Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Sargın, "Böbrek taşı sessizce böbreği çürütebilir" diyerek, "Asıl tedavi, üroloğun uygun gördüğü vücut dışından taş kırma, kapalı veya açık taş ameliyatları ile mümkün olmaktadır" şeklinde konuştu.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Sargın, böbrek taşlarıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "İdrar yolları (böbrek, idrar yolları ve mesane) içindeki taşlar kendini idrarda kanama, şiddetli ağrı ile belli eder. Bu belirtiler olmayan kişilerde de taş hastalığı bulunabilir ki, asıl tehlike bu durumda olur. Ağrının geçmesi taşın düştüğünü düşündürmemelidir. Taşlar her zaman ağrı veya kanamaya neden olmazlar, nadiren sessizce idrar yollarını tıkayıp uzun süre rahatsızlık vermeden durabilirler. Tıkanmış olan kanallar üst sistemin şişmesine, iltihaplanmasına, böbreğin idrar yapamayacak hale gelmesine, apseleşmesine sebep olabilir. Bu durum, böbreğin alınmasına neden olabileceği gibi, hayatı tehdit edebilecek kadar ağır sonuçlara yol açabilir" ifadelerini kullandı.
"Taş hastalığı 20-50 yaş arasında sık görülür. Erkekte daha fazla sıklıkla rastlanır. Böbrek taşı hastalığı hiç olmayanlar için 3 yılda bir kontrol yeterlidir. Bu hastalığı geçirenler veya tedavi olanlar için nüks oranı yüzde 10-50 arasındadır. Bu nedenle tamamen taşsız kalınmış olsa bile yılda bir doktor kontrolüne gidilmelidir" diyen Profesör Sargın, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Böbrek taşlarının ilaçlarla eritilmesi, ancak daha nadir görülen, sistin ve ürik asit gibi taşlarda çok kısıtlı oranlarda, eczane ilaçları ile söz konusu edilebilir. Medikal tedaviler, tekrar taş oluşumunun önlenmesi veya geciktirilmesi yönünde uygulanmaktadır. Asıl tedavi, üroloğun uygun gördüğü vücut dışından taş kırma, kapalı veya açık taş ameliyatları ile mümkün olmaktadır."