Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Dönem Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, 2010 yılında bir önceki yıla göre 14 milyar adet daha az sigara içilmesi ile 4 milyar lira tasarruf edildiğini açıkladı.
Yasal düzenleme sonrası sigara içen kişi başına 41 paket daha az tüketim sağlandığını belirten Dağlı, "Hiçbir reçete ile bütün doktorlar bir araya gelse bunu sağlayamazdı. 14 milyar adet daha az sigara içilmesi, bir yılda 4 milyar lira tasarruf ettiğimiz anlamına geliyor. Sigara vergisi de yüzde 78'e çıkartıldı. Böylece 4 milyar lira daha fazla vergi alındı. Yani doğru politikalarla bir yılda 8 milyar lira kazandık." dedi.
2009 yılında çıkan kanuni düzenleme ile Türkiye'nin sigarayla mücadele başlatan dünyada 6, Avrupa'da ise 3. ülke olduğunu anlatan Dağlı, buna karşı sigara endüstrisi ve sigara firmalarının da ciddi bir antipropaganda yürüttüğünü kaydetti. Sigara firmalarının 1995 yılında muhtemel bir yasaklamaya karşı eylem planı hazırladıklarını savunan Dağlı, "Bu eylem planında otelcileri, turizmcileri harekete geçirme, işbirliği yapma, kanuna nasıl karşı çıkacaklarını anlatma gibi konular işleniyor. Kahvehanelerle ilgili ayrı bir madde var. Yani sigara endüstrisi, kanuna karşı eylem planını 1995 yılında yapmış. Gazetelere defalarca yanlış bilgiler verdiler. 'Sigara yasağı sigara içme vergisi almak için çıkartıldı' şeklinde yazılar yazdırıldı." diye konuştu. ABD'de 1952 yılında sigaranın kanserle ilişkisinin ispat edildiğini söyleyen Prof. Dr. Dağlı, doğru olanın sigara kullanımının tamamen kaldırılması olduğunu belirtti.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.