Adana ile birlikte Malatya Sigara Fabrikasının kapatılması kararını durdurmak için Tekel işçilerinin sürdürdüğü eylemler devam ediyor.
Tekel işçilerinin üye olduğu Tek-Gıda İş Sendikasının öncülüğünde bu akşam gerçekleşen eyleme işçiler ve ailelerinin yanı sıra, sendikanın genel merkez yöneticileri, bazı sivil toplum örgütleri ve siyasi parti yöneticileri de katıldı. Eylem sırasında polis geniş güvenlik önlemleri aldı.
MEŞALELİ EYLEM..
Tekel Sigara Fabrikası önünde meşalelerle başlayan ve çok sayıda kadın işçinin de çocukları ile beraber katıldığı yürüyüş Tekel Vatandır Satılamaz İşçi burada Esnaf Nerede , IMF defol Genel grev genel direniş, "Tekel'i satanı biz de satarız" gibi sloganlar eşliğinde PTT önüne kadar devam etti.
Yol boyunca işçileri taşıyan servis araçları da korna çalarak ve kısa bir süre durarak, balkonlarda da bazı vatandaşlar Tekel işçilerine destek verdiler. Tek-Gıda İş Sendikası Bölge Başkanlığından Teşkilatlandırma Genel Sekreterliğine seçilen Mecit Amaçla birlikte üst düzey Sendika yöneticilerinin katıldığı protesto yürüyüşünün bitiş noktasında sendika şube başkanı Servet Akbudak basın açıklaması yaptı.
"SÖZ BİTTİ SIRA EYLEMDE.."
Akbudak, Aralık 2005 yılı içerisinde TEKEL yönetim kurulu tarafından başta Malatya ve Adana Sigara Fabrikaları olmak üzere çok sayıda Yaprak Tütün İşletme Müdürlükleri ile Tekel Pazarlama Müdürlüklerinin kapatılma kararı alınarak binlerce işçinin yanı sıra yüz binlerce tütün üreticisi köylü yabancı şirketlerin çıkar ve dayatmaları doğrultusunda feda edilmeye çalışılmaktadır.
Cumhuriyet tarihine mal olmuş yüz otuzbeş yıllık geçmişe sahip milyonlarca insanımızın umudu, ülkemizin ulusal ekonomik kurumlarından olan TEKEL yabancı şirketlerin ajanları tarafından; önce içten çökertilerek ardından parça-parça satılarak ve kapatılarak bu yılın sonuna kadar tamamen yok edilmesi planlanmaktadır.
Bu nedenle Tek-Gıda İş Sendikası olarak TEKELe yönelik bu saldırıyı sadece Malatya ve Adana Sigara Fabrikalarına yönelik bir saldırı olmadığını; Tüm Tekele, bütün saldırılara rağmen yok edilemeyen kamu işletmeciliğine; dolayısıyla sosyal devlet, örgütlü toplum yapısına ve işçi sınıfına yöneltilen en derin en kapsamlı saldırı olarak görmekte ve değerlendirmekteyiz.
Bu haksız ve son derece çirkin, tamamen ülke çıkarlarına ters bu saldırıya karşı bir aya aşkın süredir son derece sakin, olgun ve demokratik bir şekilde iktidar, muhalefet ayrımı yapmaksızın tüm siyasi partilerimi, milletvekillerimizi sivil toplum kuruluşlarımızı ziyaret ederek bilgilendirdik.
Ancak şu ana kadar herhangi bir olumlu gelişme olmadığı gibi TEKELe yönelik pervasızca saldırıların arttırıldığını, burada çalışan ve geçinen yüz binlerce insanın insan yerine konulmadığını hayretle izlemekteyiz.
Bu nedenle artık söz bitti sıra eylemde diyoruz. Ve sonuç alınıncaya kadar, tüm Tekel işyerlerinde meşru demokratik direnme hakkımızı; Ülkemize, ulusal değerlerimize ve yoksul halkımıza karşı sorumluluk duygumuzun ve inancımızın gereği olarak görmekteyiz dedi.
GERGİNLİK..
Basın açıklamasından sonra, işçi grubuna dahil olan bazı grupların İnönü Caddesi'ne çıkarak araç trafiğini engellemeye çalışmaları üzerine, polis bu kişileri engellemeye çalışırken, sendika yöneticileri megafonla
Lütfen yolları kapatmayalım, demokratik haklarımızı kullanırken kimsenin hakkına da tecavüz etmeyelim." şeklinde uyarılar yaptılar.
Gruptaki bazı kişilerin, "İş ekmek yoksa, barış da yok" şeklinde slogan attıkları gözlendi. Gerginlik yaratmak isteyenlerin çoğunluğunun, aslında Tekel işçisi olmayanlar ve "destek" adı altında gösteriye katılan "marjinal" grupların mensupları olduğu öne sürülüyor. Eylem sırasında bir kadın işçi de fenalaştı.