Irak İslami Partisi'nin 2005-2010 arasındaki dönemde yarattığı hayal kırıklığı, ülkenin Sünnilerini mezhep kavgalarını bir kenara bırakıp Şii İyad Allavi'yi desteklemeye yöneltiyor.
Şeyh Munaf Ali el Nida hem Irak hem de ABD hükümetlerini eleştirirken Baas Partisi hakkındaki olumsuz yorumlara da karşı çıkıyor. Tikritli bir Sünni olan el Nida, eski Başbakan İyad Allavinin partisinin adaylarından birine karşı girdiği milletvekilliği yarışını kaybetti.
Saddam Hüseyinin de memleketi olan Tikritin en tanınan isimlerinden biri olan Nida, seçimlerde kuzenin bile kendisine oy vermediğini kabul ediyor. Nidanın bu başarısız performansı Allavinin Sünnilerle kurduğu ittifaklarını nasıl yeniden düzenlediğini gösteriyor. İlk bakışta Sünnilerin yoğun kontrolü altındaki Tikrit gibi bir bölgenin Hüseyinin can düşmanı Şii, Allaviyi desteklemesi tuhaf görünüyor.
Ancak büyük bir güçle savunduğu laik değerler ve geçmişte Baas Partisinin önde gelen isimlerinden biri olmasıyla Allavi, Sünnileri ülkedeki mezhep bölünmelerini sonlandırıp haklarını koruyabileceğine ikna etmeyi başardı.
SALDIRILAR SEÇİMLERİN SONUCU
Ağırlıklı olarak Bağdatın kuzeyi ve batısında yaşayan Sünniler, Irakın, 2005 seçimlerinden sonrakine benzer bir mezhep bölünmesi ve şiddet ortamına bir kez daha sürüklenmesinin önüne geçilmesi adına çok önemli. 7 Marttaki seçimlerden bu yana yaşanan İran Büyükelçiliği üzerine yapılan bombalı saldırı dahil bir dizi patlama ve saldırı 100den fazla insanın ölümüne daha fazla insanın da yaralanmasına neden oldu. Bir çok insan yaşananlarla ilgili seçimlerin yarattığı boşluğu suçluyor.
Tikritte Hüseyinin Baas Partisi ve El Kaidenin Mezopotamya kolunun faaliyetleri sürüyor. Bölgede binlerce insanın işsiz olması da bu örgütlerin yeni üyeler kazanmasına uygun zemin yaratıyor. Eğer Sünniler kendilerini dışlanmış hissederse isyancılara katılanların sayısında artış olacağı yönünde endişeler güçleniyor.
Bağımsız araştırmacı kuruluş Uluslararası Kriz Grubunun program direktör yardımcısı Joost Hilterman, Sünniler yeni hükümete Allavinin katılımından değil kendi katılımlarından endişe ediyor. Ancak kendi şanslarını da Allaviye bağlamış durumdalar dedi.
Sünnileri bu seçimleri olası bir dönüm noktası olarak gördüklerini belirten Hiltermann, 2007deki ayaklanmaların da bu yüzden çıktığını hatırlattı. Hiltermann, Bu seçimlerle Sünnilere yeni siyasi düzene katılma şansı sözü verildi. Eğer bu çabalar başarısız olursa gelecekte nasıl davranacakları hiç belli olmaz dedi.
SEÇMEN İKİYE BÖLÜNDÜ
Siyasi partiler arasındaki müzakereler çok az sonuç getirdi çünkü seçmenler Allavinin Irakiye koalisyonuyla, Başbakan Nuri el Malikinin Hukuk Devleti koalisyonu arasında bölünmüş durumda. Ancak Sünniler arasında Şii ve Kürt partiler arasında kurulacak bir işbirliğinin kendilerini kenara iteceğine dair korkular büyüyor. Iraklı analist İbrahim al Sumiday, eğer böyle bir şey olursa sonucun çok büyük bir felaket olacağını söyledi.
Sumiday, İsyancılar Allaviyi desteklemek amacıyla siyasi sürece katıldı. Eğer Allavi dahil edilmemiş olsaydı, Sünniler öfkelenebilirdi. Herkes yeniden başladığı yere dönerdi dedi. Allavinin yükselişi seçmen tabanının büyük çoğunluğu Tikritte ve diğer Sünni bölgelerde yaşayan Irak İslami Partisinin gerilemesiyle aynı döneme denk geldi.
2005 yılındaki parlamento seçimlerinde İslami Parti ve dindar olmasalar bile Sünni vatandaşların banko oylarını alan Sünni müttefikleri 44 sandalye kazanarak başkan yardımcılığı ve meclis başkanlığı koltuklarına oturdu. Ancak meclisteki sandalye sayılarının 275ten 325e çıkarılmış olmasına rağmen Mart seçimlerinde sadece altı sandalye elde edebilen partinin yeni hükümetin kurulması adına yapılan müzakerelerde neredeyse hiç söz hakkı yok.
ALLAVİ Şİİ AMA...
Hüseyinin mezarına da ev sahipliği yapan Tikritin halkı, Allavinin Hüseyinin devrilmesiyle yerle bir olan itibarlarını kurtarmak için tek umut olduğunu söylüyor. 36 yaşındaki işsiz Tikritli Muhammed Macid, Bence Allavinin görüşleri Saddam Hüseyine yeterince yakın, kişiliği de Hüseyine benziyor dedi.
Pek çokları da Sünni partisi kendilerini siyasi katılımın dışında bıraktığı için Allaviyi desteklediklerini söylüyor. 42 yaşındaki tüccar Ziad Atta, Şii olduğunu biliyorum ama laik bir insan ve bizim için çalışacak dedi.
Ancak Tikritte Allavinin Sünniler için doğru isim olduğunu düşünmeyenler de var. Eyalet belediyesinin lideri Mahsud Şahb Ahmed el Mula, Allavinin adını bile anmaktan kaçınarak, Görüşlerimizi kendimize saklamamız daha doğru olur, tehlikeli zamanlardan geçiyoruz dedi.