"Darende'den Sibirya'ya" adıyla kitap çıkaran Kadir Yurdakul Baykal, kitapta, İstiklal Madalyası sahibi olan babası Mehmet Tahir Baykal ' ın anılarına yer verdi.
Gelecek nesillere örnek olması amacıyla kitabı yazdığını belirten Baykal, en büyük tutkularından birinin babasının esaret anılarını kendi ağzından dinlemek olduğunu söyledi.. 160 sayfalık kitap, 1895 yılında Darende'nin Günpınar köyünde doğan Mehmet Tahir Baykal'ın genç bir öğretmen adayı iken askere alınmasıyla başlayan süreci konu alıyor. Doğu Cephesi'nde 1915 yılında Ruslara esir düşen Mehmet Tahir Baykal, 8 yıl esir kalır. Mehmet Tahir Baykal ancak İstiklal Savaşı sona erdikten sonra 1923 yılında Türkiye'ye dönebilir.
Eğitimci olan oğul Kadir Yurdakul Baykal, "Babamın anılarının silinmeye yüz tutmaması ve okuyucularla buluşması için bu eseri ortaya çıkardım" diyerek, 8 yıl esaret altında yaşam mücadelesi veren babasının bir anısını kitapta şöyle anlatıyor: "Doğu cephesine geldiğimiz sıralarda Osmanlı ordusunun durumu hiç de fena sayılmazdı. Hatta imkanları oldukça da iyi sayılırdı ama olmayan tek şey vardı sevk ve idare, buna vurdumduymazlık da eklenince sonuç kaçınılmaz oldu. İşte bu nedenlerle depolardaki yiyecekler ulaşamadı açlıktan güçsüz düşmüş hastalanarak cephe dışı kalmış veya soğuktan kırılmıştık açlıktan çarıklarımızı kemirmiş çıplak kalmış koyun ve keçi derilerine sarılarak kendimizi soğuktan korumaya çalışmıştık. Büyük taş parçalarını yastık olarak kullanmıştık. Her türlü meşakkate katlanarak vatan topraklarını büyük bir inat ve kararlılıkla savunmuş ancak yönetim emir ve komuta zinciri bozukluğu için bireysel çabalarımız yetersiz kalmıştır ve sonuç hüsranla bitti."