BİNALAR DEPREME DAYANIKLI VE HASARSIZ AMA.. Cumhuriyet İdaresi’nin Osmanlı’dan devralarak geliştirdiği ve bugüne taşıdığı en önemli kurumlardan biri olan Sultansuyu Tarım İşletmesi (Hara)’ne ait olan ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında inşa edilen, bu yönüyle hem Sultanuyu Harası’nın tarihselliğinin göstergesi hem de Hara’nın doğal ve kültürel dokusunun en önemli unsurları olan birçok binanın yıkılarak, yerine yenilerinin yapılmasını öngören sürecin devam ettiği öğrenildi.
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü, Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrası, İşletmeye ait binaların depremden etkilendiği gerekçesiyle, bir ihale düzenleyerek, binaların ‘deprem sonrası durumlarını iddiaya göre 'gerçeğe aykırı' tespit edildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzmanları yerine, ihale ile özel şirkete rapor düzenlettirildi
Ancak, ilginç olan, Çevre ve Şehircilik Malatya İl Müdürlüğü uzmanları, depremden etkilenen binaların durumunu ücretsiz tespit ederken, bir kamu kuruluşu olan Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü; binaların durumunu, devletin ilgili kurumuna tespit ettirmek yerine, bir ihale düzenledi; para ödedi ve binaların depremselliği hakkında bir rapor hazırlattırdı.
Başta Sultansuyu Harası İdare Binası ve önceki dönemlerde aygır tavlası olarak kullanılan Misafirhane binası olmak üzere yıkım kararı verilen çok sayıda binadaki taşıyıcı kolonlarda ve duvarlarda deprem nedeniyle çatlama, kırılma, yarılma ya da göçme görülmezken, yıkım kararının depremden çok, yöneticilerin keyfi tutumlarına dayandığı iddia ediliyor.
TİGEM Genel Müdürlüğü Ankara’da masa başında yıkıma onay verdi
Sultansuyu Harası binaları, Erzincan’da, 1939 yılında meydana gelen büyük deprem sonrasındaki, ‘depreme dayanıklılık hassasiyeti’ ile yapıldığı ve çoğunluğu taş bina olarak inşa edildiği için sağlamlıkları ile biliniyor.
Yaklaşık 80 yıldan bu yana dimdik ayakta duran Sultansuyu Harası’nın Kültürel Miras niteliğindeki binalarının depremsellik endişesi nedeniyle değil, yöneticilerin keyfi tutumuyla yıkılmak istendiğinin en önemli göstergesinin ise Hara’daki binaların deprem sonrası durumunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri yerine, bu işin, ihale ile özel bir firmaya verilmiş olması gösteriliyor.
Devletin ücretsiz hizmet veren kurumları yerine, para ödenerek hazırlattırılan Sultansuyu Harası binalarına ait depremsellik raporunun, TİGEM Genel Müdürlüğü tarafından Malatya’da herhangi bir inceleme yapılmaksızın kabul gördüğü ve yıkım için onay verdiği de belirtiliyor.
Yıkım harcama kalemi yaratmak için mi? 10-15 milyon TL arasında para harcanacak
Malatya’da 24 Ocak depremi sonrası yaşanan panik atmosferinde, yüzlerce binaya önce ağır hasarlı, daha sonra yapılan detaylı analizde ise “hafif hasarlı, güçlendirme yapılırsa oturulabilir” raporunun verildiği bir ortamda, Sultansuyu Harası’nın birçok badire atlatmış Kültürel Miras nitelindeki ve işlevsel binalarına yönelik olarak, özel bir şirkete verilen ihale ile depremsellik raporu hazırlatılması sonucunda hemen yıkım kararı alınması, “Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü yönetiminin asıl niyeti, depremi kullanarak harcama kalemi yaratmak mı?” sorusunu gündeme taşıyor.
Yıkım sonrası yapılacak yeni binalar için 10 ila 15 milyon TL arasında para harcanacağı ifade ediliyor.
Sultansuyu Harası’nı zarar ettirip, özelleştirmek hedefi mi güdülüyor?
Devlete her yıl Safkan Arap atlarının satışı, bölgeye adapte olmuş esmer ırkı sığır yetiştiriciliği, bitkisel üretim faaliyetleri ile milyonlarca lira para kazandıran Sultansuyu Tarım İşletmesi, birkaç defa özelleştirilmek ve özel şirketlere satılmak istendi.
Bir dönem, merkezden alınan bir kararla, Sultansuyu Harası’nın Sığır Yetiştiriciliği Şubesi kapatıldı ve yüzlerce sığır tırlara bindirilerek Malatya’dan Eskişehir’deki Anadolu Tarım İşletmeleri’ne doğru yola çıkarıldı. Gece yarısı yürütülen bu operasyonun, dönemin AKP Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz’e bildirilmesi, Ömer Faruk Öz’ün de dönemin Tarım Bakanı ile görüşerek, operasyonu engellemesi sonucunda Sultansuyu Harası’nın Sığır Yetiştiriciliği Şubesi yeniden faaliyete geçti.
Sık sık Sultansuyu Harası’nın zarar ettiği söylentileri yayıldı ve zarar eden devlet kurumlarının özelleştirilmesi gerektiği vurgulanarak, Sultansuyu Harası’nın da özel şirketlere satılması yönünde propaganda yapıldı.
Oysa, Sultansuyu Harası, sahip olduğu arazi, bu arazide yürütülen atçılık, sığırcılık ve sığır sperm bankasının yanı sıra büyük tarımsal üretimi ile zarar değil kâr elde ediyordu ve devlet kasasına milyonlarca lira para akıyordu.
Yaklaşık 15 milyon TL harcanarak yapılacak yeni binalardan sonra ise bu harcamaya dayanılarak Sultansuyu Harası’nın zarar ettiğine dair yeni bir zemin yaratılmasının da amaçlanmış olabileceği ve böyle bir zararı bahane ederek, yeniden bir özelleştirme kampanyasının başlatılabileceği belirtiliyor.
Bu yıkım durdurulmalı!
Malatya’nın gerek ekonomik gerekse tarihsel kültürünün önemli bir parçası olan Sultansuyu Harası’ndaki, birçok badireyi de atlatmış işlevsel binalarına yönelik olarak, özel bir şirkete verilen ihale ile depremsellik raporu hazırlatılması sonucunda hemen yıkım kararı alınması konusunun Malatya Valisi tarafından incelenmesi ve gerekirse bu yıkımı engellemesi gerektiği ifade ediliyor.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com