SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Terörist Demek En Büyük Ceza''

A- A+ PAYLAŞ
 
Bir-iki basın açıklaması ve bir-iki internet sitesi haberi ile hükümeti yıkmakla itham ediliyorsam bu çok acıdır. Benim böyle kötü bir amacım olsa 700 bin kişilik gücü elinde tutan bir komutan olarak bunu yapmanın başka yolları olabilirdi. Ben görev hayatım boyunca her zaman kanunların ve anayasanın çizgisinde oldum.
 
İNTERNET andıcı soruşturması kapsamında 7 saat Cihan Kansız’a ifade verdikten sonra tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edilen ve tutuklanıp Silivri’ye gönderilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, sorgudaki darbe suçlamasını, “700 bin kişilik gücü elinde tutan bir komutan olarak bunu yapmanın başka yolları olabilirdi” diye yanıtladı. İlker Başbuğ, mahkemeye çıkmadan koridorda bekletilmedi. Başbuğ bir savcının odasında oturarak mahkemeye çıkmayı bekledi. İstanbul 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi hâkimlerinden Vedat Dalda’ya ifade veren emekli Orgeneral İlker Başbuğ aylık gelirinin 7 bin lira olduğunu ve sabıkasız olduğunu söylemesinin ardından savunmasına geçti.
 
Savcıda ciddi bir soruya muhatap olmadım
 
Mahkemedeki savunmasında İlker Başbuğ sözlerine şöyle devam etti: “Benim görevim esnasında böyle bir şey varsa gereken yapılmalıydı. Bu kanaate nasıl ulaşılmıştır, basın açıklamalarımdan, internet andıcı konusu başlığı altında internet sitelerinde çıkan yazılar bir iki haber ile Genelkurmay itham edilmektedir. Ben savcılık sorgum esnasında ciddi bir soru ile muhatap olmadım. Eğer bunlarla bu sonuca varılarak ben suçlanıyorsam bu gerçekten çok acıdır. Bir iki basın açıklaması ve bir iki internet sitesi haberi ile hükümeti yıkmakla itham ediliyorsam bu çok acıdır. Benim böyle kötü bir amacım olsa 700 bin kişilik gücü elinde tutan bir komutan olarak bunu yapmanın başka yolları olabilirdi. Ben görev hayatım boyunca her zaman kanunların ve anayasanın çizgisinde oldum. Ancak bugün iddia edilen suçlar ve bu suçlamaya giden değerlendirmeler dosyadan vakıf olduğumuz üzere benim dönemimle ilgili internet siteleriyle bir ilgim olmadığı da savunmalarımda mevcuttur.” 
 
4 tane internet sitesi ile hükümet devrilmez
 
İlker Başbuğ’un savcılıktaki sorgusu sırasında verdiği ifadesinde de internet siteleri ile hükümet devrilemeyeceğinin altını çizerek, “4 tane internet sitesi kurarak hükümet deviremezsiniz. Darbe yapamazsınız. 4 tane internet siteleri ile de darbe şartı oluşturamazsınız. Ülkemizde daha önce de askeri darbeler oldu. Hangisinde internet siteleri kullanılarak darbe şartları oluşturulmuştur” dedi. İlker Başbuğ’un daha sonra yanında getirdiği bir takım evrak ve kitaplardan örnekler vererek geçmişteki askeri darbelerle ilgili savcı Cihan Kansız’a açıklamalar yaptığı belirtildi.
 
Kanun dışı dediler siteleri kapattırdım
 
İlker Başbuğ mahkemedeki savunmasında şöyle dedi: “30 Ağustos 2008’de Genelkurmay Başkanlığı görevime başladım. 4 Şubat 2009’da bu internet siteleriyle ilgili olarak bir haber yayınlandı. Konunun derhal incelenmesini istedik. İlk inceleme sonucunda şekil ve teknik açısından bu sitelerin kanuna uygun olmadığı bilgisi bana verildiğinde bu siteleri kapattırdım. Aslında bana teşekkür edilmesi gerekir ki ben bu siteleri kapattıran kişiyim. Bu andıç bana arz edilmedi, arz edilmiş olsa muhakkak üzerinde imzam ya da parafım olurdu. Bir kişi çıkıp bu andıcın üzerinde komutanın imzası ya da parafını gördüm diyen bir kişi dahi yoktur. Şubat 2009’da kapattığımız sitelerin içerikleri nedir, burada ne yapılmıştır, konusunun cevabını veya bu konu ile ilgili bilgileri de ancak internet andıcı ile ilgili iddianame çıktığı zaman kısmen öğrendim. Bu durumda devletin aslında bana teşekkür etmesi gerekirken bugün bu konu ile suçlanmam tarihin acı bir cilvesidir. Yani şunu demek istiyorum benim dönemimde bu internet sitelerinde suç teşkil eden bir tane olay ortaya konulmuşsa ki yoktur bunu da açıklamış olmak isterim.”
 
‘Sayın komutana arz’ kesinlikle arz edilmedi
 
İlker Başbuğ, sorulan bir soru üzerine, “2’nci Başkan tarafından ‘sayın komutana arz’ diye sunulan bir belge normal şartlarda bana arz edilmesi gerekir. Ancak kesinlikle arz edilmedi. Arz edilmiş olsa bir imza, bir paraf mutlaka konulurdu. Bu andıç, 2. başkan tarafından 1 Nisan 2009 tarihinde paraflanmıştır. İddialara göre bu andıcın bana 14 Nisan 2009 tarihinde arz edildiği iddia ediliyor. Ancak bu andıcın 2 Nisan 2009 tarihinde karargah içinde işleme girdiğini de görüyoruz” dedi.
 
