- OSB’lerin atık sularında kimyasal araştırması yapılacağını kaydeden Prof. Dr. Kınacı, “Kimyasalları kontrol altına almaları veya arıtmaları istenecek. Bunlar yapılmazsa ceza uygulanacak” diye konuştu.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, Türkiye’de yer altı ve yer üstü sularını kirleten kimyasalların tespit edildiğini belirterek “Oldukça tehlikeli, kanserojen ve zehirleyici etkiye sahip, birikme özelliği olan 250 tane kimyasal tespit edildi. Bunlar yayınlanıp kullanımına kontrol getirilecek” dedi. OSB’lerin atık sularında kimyasal araştırması da yapılacağını kaydeden Prof. Dr. Kınacı, “Kimyasalları kontrol altına almaları veya arıtmaları istenecek. Bunlar yapılmazsa ceza uygulanacak” diye konuştu.
“Sürgü ve Tohma hassas alanlar”
MASKİ’nin organize ettiği ‘Su Yönetimi’ konulu panele katılan Su Yönetim Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, zaten sınırlı olan su kaynaklarının gübre, zirai ilaç ve zehirli kimyasallarla kirletildiğini belirterek, Bakanlık olarak bir dizi tedbirlerin planlandığını söyledi.
Şu anda suları kirleten kimyasallar üzerinde çalışma yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Kınacı, Malatya’da Tohma Çayı üzerindeki iki su kütlesinin yanı sıra Sürgü Barajı’nın risk altında olduğunu söyledi. Kınacı, “Mevcut kaynakları koruyamazsak, kirlenip kullanılamaz hale geliyor. Bununla ilgili de Türkiye’deki su kaynaklarının ne durumda olduğunu tespit ediyoruz. Hassas kirletici durumunda olan kaynaklarımız var ve bunlar ortaya konuyor. Tohma çayı üzerinde iki tane ayrı su kütlesi hassas alan, sürgü barajı hassas alan. Alınacak tedbirler evsel atıkların arıtılmasının yanında gübre kullanımı ve zirai ilaç kullanımının sınırlandırılmasını gerektiriyor. Bunlarla ilgili alınacak tedbirler Resmi Gazetede yayınlandı. Kullanılacak ilaçların Tarım İl Müdürlüğü ile mutabakat sonucu yapılması lazım. Maalesef ilimizde bu konuda bir hassasiyet olmadığını görüyorum. ‘Ne kadar çok gübre atarsam o kadar çok verim alırım’ düşüncesi var. Bunlar çok yanlış. Tarım il ve ilçe müdürlüklerinin görüşlerinin alınmadan gübreleme ve ilaçlama yapılması çok yanlış. Özellikle yer altı sularının nitrat kirliliğine karşı korunması gerekiyor. Nitrat azotlu gübre kullanımından geliyor ve bunu temizlemek mümkün değil” diye konuştu.
“Tespit edilen 250 tane zehirli kimyasal var”
Türkiye’de tespit edilen 250 tane zehirli kimyasal bulunduğunu belirten Prof. Dr. Kınacı şunları söyledi:
“Türkiye’de özellikle Fırat Havzası ve her bir havzada tek tek sanayi envanteri yapılıyor ve burada kullanılan kimyasallar tek tek belirleniyor. Bunların su kaynaklarına ulaşıp ulaşmadığı deneysel çalışmalarla tespit ediliyor. Şu anda Türkiye’de tespit edilen 250 tane kimyasal var. Kimyasal için kalite standartları geliştirildi ve bunların kontrolü gerekiyor. Çok sayıda kimyasallarla ilgili kontrol tedbirleri belirlendi. Bunlar kanserojen etkiye sahip zehirleyici, birikme özelliğine sahip, tehlikeli kimyasallar. Şu anda onların üzerinde çalışıyoruz. İlave kimyasallar varsa onlar da tespit edilip yayınlanacak ve kullanımına kontrol getirilecek.
Organize sanayi bölgesine önemli görevler düşüyor. Gelecekte bu kimyasalları organize çıkışlarında kontrol edeceğiz ve kontrol sonucunda gerekirse ilave tedbirler almalarını, kullandıkları kimyasalları değiştirmelerini veya arıtmalarını talep edeceğiz. Bu konuya sanayimizin hazır olmazı gerekiyor. 2019’da kadar kendilerine bir süre tanındı. Bu sürede kendilerini geliştirmeleri ve bunu kontrol altına almaları bekleniyor. Sonrasında bu tedbirlere uyulmazsa cezai müeyyide uygulanacak.”
Malatya OSB’nin atıklarında ağır metaller tespit edilmişti
Prof. Dr. Kınacı’nın bu açıklamalarına karşın Malatya Organize Sanayi Bölgelerinin petrol görünümündeki atıkları yıllardır çevre felaketine neden oluyor.
OSB içinde bir dönem faaliyet gösteren cevher tesisi nedeniyle atık sularında kurşun, kadmiyum, cıva gibi ağır metallerin yanı sıra, yönetmeliklerde belirlenen değerlerin çok çok üzerinde azot, fosfor, potasyum, nitrat gibi maddeler tespit edilmiş ve bunların tarım arazilerinin yanı sıra biyolojik yaşamı yok ettiği İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Murat Özmen ile Doç. Dr. Didem Gökçe tarafından farklı zamanlarda hazırlanan araştırma ve bilimsel raporlarla belgelenmişti.
Organize Sanayi Bölgelerinin yıllardır yarattığı kirlilik kamuoyunun gündemine taşınmasına rağmen bugüne kadar herhangi bir önlem alınmazken, petrol görünümündeki atık sular, tarımsal sulamada kullanıldığı için kayısı bahçelerini kurutmasının yanı sıra bir zamanlar Tohma ve Karakaya’da bolca yaşayan midyenin yanı sıra birçok canlıyı da yok etti. Sulama suyunda ciddi sorunların yaşandığı şu günlerde organizenin atık suları tarımsal sulamada kullanılırken, uzmanlar, Prof. Dr. Kınacı’nın sözünü ettiği tedbirlerin alınmasında geç kalındığı, zirai mücadelenin yanı sıra organize atıklarıyla Malatya’nın ekolojik çevresinin önemli ölçüde kirletildiği değerlendirmesinde bulundular.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com