SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sultan Hamam Diplomalı Malatyalı Tekstilci, Mesut Toprak...

A- A+ PAYLAŞ

Vatan Gaztesi Yazarı Leyla Umarı'ın Malatyalı işadamı Mesut Toprak ile yaptığı röportaj şöyle;(15 Ağustos-2005)

Four Seasons ve Atik Paşa Yalısı'nı alan Malatyalı işadamı Mesut Toprak'ın iki otelle yetineceğine inanmak güç. Zaten o da yeni oteller satın almaya devam edeceğini saklamıyor

Malatya'da doğmadığı halde eski bir Malatya'lı aileden gelen 46 yaşındaki işadamı Mesut Toprak: "Bizim orada, 'Sinek pekmeze gelir' derler. Ben de ballı işlerin peşinde koşarım...." diyerek tanıtıyor kendini...

Mesut Toprak'ı Four Seasons çaüsı altındaki iki oteli aynı anda satın aldığını duyduğum günden beri sıkı bir takibe almıştım. İşlerinin çokluğunu öne sürünce sabırla birkaç hafta bekledikten sonra Ayasofya ile Sultan Ahmet camiî arasından yavaş yavaş çıkan nefis bir ay ışığında, Four Seasons'un ufak terasında başbaşa bir yemek yedik.

O da arkadaşı Ahmet Çalık gibi Sultan Hamam okulundan diplomalı tekstilcilerimizden...

Yapamayacağı işlere "Hayır" diyerek kestirip attığını ve hemen yeni sahalara yöneldiğini söyleyen Toprak, kurduğu fabrikalarda ürettiği mont, gömlek ve pantolonlarıyla kısa sürede konfeksiyonda uluslararası ve tabii Türkiye'nin en tanınmış firmaları araşma girmiş.

işini iyi bilenle çalışmayı ve sözünde durmayı ilke edinen Mesut Toprak, "Özellikle dış başım şıkı takip ederim" diyor. "Dünyanın en önemli danışma bürolarını Türkiye'ye davet ettim. Onlardan marka ve yaratıcılığın önemini öğrendim. İtalya'nın bu konuda ne kadar ve niçin başarılı olduğunu o zaman daha iyi anladım. Hattâ eşime bir süre İtalya'da yaşamayı teklif ettim. Ama çocuklarımızın öğrenimi için burada kalmaya karar verdik. İtalya'yı karış karış gezerken sadece üretimin değil, teknoloji ve iyi servis vermenin önemini o zaman daha iyi anladım."

Mesut Toprak iş hayatına atıldığı günden beri birlikte çalıştığı ve ortaklık yaptığı arkadaşlarına ayrı bir şirket kurdurtmuş. "Artık" diyor, "Teknolojinin önemini biliyoruz. Bu şirket hem IBMTe ortak oldu, hem de birçok firmaya yaptıkları programları satıyoruz. Sanayiciler, kendi beceriksizliğini devlete, kalitesizliği müşteriye, beyinsizliğini işçiye yüklerler. Bu görüşümü açıkça söyleyince verimsiz arkadaşlardan feci tepkiler aldım. Ama samimi kanaatim bu... Acımasız rekabet ortamında aklımıza hep başkalarını suçlamak gelir."

Yeni sahalara açılalım
Mesut Toprak işinin ona ihtiyacı kalmadığını anlayınca yeni bir iş sahası araştırmaya başlamış. "Kuzguncuk'ta yaşıyoruz" diyor, "Oradan karşı sahil çok güzeldir. Birgün seyrederken Çırağan Sarayı'nın sırasında bir türlü inşaatı bitmeyen Atik Paşa Yalısı'na gözüm takıldı. İlk defa aklıma otelcilik o zaman geldi. Uzun uzun Atik Paşa Yalısı'mn durumunu araştırdım. Turizm sahasında güvenirliği ile tanınan Tavit Köletavitoğlu'nun bu konuyla ilgili olduğunu öğrendim. Onunla tanışıp isteklerimi anlattım. Ciddi bir işbirliği ve sekiz ay süren müzakerelerden sonra Mehmet Emin Karamehmet'ten Atik Paşa'yı şatin aldım. Benden önce orayla ilgilenen bir Arap işadamı 99 yıllığına kiralamak istemiş ama işinde ciddiyetiyle tanınan Osman Berkmen 13 Mayıs'ta Atik Paşa için bizimle anlaştı, satış işlemleri hemen yapıldı."

Ancak otelciliğe balıklama atlayan Mesut Toprak, Atik Paşa'yla birlikte Four Seaşonş Oteli'ni de satın almayı şart koşmuş. Daha önce uzun işlemler sayesinde otelin yanındaki boş arsayı da içine alan Four Seasons anlaşması sayesinde 75 odaya yapılacak ilave ile otel 125 odalı olacak... Bunları dinlerken Mesut Toprak'ın iki otelle yetineceğine inanmak güç. Zaten o da yeni oteller satin almaya devam edeceğini saklamıyor. Bu arada Maçka Oteli'ni sorunlu bulduğunu, Tarabya Oteli devlete ait olduğu için ilgilenmediğini, kesinlikle inşaatçı ve işletmeci olmayacaklarım fakat Türkiye'de en iyi mimar, en iyi usta ve en iyi inşaatçıları bulmadan kolları sıvamayacağını da söylüyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız