İnönü Üniversitesi At, Atçılık ve Atlı Sporlar Uygulama ve Araştırma Merkezine bağlı olarak Battalgazi Kampüsünde faaliyet yürüten Atçılık Binicilik ve Rehabilitasyon Tesisinde üniversitenin tüm öğrencilerine, akademik, idari personeline ve vatandaşlara binicilik dersleri verilerek atçılık sevgisi aşılanıyor.
Bir taraftan da Akçadağ Meslek Yüksekokulu Atçılık ve Antrenörlüğü Programı öğrencilerinin uygulama derslerini sürdürdükleri tesis hakkında bilgiler veren Akçadağ Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölüm Başkanı ve At, Atçılık ve Atlı Sporlar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Köseman, Türkiye'de şu anda dokuz üniversite bünyesinde bulunan Atçılık ve Antrenörlüğü Önlisans Programının İnönü Üniversitesinde 2011 yılında sektörün ihtiyaç duyduğu ara elemanları yetiştirmek amacıyla kurulduğunu söyledi.
Önlisans programının ardından 2014 yılında At, Atçılık ve Atlı Sporlar Uygulama ve Araştırma Merkezini kurduklarını anımsatan Köseman, "Tüm üniversiteler içerisinde ilk kurulan bu araştırma merkezi sayesinde İnönü Üniversitesi alanında önde gelen işleri yapmakta başarılı bir konuma gelmiş oldu. Hacettepe Üniversitesi Atlı Binicilik Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Erciyes Üniversitesi Atçılık Uygulama ve Araştırma Merkezi ise bizden sonra kuruldu, ancak İnönü Üniversitesindeki Uygulama ve Araştırma Merkezi daha kapsamlı ve geniş bir perspektife sahip" şeklinde konuştu.
Köseman, hedeflerinin atlarla yapılan faaliyetleri ve atlı sporları sevdirecek, geliştirecek, yaygınlaştıracak çalışmalar yapmak olduğuna değinerek, "Atçılık ve atlı sporlara dayalı araştırma ve uygulamaların yanı sıra, zihinsel ve bedensel engellilerle yönelik hippoterapi ve diğer atlı terapi yöntemlerini ideal şekilde yapmak istiyoruz. Araştırma ve Uygulama Merkezimizin 11 Mart 2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğinde amaç ve hedeflerimizi ortaya koyduk. Gerek bu amaç ve hedefleri gerçekleştirmek, gerekse atçılık ve antrenörlüğü programının ders uygulamalarını yapmak için Battalgazi Kampüsünde Atçılık Binicilik ve Rehabilitasyon Tesisi kurduk. Bu tesiste, Atçılık ve Antrenörlüğü programını tercih eden öğrencilerin daha donanımlı yetişmeleri için uygulama yapma imkanları en iyi şekilde sağlanıyor. Dolayısıyla daha nitelikli ve başarılı öğrencilerin yetiştirilmesine imkan sağlamış oluyoruz” dedi.
Atçılığın Türkler için çok önemli olduğunu ifade eden Köseman, "Atçılık ve atlı sporlar Türklerin sahip çıkması gereken bir değer, ata sporumuzdur. Bu nedenle üniversite olarak bunları yaygınlaştıracak ve geliştirecek çabaları ortaya koyuyoruz. Üniversitemiz öğrencilerinin üye oldukları Atçılık ve Binicilik Topluluğu bu amaca yönelik olarak 2015 yılında kuruldu. Farklı bölümlerde okuyan çok sayıda öğrencinin topluluğa kaydı her yıl yapılmaktadır. Üniversitemizin akademik ve idari personeli ile ailelerinin faydalanabildiği Atçılık Binicilik ve Rehabilitasyon Tesisi, üniversite-şehir işbirliği çerçevesinde kamuya da açık haldedir. İsteyenlere sertifikalı binicilik kursları verilmesinin yanı sıra; talepler doğrultusunda günü birlik aktivite yapma imkanı da sağlanmaktadır" ifadelerini kullandı.
Köseman, araştırma merkezi yönetmeliğinde hippoterapinin önemli bir yer tuttuğunu dile getirerek, “Hippoterapi, Türkiye'de son yıllarda ciddi ivme kazanmış, önemli gelişme içerisinde olan alternatif ve destekleyici bir tedavi yöntemidir. Amaca uygun zihinsel veya bedensel engelli kişileri rehabilite etme ve atlı terapi ile ilgili bilimsel çalışmaları yapma hedefleri, yayımlanmış olan Araştırma Merkezi Yönetmeliğimizde vurgulanmıştır. Dünyada yetmiş yıldan beri uygulanmakta olan atlı terapi yöntemleri Türkiye'de son yıllarda yapılmaya çalışılıyor. Kamu ve özel sektöre ait bazı merkezlerde hippoterapi yapıldığı söyleniyor ama yapılan uygulamaların bilimsel ve amaca uygun olduğu söylenemez. Türkiye hala işin başındadır ve yapılan işlemin nitelikli bir terapi olduğundan bahsedilebilmesi için alınacak yollar vardır. En başta konu ile ilgili yasal düzenlemenin yapılması lazımdır. Ayrıca terapi ekiplerinin uygun eğitimler almaları gerekiyor. Nitelikli, eğitilmiş bir ekip, uygun atlar ve uygun tesislerde yapılması halinde yapılan işlemin hippoterapi olduğundan söz edilebilir. İnönü Üniversitesinde hippoterapinin bilimsel normlar içerisinde yapılmasını arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.
Köseman, İnönü Üniversitesinin atçılıkla ilgili alanlarda çok iyi bir noktaya geldiğine değinerek, “At, Atçılık ve Atlı Sporlar Uygulama ve Araştırma Merkezimiz, Atçılık ve Antrenörlüğü Ön Lisans Programımız, Atçılık ve Binicilik Topluluğumuz ile Atçılık Binicilik ve Rehabilitasyon Tesisimizin varlığı yapısal anlamda üniversite olarak bizi güçlü kılmaktadır. Öğrencilerimizi hem teorik hem de uygulama açısından donanımlı yetiştiriyoruz. Mezunlarımızın yüksek oranda iş bulması ve iş bulanların da takdir görmeleri bizi mutlu etmektedir. Atlı terapinin de içinde olduğu çok sayıdaki bilimsel çalışma ve yayınlarımızın varlığı da son derece önemlidir. Bulunduğumuz yeri daha yukarılara çıkarmak için çabamız devam etmektedir. Atçılık ve Antrenörlüğü Önlisans Programından mezun olanların BESYO ve Spor Bilimleri Fakültelerine dikey geçiş yapabilmelerinin sağlanması, İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi bünyesinde Atçılık ve Antrenörlüğü Bölümünün açılması ileriye dönük en önemli arzularımız arasındadır” diye konuştu.
iha