AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, açıklamalarının bazı basın-yayın organlarınca çarpıtılarak servis edildiğini öne sürerek, "Perde arkasında oynanan tezgahları fark ettiğimizi bunlar fark ettikleri andan itibaren kendilerini bundan ayıklamak için özellikle ittifak içerisinde olan MHP ile AK Parti'yi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Bunlarla alakalı bizim zerre kadar bir tahribat yapmamız asla ve asla mümkün değildir. Bugüne kadar hangi partiye oy verirlerse versinler biz o insanlarımızı kast etmiyoruz ama bunu yönlendirmeye çalışan FETÖ ve ona benzer bir takım küresel güçlerinde yerli işbirlikçilerinin bu tezgah içerisinde olduklarını deşifre ediyoruz. Biz deşifre ettikçe onlarda saldırganlıklarını artırıyorlar" dedi.
24 Haziran'da gerçekleştirilecek olan seçimler için AKP Malatya Milletvekilliği aday adaylığı başvurusunda bulunan Şahin, adaylık başvurusunda yapmış olduğu konuşmaya açıklık getirdi.
Milletvekili Şahin, 2011'de yapılan seçimlerinde 24.dönemde milletvekilli olduğunu anımsatarak, "Necip milletimizin takdirleriyle, partimizin de bizleri listelerde aday göstermesiyle il başkanlığımızdan sonra Malatya'da 24, 25 ve 26.dönemlerde necip milletimize milletvekilliği makamında hizmet etme şerefine nail olduk" dedi.
Erken seçim kararının alınmasıyla beraber 24 Haziran seçimleri öncesinde 30 Nisan'da milletvekilliği için aday adaylığı başvurusunu gerçekleştirdiğini ifade eden Şahin, "Gerekli evraklarımızı tamamlayarak, il başkanlığımıza müracaatta bulunduk. Bu müracaat esnasında gündeme ilişkin yapmış olduğumuz değerlendirmeler oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurulmuş olduğu 14 Ağustosa 2001'den bugüne kadar geçen süreci değerlendirdik. Bu değerlendirirken de tarihi kronolojik süreç içerisinde bugüne kadar AK Parti'nin ve AK Parti'nin kurucusu, lideri ve şuanda cumhurbaşkanımız olan Recep Tayyip Erdoğan'a 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Belediye Başkanlığına başlamış olduğu günden itibaren bazı güçlerin cumhurbaşkanımızla alakalı bir takım yaptırımlarından bahsettik. O günün şartlarından daha henüz görev süresinin bitmesine iki yıla yakın bir süre varken, yine o günün egemen güçleri tarafından ki maalesef tarihin tekerrür ettiğini hep ifade ettik; o süre içerisinde de cumhurbaşkanımızı özellikle Pınarhisar Cezaevine gönderen zihniyete kısaca değinmiştik. Ondan sonraki süreçte 2001'de kurulan partimizin genel başkanı sıfatıyla cumhurbaşkanımızın 'muhtar dahi yapılamayacağı' noktasındaki bir takım oluşumlardan milletimizi haberdar etmek, o tarihi süreci en azından hatırlatmak noktasında bir şeyler ifade ettik. Muhtar dahi yapılmaması için o gün yarı içerisine sızmış olan güçleri ve ondan sonraki süreç içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisine sızan; bazı özellikle bu milletin, bu ülkenin, bu bayrağın, bu ezanın düşmanını tarif edecek bir noktada bir şeyler ifade etmeye çalıştık. Tabi her dönem değişik bir versiyonuyla karşı karşıya kalıyoruz. Tarihin bir tekerrürden ibaret olduğunu bizim üstatlarımız ifade ediyorlar. Ancak diyor, 'Tarihten ibret alınsa bunlar hiç tekerrür eder miydi?' Bu süreç içerisinde özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başımızda olmak üzere ve o kronolojik süre içerisinde on yılda bir geleneksel hale gelen müdahalelere ilk kez cumhurbaşkanımız ve ekibiyle beraber 'dur' demişlerdir. Tarihi o süreci tekerrürden gerçekten alıkoyduk.
Bunları anlatırken günümüz şartları içerisinde buna benzer 15 Temmuz hadisesinde cumhurbaşkanımıza en son darbeyi vurmak üzere devlet, bürokrasi, TSK ve yargı içerisine sızmış olan FETÖ'cü alçakların yapmış oldukları bir takım müdahalelerden bahsettik. Bunlardan bahsederken de daha önceki dönemlerde Sultan Abdülhamit Han hazretleri döneminden itibaren onun başına örülmeye çalışılan bütün olayların aynı şekilde Menderes'e, akabinde Özal'a, akabinde Erbakan'a, akabinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a tekerrür ederek geldiğini ifade ettik. Bunları ifade ederken, güncel bir konu olan köklü bir medeniyetin bugüne kadar bize bırakmış olduğu o önemli değerleri maalesef ihmal eden bir zihniyetten bu ülkeyi devraldık. Bugüne kadar geçmişimize hakaret eden ve lanetler okuyan o zihniyetten aldık bugün şuanda TRT'nin özellikle yapmış oldukları kültürel, sinema çalışmalarında Payitaht Abdülhamit Han hazretlerinin çekimlerinde verilen çok önemli ibretler var ki günümüze de çok önemli ışıklar tutuyorlar. Ayrıca Ertuğrul Gazi'nin Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarındaki başına gelenler var. Yine Selçuklu hükümdarı olan Sultan Alaaddin'in başına getirilenler var, bunları kısaca özetledik. Sonuç olarak Ertuğrul Gazi'nin, Sultan Alaaddin'in üzerine oynanan oyunları, o günün şartlarında kim vardı? En yakın insanları saraya kadar sızmış olan Emir Sadettin diye o günün yetkili, etkili olan ve bu yıkım ekibi içerisinde olan bir zattan bahsettik. Ondan bahsederken de tıpkı bugün FETÖ'yle benzerlikler arz ettiği için, özellikle onların o gün oynamış oldukları oyunun benzerini bugün FETÖ'cülerin oynadığını ifade ettik. Bunun da şuanda 24 Haziran'a girmiş olduğumuz bu süreçte FETÖ'cüler 17-25 Aralık'ta bir yargıyla deneme yaptılar, baş edemediler, başaramadılar. Sayın cumhurbaşkanımızı alaşağı edemediler. Arkasından o süreçte Gezi eylemleri vardı, aynı şeyleri başaramadılar. 27 Nisan e-muhtırası vardı, yine olmadı" diye konuştu.
Geçmişteki Emir Sadettin'in benzeri olan FETÖ'nün 'Evet biz reise oy vereceğiz ancak şuanda teşkilatlarında yerel seçimlerdeki adaylarına ve milletvekillerine oy vermeyeceğiz' taktiğini uygulamaya çalıştıklarını ifade eden Şahin, şunları söyledi:
"Birçok darbe girişimi olmasına rağmen cumhurbaşkanımıza attıkları her ok, misliyle tekrar kendilerine dönmeye başladı. Sonuç olarak 15 Temmuz 2016'da yapılan kalkışmayla beraber 250 şehidimize mal olan ki, Malatya'da 2.Ordu ve 7.Ana Jet Üssü'ndeki generallerin yargılanmış olduğu davalarda da olayın ne kadar vahim ve büyük olduğunu görmüş olduk. Sonuçları ortada. 15 Temmuz'da tekrar başaramadıkları bu süreçte saldırılarında Tayyip Erdoğan'ı bir kat daha büyütmeye vesile olduklarını fark eden o bir takım egemen, şer, küresel güçler, yerli işbirlikçisi olan günümüzün Sadettinleri diye ifade etmiş olduğum FETÖ'cüleri yine tekrar devreye koyarak, şuanda benim özel bilgim neticesinde almış olduğumuz bir takım bilgilerle şuanda artık bundan sonra biz 'Recep Tayyip Erdoğan'a vurdukça büyüyor ise yanında gözükeceğiz, etrafını zayıflatarak en azından 25 Haziran 2018 günü meclis tablosunu değiştirerek, en azından 300 milletvekilinin üzerinde bir sayının olması gereken o tabloyu biraz daha aşağıya çekmek için 'Evet biz reise oy vereceğiz ancak şuanda teşkilatlarında yerel seçimlerdeki adaylarına ve milletvekillerine oy vermeyeceğiz' taktiğini küresel güçlerin yerli işbirlikçileri olan günümüzün Sadettin'i diye ifade etmiş olduğumuz o Emir Sadettin benzeri FETÖ'nün şuanda hala aktif bir şekilde sahada olduğunu görüyoruz.
