Malatya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Serdar Böke, muhasebe mesleğinin yasal statüsüne kavuşturulmasının yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada,"Teknolojik gelişmeler ve buna bağlı olarak yaşanan değişimde muhasebe meslek mensuplarının yeri ve rolünün ne olduğunun önem kazandığı günümüzde mesleğimizle ekonomiye değer katan bizlerin sorunlarına ve taleplerine kayıtsız kalınmaması küçümsenmeyecek kadar çoğunluğa sahip biz Mali Müşavirleri mutlu edecektir."dedi.
Sorun ve taleplerini de dile getirdiği yazılı açıklamasında Böke (fotoğrafta ortadaki gri kravatlı) şunları söyledi:
"33 yıl önce 13 Haziran 1989 tarihinde 20194 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ile Muhasebe Mesleği yasal statüsüne kavuşmuştur.
Bugün için Türkiye genelinde 81 ilde üst birliğimiz olan TÜRMOB bünyesinde, 77 SMMM odasına ve 8 YMM odasına kayıtlı 118.555 SMMM ve 4.891 YMM aynı çatı altından toplam 123.446 meslek mensubu 57.148 büroda serbest veya bir işyerine bağlı olarak hizmet vermektedir.
Muhasebe meslek mensupları 3568 sayılı yasadan almış oldukları yetki ve sorumlukları ile Türkiye’nin dünya ile ekonomik olarak bütünleşme ve rekabet edebilmesine katkı sağlamayı görev edinerek devlete, meslek kuruluşlarına, müşterilerine ve mesleğine karşı toplumsal sorumluluklarının bilincindedirler.
Ülkemizde devletin en önemli gelir kaynağı vergidir. Devletin vergi alacağını en doğru şekilde hesaplanıp beyan edilmesi sağlıklı bir muhasebe sistemiyle mümkün olmaktadır. Hükümet politikalarının ekonomik hedeflere ulaşılmasında hiç kuşku yok ki vergi ve muhasebe politikası önemlidir. Bu konudaki tercihlerin ve uygulamaların başarısı muhasebe mesleğini icra eden bizlerin taşıdığı sorumluluk ve özverilerle ortaya konulan emeğin ürünü olarak gerçekleşmektedir.
Kamunun finansmanında Yasal statüsüne kavuştuğu günden beri meslektaşlarımız yapmaları gereken fedakârlığın farkında olarak ve işleyen sistemin tıkanmaması için ülke ekonomisine katkılarını devam ettirerek, daha da gelişmesine gayret etmişlerdir. Covid-19 süreci bunun en belirgin örneğidir.
Ülkemizde 90’lı yıllarda başlatılan E-Devlet projesi ile vergisel işlemlere ait muhasebe uygulamalarında; vergi mükellefleri için getirilen yasal zorunluluklar gereği Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından uygulamaya konulan VEDOP projesi sonrasında, e-Beyanname, e-Fatura, e-Defter Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından uygulamaya sokulan e-Bildirge ve sonrasında Muh-Sgk uygulaması, Kamu Denetim ve Muhasebe Standartları Kurumu (KGK) tarafından denetim raporların hazırlanması, Masak için Gerçek Faydalanıcı Bildirimi, Tüik anketleri, Aylık işgücü çizelgesi, Sanayi Sicil Bildirimleri, Ticaret siciline tabi işlemlerin yürütülmesi ve Merkezi sicil kayıt sisteminin (Mersis) etkin kullanımı, vb. gibi Beyanname, Bildirimler ve Başvurular için dijital araç ve teknolojilerin kullanılmaya başlanılması.
Uygulamaların hedeflenen süreden çok daha önce başarıya ulaşmasında muhasebe meslek mensuplarının özverili emeği vardır.
Teknolojik gelişmeler ve buna bağlı olarak yaşanan değişimde muhasebe meslek mensuplarının yeri ve rolünün ne olduğunun önem kazandığı günümüzde mesleğimizle ekonomiye değer katan bizlerin sorunlarına ve taleplerine kayıtsız kalınmaması küçümsenmeyecek kadar çoğunluğa sahip biz Mali Müşavirleri mutlu edecektir.
Bu nedenle;
• Verginin toplanmasına aracılık ederek kamu görevi yapan muhasebecilerin verginin hesaplanıp ve beyan edilmesine ilişkin vermiş oldukları Muhasebe Hizmetlerindeki KDV Oranının %8’e düşürülmesi ile, serbest meslek mensuplarımızın hizmete dayalı faaliyetlerinde adaletli bir tercih yapılmış olacaktır.