Yüzbaşı: Komutan imzası Ermenistan evrakındaydı
 
Başbuğ sözlerine şöyle devam etti: “Bu bana okumuş olduğunuz İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tutanaklarındaki komutanın imzasını gördüm. Komutan imzaladı yönündeki beyanlar sadece değerlendirmedir. Hatta aynı kişilerin daha sonraki beyanlarında bu kez de imzayı görmedim şeklinde savcıya beyanları vardır. Yüzbaşı Murat Uslukılıç ve Mehmet Eröz’ün 29 Aralık 2011 tarihli duruşmadaki beyanları komutandan veya Genelkurmay Başkanı’ndan evrakın geldiğinin söylendiği, ancak, ‘Söz konusu internet andıcı üzerinde komutanın imzasını gördünüz mü?’ sorusuna, ikisinin de verdiği net cevap, ‘görmedim’ şeklindedir. Hatta daha sonra Yüzbaşı Murat Uslukılıç ifadesine şöyle devam etmiştir: “İki evrak geldi evraklardan birisi Ermenistan ile ilgili bir evrak ve internet andıcı evrakı, Ermenistan evrakında komutanın imzası vardı. Diğerinde yoktu.” Bu yüzbaşı Murat Uslukılıç’ın ifadesidir. Diğerleri sadece değerlendirmedir. 2’nci başkan ‘sayın komutana arz’ yazdığı zaman o evrakın komutana arz edilmesi gerekir. Ancak kesinlikle arz edilmemiştir.”
 
Terörist demek bana en büyük ceza
 
İNTERNET andıcı soruşturması kapsamında tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ nöbetçi mahkemede verdiği ifadesinde, “Terör örgütü kurmak ve yönetmek iddiası bana verilebilecek en büyük cezadır” dedi. Suçlamayı reddeden emekli Orgeneral İlker Başbuğ, “Bu suçla itham edilen kişi TC devletinin 26’ncı Genelkurmay Başkanı’dır. Bunu tarihe not olarak düşmekte yarar görüyorum” ifadesini kullandı, şöyle dedi: “Böyle bir iddiayı duymak, işitmek, Silahlı Kuvvetler’e, ülkeye, devlete görev vermiş, şerefiyle, onuruyla görev vermiş birisi için çok ağır bir iddia. Bu iddianın bu şekilde dile getirilmesi bile benim için en ağır cezadır. Bundan sonra ne ceza verilirse beni bundan daha fazla üzmez. TSK dünyanın en güçlü ordularından biridir. Böyle bir orduya komutanlık eden bir kişinin silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek ile suçlanması gerçekten trajikomik diyebiliriz.”
 
Atamalarımı iktidar yaptı
 
İDDİALARIN çok üzücü ve anlaşılması zor olduğunu belirten İlker Başbuğ şunları söyledi: “Ben 2002 yılı 30 Ağustos’un da Orgeneralliğe terfi ettim ve 2003 yılı Ağustos ayı itibari ile Genelkurmay 2’nci Başkanlığı’na atandım. Atamam şu anki siyasi iktidar tarafından yapıldı. Bu görevi yaptığım 2003-2005 yılları arasında çeşitli vesilelerle Cumhurbaşkanı ve gerekse sayın Başbakan ile çalışmalarımız oldu. Yine bu siyasi iktidar tarafından 2006 yılında KKK (Kara Kuvvetleri Komutanı) olarak atandım. Yine şu anki hükümetimiz tarafından 2008-2010 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı görevine atandım. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Milli Güvenlik Kurulu üyesi olarak bu hükümetin bakanları ile birlikte çalıştık. Şimdi elbette devletimizin istihbarat olanak ve imkanları var. Bu kadar sene beraber çalışıyoruz ki, siyasi otoritenin en büyük makamları ile benim silahlı terör örgütü kurma ve yönetmem tespit edilememiştir ki bu üzerinde durulması gereken bir noktadır. Ben 30 Ağustos 2010 yılında emekli olduktan 1,5 yıl sonra böyle bir suçlama ile karşı karşıya kaldım. Çok üzücü anlaşılması zor, eğer ki benim faaliyetlerimi aktif görevim esnasında yaptığım iddia ediliyor ki bu faaliyetlerim o zaman da devletin yetkili makamlarınca anlaşılmamışsa bunu da anlamak mümkün değildir.”
 
Başbakan’a sorun
 
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, savcı Cihan Kansız ile diyaloğu sırasında, “Ben sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görev yaptım. Beni kendileri atadılar. Görev sürem içinde de birlikte çalıştık. Dilerseniz kendilerine benim demokrasi anlayışımı sorabilirsiniz” dedi.
 
Suçu reddediyor, serbest bırakılmamı talep ediyorum
 
İlker Başbuğ son sözlerinde de şu ifadeleri kullandı: “Andıç bir karargâhtaki faaliyetleri başlatan bir eylemdir. Bu andıç ile 4 sitenin kurulması işlemi başlamıştır ancak bu sitelerin aktif hale gelmesi için andıç yeterli olmaz. Bunun olması için uygulama emri yayınlanması gerekir ancak bu konuda öyle bir şey de söz konusu olmamıştır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmamı talep ediyorum.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız