Maliye Bakanı ve Başbakan yardımcısı olarak görev aldı, milletvekili olarak 4 dönem parlamentoda bulundu. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini bitiren Şener, Gazi Üniversitesinde doktora yaptı.
Ak Parti’nin kurucuları arasında yer alan Şener, partisi ile yaşadığı görüş ayrılıkları sonrası 2007 seçimlerinde aday olmadı ve Ak Parti ile yolları ayrıldı. 25 Mayıs 2009’da ise Türkiye Partisini kurarak Genel Başkanlık görevini üstlendi. 12 Haziran 2011 seçimlerinde yasa gereği partisinden istifa etti ve Sivas'tan bağımsız milletvekili adayı oldu, ancak seçilemedi.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.