SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ta Malatya'ya Kadar.."

A- A+ PAYLAŞ
 
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erkan Konyar, Urartuların savaş arabasını bu bölgeye getiren ilk topluluk olduğunu ifade ederek, ''Biz de Van'da bir Urartu arabası geleneksel yöntemle üretmeyi düşünüyoruz'' dedi. 
 
Van Kalesi'nin kuzeyinde bulunan höyükte kazı çalışmalarını sürdüren İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erkan Konyar, şu anda Urartu kalesinin hemen yamaçlarında bulunduklarını söyledi. Kayalık yamaçlara açılmış oyukların buradan rahatlıkla göründüğünü ifade eden Konyar, ''Son yıllarda tarafımızdan yapılan etno arkeolojik çalışmalar sonucunda bunların Urartu savaş arabalarının aksamlarının yapımında kullanılan kalıplar olduğu tarafımızdan tespit edildi. Bu süreç nasıl gelişti? Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde Van, Eskişehir, Karadeniz'de ve Kafkaslardaki mekanlarda yaptığımız çeşitli etno arkeolojik çalışmalarda halen bu tarz tekerlek üretim ve diğer araba aksamlarının üretildiğini tespit ettik. Bu kaya üzerinde yaptığımız çizimler, ölçümler sonucu Urartu ve yakın doğudaki tekerlek ölçüleri ile kalıp ve derinlik bazında birebir örtüştüğü ortaya çıktı. Urartu resim sanatında özellikle araba tasvirleri ile bu işaretleri karşılaştırdığımızda gerçekten de yine aynı doğrultuda bu verilere ulaştık'' dedi. 
 
''VAN GÖLÜ HAVZASININ OTOMOTİV ÜRETİM MERKEZİ OLDUĞUNU İLERİ SÜREBİLİRİZ'' 
Kimi görüşlere ve daha sonraki araştırmalara göre Urartuların savaş arabasını bu bölgeye getiren ilk topluluk olduğunu ifade eden Konyar, ''İki tekerlekli tek atın bazen de iki atın çektiği savaş arabasını getiren topluluk. Kentlerin hemen hemen tümünde bu işaretleri görmek mümkün. Dolayısıyla biz birinci bin yılda Van Gölü havzasının mecazi anlamında otomotiv üretim merkezi olduğunu ileri sürebiliriz. Burada belki yüzlerce tekerlek ve araba aksamı üretiliyordu. Komşu bölgelere ve devletlere ihraç ediliyordu. Yapım tekniği aşaması şöyle gelişiyordu. Yine etnografi veriler çerçevesi içerisinde bunu söylüyoruz. Uygun sertlikteki ağaçlar belli bir süre suda bekletildikten ve yumuşaklığını kazandıktan sonra bu kalıplara çakılıyordu. Bunlar bir haftalık kuruma süresinden sonra kalıplardan sökülüp son işlemi gerçekleştiriliyordu. Özelikle tekerlek olarak kullanılıyordu. Kalıpların diğer bir gerekliliği de malum tekerleğin aynı ebatta ve aynı boyutta olması gerekiyordu. Urartular burada ana kayayı iyi işlemişler. Zaten ana kayayı işlemek onların uzmanlık alanı. Ana kayayı yine bir avantaja dönüştürmüş. Ölçek bazında bu günkü tekerlekler hep aynı çapta olmak zorunda. Biliyorsunuz o dönemin tekerlekler hep ahşaptan. Şına demiri hala bulunamamış, bir demir aksamı yok. Dolayısı ile hemen aşına biliyor ve değiştirmek gerekiyor. O yüzden burada araba aksamında bir seri üretim imalat hanesi bulunuyor'' diye konuştu. 
 
"URARTULAR SAVAŞ ARABALARI VE TEKERLERİ DIŞ BÖLGELERE İHRAÇ EDİYORDU'' 
Bir şekilde fabrika, savaş arabası üretim merkezini bir açık hava atölyesi olarak yorumlayabileceklerini anlatan Yrd. Doç. Dr. Erkan Konyar, "Bu anlaşılıyor ki Urartuların kendi ihtiyacı olan savaş arabaları ve teker üretimi yanında dış bölgelere özellikle kuzey batı İran'dan Asur coğrafyası, Elazığ ve Malatya bölgesi gibi uzak yerlere de buradan üretim yaparak bu bölgelere gönderdiği anlaşılıyor. Çünkü bu tür atölyeler kral merkezlerinin hemen hemen hepsinde var. Dolayısıyla ihtiyaç fazlası bir ürünün doğduğu ve bu ürünün de pazarlandığı İran ve diğer bölgelere ihraç edildiği anlaşılıyor. Burada Urartuların kaya işçiliğinde geldiği teknolojik nokta çok önemli ve ikinci aşamada bunu akılcı bir şekilde kullanıp endüstriyel bir aşamaya geçirmesi çok önemli. Bu noktanın altını çizmekte yarar var. Gerek arkeolojik veriler, gerek etno arkeolojik veriler birinci bin yılda özellikle Anadolu'nun araba üretim merkezi, diğer bir şekli ile otomotivi Van Gölü havzası olduğu anlaşılıyor. Van'da ciddi bir araç üretim teknolojisi, endüstrisi var. Kendi ihtiyaçlarını gidermek ve yanında da diğer bölgelere ihraç ettiği anlaşılıyor'' dedi. 
 
''VAN'DA BİR URARTU ARABASI GELENEKSEL YÖNTEMLE ÜRETMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ'' 
Bu çerçevede kendilerinin bir projelerinin olduğunu ifade eden Konyar, ''Etno arkeolojik veriler ve etno verilerin dışında Anadolu'nun birçok bölgesinde araba tekerleği ve diğer aksamlar üretiliyor. Biz de Van'da uygun ve bütün kalıpların olduğu alanda bir Urartu arabası geleneksel yöntemle üretmeyi düşünüyoruz. Bu işle gerçekten uğraşan ustaları, marangozları bularak birebir Urartu arabası yapmayı düşünüyoruz. Çünkü elimizde bu kalıpları var. Urartu arabasının nasıl olduğunu çok iyi biliyoruz. Böyle bir Urartu arabası yapıp bilimsel ön görünün de somut bir örneğini de yakın bir zamanda ortaya çıkarmaya çalışıyoruz'' şeklinde konuştu. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız