Star Gazetesi yazarlarından hemşehrimiz Cumali Ünaldı, Malatya'ya ilişkin son izlenimlerini, "Siyasetin Değişen Yüzü" başlıklı yazısında köşesinden aktardı..
Ünaldı'nın yazısı şöyle:
"..Siyasetin değişen yüzü
Hafta ortasından başlayarak, önce İstanbul,sonra da Malatyada etkinliklere katılmak üzere, bütün günlerim seyahatle ve dopdolu geçti.
Önce Malatya Aydınlar Ocağında akademisyen dostlara Malatya Kültürüne Dair bir konuşma yaptım.
Daha sonra Nida Dergisi çevresinde kümelenen dostlarla Şiirin Odağındaki İnsanı konuştuk. M.Said Çekmegil ve Alaattin Gürünü sıkça andığımız bu sohbette,dinleyicilerden yarıdan çoğunun,şiiri çok iyi algıladıkları,sordukları sorulara yansıyan genç hanımlardan oluştuğunu, Malatyanın son dönem kültür haritasının olumlu bir değişimi olarak belirtmek isterim. Son gün, Malatya Türkocağında, çok seçkin bir topluluğa Malatyanın Tarihi,Kültürel Yapısı; Sorunları Ve Çözümleri konusunu konuştum. Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Haydar Karaduman dostumuzun da aralarında bulunduğu dinleyicilerle, tarihten günümüze kadar Anadolu coğrafyasını dolaştığımız,günümüz sorunlarının tarihi derinliklerini aradığımız, zaman zaman duygusal anlar yaşadığımız, doyurucu bir sohbet yaptık.
Malatyanın seçkin Tv kanallarından Er-Tvde, iki saat süren (Cumartesi günü yayınlanacak) ve özellikle Malatyanın sorunları/çözümleri ağırlıklı bir sohbet, bana, Anadolunun hem tarihine, hem yerel kültürüne sıkı sıkıya bağlandığını, ama çağdaş dünyanın da öncü olarak içinde bulunmayı arzuladığını gösterdi. Olup bitenleri çok doğru anlamanın ötesinde, çözüm için de geniş bir perspektifle çareler üretilmesi gereğini,şehrimizin ulaştığı kalite bakımından sevinçle gördüm.
O zaman, böylesine seçkin ve geniş düşünce açılımlı insanlarla birlikte, başta siyaset olmak üzere, bilimsel, kültürel ve toplumsal hayatın da hızla değişmesi gereği, bir sonuç olarak ortaya çıktı. Bu da siyasetin değişen yüzü olarak zihnimize yazıldı.
Malatya Belediye Başkanı Cemal Akını ancak son anda ziyaret edebildim. Türk sporunun beyefendisi Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi dostumuzla da ancak Belediyede görüşebildik.
Cemal Akına gelince...
Akrabam olmasının ötesinde, bütün bir çocukluğu ve gençliği birlikte yaşadığımız,şimdiki gençlerin tabiriyle kankamla, ancak selamlaştık ve bakışabildik. Belediyenin halk günüydü ve Başkan,hemşerilerimizin sorunlarını dinliyor,notlar alıyor, çözüm için çırpınıyordu.
Malatya Valisine, bir hoş geldin ziyareti borcumuz oldu. Uçağa yetişebilmek için acele edince,uğrayamadık.
Dönüşte, havalanan uçağın içinde ben, yüreğimi sevgilim dediğim şehrimde bırakarak ayrıldım.
Lösemili veya şizofren bir çocuğumuz olsa...
Bulunduğumuz şehirde de bunları tedavide uzmanlaşmış bir merkez olmasa ne yaparız?
İlk kez, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Süheyla Ünal tarafından, her iki konu için de dernek kurmalarına rağmen, imkansızlıklar yüzünden bir şey yapamadıklarını; ne yapılabiliri araştırmak üzere bana naklettiğinde,bunları düşündüm.
Hepimizin bir şizofren veya lösemili çocuğu olabilir...
O zaman, en kısa sürede Malatyada bir merkez oluşturmalı ve bu çocuklarımızı,tedavi altına almalıyız.
Vilayet, Belediye ve sivil toplum örgütleri;elbirliğiyle, bugünden itibaren atağa kalkmalıyız.
Her geçen gün, bir çocuğumuzun hayatına mal olabilir.
Bir sorun olarak kaysı
Kaysıların çiçeklenmesi, Malatyalı için de dert ve efkar çiçeklenmesi anlamına geliyor, ne yazık ki. İyi bir organizasyonla çiftçinin yüzünü güldürecek olan kaysı, işlenerek, yeni ürünlere dönüştürülerek satılmadığı için, ucuz ve zor satılıyor. Dünyada, o kalitede bir ürün, ancak sizde yetişecek ve siz onun elinde kalacaksınız.
1 milyar yerine, 179 milyon dolar kazanacaksınız...
Malatyaya hiç yakışmıyor..."