• Kamu kurumlarınca istenen bilgi, beyan ve formların çeşitliliği ve sayısı eksilmeden artmaya devam etmesi meslek mensupları için ilave iş yükü getirmekte ve maddi bir karşılık bulamamaktadırlar.
• Bugün için işlerliğini kaybetmiş BA-BS ve benzeri bildirimlerin kaldırılması,
• Düzeltme beyannamelerine ve bildirimlerine ceza uygulamasına son verilmesi,
• e-Devlet projelerinde uygulamaları en başta ve başarılı bir şekilde kullanabilen meslek mensubunun yerinin ve rolünün belirlenmesi,
• Sorumlulukları küçümsenmeyecek kadar çok olan, ancak yetkileri sınırlı mali müşavirlik mesleğinin, yetki ve sorumluluğunun yeniden gözden geçirilip çağdaş bir yapıya kavuşturulması, mesleğin kamusal güvenini artırması yönünden önem arz etmektedir.
• Her ay ücret bordrolarını ve diğer hak edişlerini tahakkuk ettirdiğimiz işçi ve işverene en yakın meslek örgütü oluşumuz, ticari uyuşmazlıklarında donanımlı meslek mensupları olarak bizlerinde Arabuluculuk yapabilmemize daha da olanak sağlamaktadır. Uygulamaya ilişkin şartların yeniden gözden geçirilmesi zaman tasarrufu ve ekonomik tasarrufu beraberinde getirecektir.
• Muhasebe mesleğine ilk adımın atıldığı Ticaret Meslek liselerindeki öğrencilerimizin muhasebe ofis ve işyerlerinde çırak öğrenci kapsamındaki çalışma şartları nedeniyle mağdur edilmemeleri için mesleki eğitim kanununun revize edilmesi günümüz şartlarına uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.
• Aday (stajyer) meslek mensuplarının staj sürecince sigorta primleri için teşvik sağlanması, mesleğe emek vererek hayatını idame ettirmeye çalışan Mali Müşavirlere çok büyük destek olacaktır.
• Mali tatilin, gerçekçi ve yaşanabilir bir şekle kavuşturulması gerekmektedir.
• Haksız Rekabetin acilen önlenmesi için yoklama yapmaya yetkili kamu kurumlarımızca Mükellef ve muhasebe hizmeti veren arasındaki ilişkiyi geçerli bilgi ve belgelerle teyit ederek tespit yapılması, sözleşme ile beyan arasında kıyaslama yapılması, ayrıca meslek mensuplarının öngörülerinin dikkate alınması çözümüne ve sürecine faydası olacaktır.
• Tahsilât sorunumuzun çözümlenmesi, haksız rekabet için alınan tedbirlerle beraber, tahsilatın kolaylaştırılması yönünde uygulamalar yaratarak radikal tedbirler alınmalı ve yürürlüğe bir an önce konulmalıdır.
• Ücret tarifemizin enflasyona bağlı olarak Ocak ve Temmuz ayları başlarında revize edilerek güncellenmesi önemli bir ihtiyaç olması ile beraber, adaletli olan kısmı ise tarifenin üst birliğimiz Türmob tarafından belirlenmesi daha doğru olacaktır.
Bunun için her türlü siyasi endişelerden uzak başta siyasi iktidar olmak üzere yetkililerin bu konudaki taleplerimize duyarsız kalmaması, sorunlarımızın çözümü için odalarımızla birlikte üst birliğimiz olan TÜRMOB’un taleplerini dikkate alması. Mesleki açıdan yetki ve sorumluluklar konusunda “Muhasebe ve Mali müşavirlik” mesleğinin yetkilerinin ve sorumluluklarının ülkemizde de uluslararası standartlara uygun olarak düzenlenmesi en büyük beklentimizdir.
Ülkenin içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşulların bir an önce çıkabilmesi için muhasebe meslek mensupları olarak bizler şeffaf, hesap verebilir ve denetlenebilir bir Türkiye için ekonominin denetimine hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz.
Bu duygu ve düşüncelerle 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun yasal statüye kavuşmasının 33. yıl dönümünü kutluyor, Başta hemşehrimiz 8.Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal olmak üzere katkı sunan herkese teşekkürü bir borç biliriz. Mesleki sorunlarımızın bir an evvel çözüme kavuşturulmasını umut ederek, Odamız üyeleri başta olmak üzere muhasebe mesleğine değer katan tüm meslektaşlarımı kutlar saygılar sunarım."
Bülten
FOTO: Arşiv