Türkiye İş Kurumu tarafından İşgücü Yetiştirme projeleri kapsamında başta tekstil olmak üzere özel sektörde faaliyet gösteren çeşitli firmalarda işe yerleştirilen ve maaşları devlet tarafından ödenen çok sayıda kursiyerin, işyerlerinde görmeleri gereken pratik eğitimi almak yerine, angarya işlerde çalıştırıldıkları için işten ayrılmak zorunda kaldığı öne sürüldü. Bazı tekstil fabrikalarında da işçilerin uygunsuz koşullarda çalıştırıldıkları, ücretlerini dahi tam olarak alamadıkları iddiaları dile getiriliyor.
İddialara göre, Türkiye İş Kurumu Malatya İl Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen İşgücü Yetiştirme projeleri ile özellikle tekstil fabrikalarına kursiyer statüsünde yerleştirilen ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu kursiyerler, işyerlerinde proje amaçları dışında ve alanlarda çalıştırılıyor.
Proje amaçlarına göre tekstil fabrika ve atölyelerinde 3 aylık temel eğitimden sonra makine başına geçerek imalat bandında görev alması gereken kursiyerler, fabrika ve atölye yöneticilerinin ‘Eğitimle kaybedecek zamanımız yok’ şeklinde ifade ettiği gerekçeyle, eğitilmiyor. Bunun yerine ‘getir-götür’ olarak nitelendirilen, sepet toplama gibi görevleri olmayan angarya işlere yönlendirilerek, proje amaçları ile ilgisi olmayan işlerde çalışmaya zorlanıyorlar.
Kursiyerler, "Bizler kursiyerler olarak 3 aylık temel eğitimden sonra makine başına geçerek imalat bandında görev alıp devletin bize ödediği maaşımızı hak etmeyi beklerken, firma sahipleri ve yöneticileri bizi asli işimizle ilgisi olmayan alanlarda çalıştırıyor. Üretime yönelik eğitim almamız gerekirken bizi getir-götür işlerinde kullanıyorlar. Bırakın 3 ayı bir gün bile eğitim almadık. Çünkü fabrika yetkilileri ‘Eğitimle zaman kaybedemeyiz’ diyerek İŞKUR’un kursiyerlerini başka işleri yapmaya zorluyorlar. Çoğu arkadaşımız psikolojik şiddete varan bu durum ve İŞKUR’un duyarsızlığı yüzünden işten ayrılmak zorunda kaldı. ” şeklinde konuşuyor.
“Bu Kafayla Daha Çok Tekstil İşçisi Ararsınız”
Başta İŞKUR ve TSO yetkilileri, eski TSO Başkanı Mücahit Fındıklı ve bazı fabrika sahiplerinin tekstil sektöründe yetişmiş iş gücü sıkıntısı yaşandığını söylediklerini hatırlatan kursiyerler “ Bu kafayla elbette yetişmiş işçi bulamazsınız. İŞKUR bizi tekstil sektöründe imalata yönelik proje kapsamında tekstil fabrikasına yerleştiriyor, ama biz burada eğitim almıyoruz, fabrikanın angarya işlerini yapıyoruz. Tekstille ilgili yaptığımız tek faaliyet sepet toplamak. Böyle mi yetişmiş işgücü yetiştireceksiniz? Bu kafayla mı Malatya’daki yetişmiş işçi sorununu çözeceksiniz? Tabii sıkıntı çekersiniz, çünkü maaşını devletin ödediği kadın kursiyer özel şirketlere ait fabrikada üretim konusunda eğitim aldıktan sonra imalat departmanında göreve başlamayı beklerken, ayak işleri yapmaya zorlanıyor. Kadın kursiyer projenin amacının eğitim olduğunu fabrika yöneticisine hatırlattığında ise, hakaret dahil psikolojik şiddete uğruyor. Kadın kursiyer ya bu kötü şartlar altında çalışmak zorunda kalıyor, ya da aldığı düşük maaşa şiddetle ihtiyaç duymasına rağmen muhatap olduğu kötü muameleyi insanlık onuruna yakıştıramadığı için ayrılmak zorunda kalıyor.” şeklindeki sözlerle yaşadıkları mağduriyeti anlatıyor.
Asgari Ücreti Keserek Maaş Ödüyorlar
Bu arada Organize Sanayi Bölgeleri’ndeki bazı fabrikalar da dahil olmak üzere devletin teşviklerinden yararlanan birçok fabrikada asgari ücretle çalışan işçilerin maaşlarından kesinti yapılarak işçilere 500-600 TL arasında ücret ödendiği de ileri sürülüyor.
Ücretlerinin keyfi biçimde kesilmesinin gerekçesini sorguladıklarında işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden işçiler “Emeğimizin hakkı asgari ücretten çok daha fazlası olmasına karşın asgari ücreti bile ödemeyen işletmeler var. Haksız ve keyfi biçimde maaşımızı kesiyorlar. Hakkımızı arayacağımız kurumlar da bu haksızlığa dur demiyor” diyerek yaşanan haksızlığı dile getiriyor.
Organize Sanayi Bölgeleri ve dışındaki birçok tekstil fabrikasının da, işçilerini uygun koşullarda çalıştırdıkları, ancak bunların sayısının fazla olmadığı öne sürülüyor.
FOTO: Arşiv