Esnaflarımız bana, hala gelip kapı kapı dolaşıp, propaganda yaptıklarını söylüyorlar. Propagandalarının da asıl mihenk noktası 'Recep Tayyip Erdoğan'a bir şey demiyoruz ama etrafını mutlaka yenibaştan dizayn etmemizin şart olduğunu' ifade eden FETÖ'cü bu alçak zihniyete ben vurgu yapmışken, 20 dakikalık konuşmam içerisinde kesinlikle bunun dışındaki bir kesime özellikle içerisinde bulunmuş olduğumuz şu zor şartlar altında bir araya gelen Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ittifak yapısını bizim perçinlememiz gerekirken ama asıl amaçları bu birlikteliğe, ittifaka 'nasıl çomak sokabiliriz' zihniyetinden hareketle özellikle bu süreci baltalamak adına benim söylememiş olduğum bir şeyi maalesef basında verdiler. Benim bugüne kadar kesinlikle ve kesinlikle ittifakla oluşan ister Devlet Bahçeli ve ekibi olsun isterse AK Parti kadroları içerisinde olan insanlarımızın herhangi bir töhmet altında bırakılacağına dair bir tek cümlem yoktur.
Biz şuanda elbette yerli ve milli bir duruşu sergilediğimiz günden itibaren dışımızda olan bütün partilerin tamamı bugün bakıyorsunuz CHP'si, HDP'si, İyi Partisi, Saadet'i, Demokrat Parti'si hepsi bir araya geldiler. Niye, hepsi bir yana MHP ile AK Parti'nin birlikteliği bir yana. Adamların bütün dertleri 'bu ittifakı yeni baştan dizayn edelim, kesinlikle ve kesinlikle bunlar arasındaki bu samimiyete, birlikteliğe nasıl engel olabiliriz' bunun hesabı içerisindeler. Bunu yapanlar, kesinlikle küresel güçler başta olmak üzere şuanda işin içerisinde bir bakıyorsunuz Avrupa'daki bütün devletler varlar. Oradaki yapılacak olan mitinglerde bile Türkiye'deki seçimlerle ilgili herhangi bir faaliyetimize hiçbirisi müsaade etmiyor. İşte bunların içerisinde onlarında var olduğunun bir göstergesidir.
Malatya kamuoyu bizi çok iyi tanır. Biz bugüne kadar kesinlikle ve kesinlikle çiğ söz söyleme noktasında siyasette şunu öğrendik; ne söylememizden ziyade ne söylemememiz gerekenlere azami dikkat gösterirken ama bir baktık söylemiş olduğumuz sözleri maalesef bir Odatv denilen basınla-yayınla ilgisi, ilkesi, duruşu, basın ilkelerine zerre kadar riayet etmeyen ve onun gibi olan iki üç tane yayın grupları ben sanki burada direkt ittifakla alakalı Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) içerisinde olan insanlarımızın, kardeşlerimizin vermiş olduğu oyların yönüyle, rengiyle alakalı bir açıklama yapmışım gibi bir zafiyet içerisinde alçakça bir yönlendirmeyi, algıyı oluşturmaya çalışan Odatv'yi şiddetle lanetliyorum. Dava açma noktamız saklı kalmak üzere onunla ilgili müracaatımızı yapıyoruz. Malatya'mızda nifak tohumu saçmaya çalışıyorlar ama ben buradan kesinlikle sağduyu sahibi olan kardeşlerimize şunu söylüyorum; kesinlikle ve kesinlikle ister AK Parti isterse başka partilere oy versinler, oylarının rengiyle alakalı zerre kadar bir telaffuzum yok.
Ancak oyları yönlendirmeye çalışan FETÖ alçaklarının sinsi planlarını deşifre ettiğim için şuanda canla başla beni itibarsızlaştırmaya çalıştıkları, şuanda beraber yol yürüdükleri Odatv ve diğer siteler el birliği içerisinde ama biz olayın gerçekten şuanda perde arkasında oynanan tezgahları fark ettiğimizi bunlar fark ettikleri andan itibaren kendilerini bundan ayıklamak için özellikle ittifak içerisinde olan MHP ile AK Parti'yi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Bunlarla alakalı bizim zerre kadar bir tahribat yapmamız asla ve asla mümkün değildir. Bugüne kadar hangi partiye oy verirlerse versinler biz o insanlarımızı kast etmiyoruz ama bunu yönlendirmeye çalışan FETÖ ve ona benzer bir takım küresel güçlerinde yerli işbirlikçilerinin bu tezgah içerisinde olduklarını deşifre ediyoruz. Biz deşifre ettikçe onlarda saldırganlıklarını artırıyorlar."
Bülten- malatyahaber.com