SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sesin ve Ahengin Şairi: Ahmet Muhip Dıranas

Sesin ve Ahengin Şairi: Ahmet Muhip Dıranas
A- A+ PAYLAŞ

Türk edebiyatının önemli isimlerinden, şair ve yazar Ahmet Muhip Dıranas, vefatının 44. yılında anılıyor.

Sinop'ta 1909'da dünyaya gelen başarılı edebiyatçı, ilkokulu Sinop'ta, ortaokul ve liseyi 1929'da Ankara Erkek Lisesi'nde tamamladı.

Usta yazar lise yıllarında "Bir Kadına" adlı ilk şiirini, 1926'da "Muhip Atalay" imzasıyla Milli Mecmua'da yayımladı.

Lisede Faruk Nafiz Çamlıbel ile Ahmet Hamdi Tanpınar'ın öğrencisi olan Dıranas, liseyi bitirdikten sonra Hakimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı.

Dıranas, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine iki yıl devam ettikten sonra okulu bırakıp Güzel Sanatlar Akademisi kütüphane memurluğu göreviyle İstanbul'a gitti.

Ünlü şair ve yazarların çevresinde yer aldı
Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde okuyan ünlü yazar, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde, halkevlerinde, Çocuk Esirgeme Kurumu'nda çeşitli görevlerde bulundu.

Dıranas, bu esnada Cahit Sıtkı Tarancı, Orhan Veli Kanık, Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Baki Süha Edipoğlu ve Şevket Rado gibi dönemin genç şair ve yazarlarından oluşan bir edebi çevre içinde yer aldı. Fransızcasını ilerleten şair, Fransız ve Rus edebiyatını yakından izledi.

Resim koleksiyoncusu olan ve kendisi de resim yapan Dıranas'ın, Adolph Basler'den Cahit Sıtkı Tarancı ile tercüme ettiği "Fransa'da Müstakil Resim" başlıklı iki ciltlik kitap, 1937'de Güzel Sanatlar Akademisi yayını olarak basıldı.

Anadolu Ajansında da çalıştı
Anadolu Ajansı (AA), Devlet Tiyatroları ve İş Bankasında üst düzey görevlere getirilen usta edebiyatçı, 1939'da Ankara'ya dönüp Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları'nı yönetti.

Münire Ülker ile 1940'ta evlenen yazar, 1942'de konusunu Milli Mücadele'den alan ve Fransızcadan adapte edilen "Üç Kahraman" adlı tek perdelik bir piyes yayımladı.

Ağrı Doğubayazıt'ın Sürbehan köyünde 1942-1944'te askerliğini yapan edebiyatçı, "Ağrı" isimli uzun şiirini ve 1946'da İstanbul Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelen "Gölgeler" oyununu, vatani görevi sırasında yazdı.

Ahmet Muhip Dıranas, askerliğin ardından Çocuk Esirgeme Kurumunda görev yaptı. "O Böyle İstemezdi" adlı oyununu ise 1947'de kaleme aldı.

Devlet Tiyatrosu Edebi Kurulda başkanlık yapan Dıranas'ın oyun ve roman çevirileri 1940-1962'de yayınlandı.

Adı "Fahriye Abla" şiiriyle özdeşleşti
Cahit Sıtkı Tarancı gibi şiirde ahenge ve sese önem veren Dıranas, şiirlerinde aşk, yalnızlık, hüzün, kaçış, ölüm, doğa, yaşam ve yurt sevgisi gibi konuları ele aldı.

Şairin çeşitli dergilerde yer alan şiirleri, 1974'te "Şiirler" adıyla yayımlanırken, Tevfik Fikret'in "Rübab-ı Şikeste" eserini Türkçeleştirdiği "Kırık Saz" adlı çalışması da 1977'de okurlarla buluştu.

Hece ölçüsü sınırlarında kalarak gelenekte çağdaşlığı yakalayan Dıranas'ın "Fahriye Abla" şiiri, adeta ünlü şairin adıyla özdeşleşti.

Zafer gazetesinde köşe yazıları kaleme alan Dıranas, tiyatro eserleri, tercüme ve adapteler, inceleme ve makalelere de imza attı.

Ankara'da 21 Haziran 1980'de 71 yaşında hayatını kaybeden Dıranas, vasiyeti üzerine Sinop'a defnedildi.

"Gölgeler", "Çıkmaz", "O Böyle İstemezdi", "Oyunlar", "Bitmez Tükenmez Can Sıkıntısı", "Büyük Olsun", "Atlıkarınca", "Olvido" ve "Kar" adlı oyunları yazan Dıranas'ın, Charles Baudelaire'den çevirdiği "Çalar Saat" isimli bir şiiri de bulunuyor.

İstanbul, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız