İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İsmail Okan Yıldırım, tıp dünyasında çığır açacak bir yöntem keşfetti.
Uzun süredir böbrek nakli sonrası hastalarda ortaya çıkan sorunları giderme konusunda çalışmalar yürüten Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. İsmail Okan Yıldırım, böbrek nakli sonrası oluşan ve böbrek kaybına neden olabilen lenfatik sıvı birikimlerini gidermede hastalara yeni bir yöntem uyguladı.
Dr. Yıldırım'ın uyguladığı bu yeni yöntemle böbrek nakli sonrası oluşan lenfatik kaçakların yüksek teknolojik cihazlar yardımıyla yerleri tespit ediliyor ve bu noktalara tam isabetli olarak iğne yardımı ile yapıştırıcı madde veriliyor. Böylece böbrek çevresinde oluşan lenf sıvılarının böbreğe verebileceği ciddi sorunlar engellenebiliyor. Üstelik bu yöntemle hastalar aynı gün içerisinde taburcu edilebiliyor.
Tıp dünyasında önemli bir sayfa açması beklenen yöntem geçtiğimiz gün sağlık dünyasının önde gelen yayın organlarından Transplantation’da yayınlandı. Dünyada ilk kez Malatya’da 13 hastaya uygulanan ve yüzde yüz başarı sağlanan yöntem tıp dünyasında heyecan oluştururken şimdi ulusal ve uluslararası birçok sağlık kuruluşu yöntemi kendi hastalarına da uygulayabilmek için Yıldırım’dan bilgi ve veri istiyor.
Yöntemi keşfeden Dr. İsmail Okan Yıldırım, böbrek nakli olan hastalarda öncelikle geleneksel tedavi yöntemlerini uyguladıklarını, tedaviye dirençli ve son çare olarak cerrahi tedavi seçeneği kalan hastalarda nefroloji, genel cerrahi ve girişimsel radyologlardan oluşan böbrek nakli konseyinde karar alınarak bu yöntemin uygulandığını belirtti.
Yıldırım, bu süreçte profesyonelce çalışan nefroloji ve genel cerrahi hocalarının ve özellikle işlemi beraber gerçekleştirdikleri Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Saraç'ın varlığının kendisi için bir şans olduğunu kaydetti.
Böbrek nakli sonrası biriken bu lenf sıvısının çözümünde önemli bir sayfa açması beklenen bu yöntemin dünyaca ünlü Transplantation dergisinde yeni bir yöntem olarak yayınlandığı belirten Dr. Yıldırım, "Uyguladığımız teknikle alakalı hem ulusal hem de uluslararası alanda bizden yoğun bir şekilde görsel ve yazılı materyaller isteniyor. Biz de bu çalışmamızdaki materyalleri bilimsel ortamlarda görsel ve yazılı olarak paylaşıyoruz" dedi.
Dr. İsmail Okan Yıldırım yöntem hakkında bilgi vererek, “Lenfosel dediğimiz şeylerin çok ciddi anlamda böbreğe zarar verme gibi riskleri var. Bu tedaviler genellikle ya cerrahi ya da dışarıdan bir boru yardımıyla dışarı akıtma gibi yöntemlerle yapılmaktadır. Ama bizim bulduğumuz yeni bir yöntem ile lenf kanallarını görüntüleyerek bu kaçağın yerini tam olarak tespit ediyoruz ve merkezimizdeki yüksek teknolojik cihazlarla kaçağı tespit edilen odaklara milimetrik olarak bir iğne yardımıyla yapıştırıcı madde veriyoruz. Böylece bu lenfatik sıvı böbrek çevresinde toplanmıyor ve bu şekilde böbreğe muhtemel zararları da önlemiş oluyoruz. Bu tür hastalar genellikle bu işlemden hemen sonra taburcu olup evlerine gitmektedirler” ifadelerini kullandı.
Dünyada ilk kez Turgut Özal Tıp Merkezinde uygulanan bu yeni yöntemle 13 hastanın yüzde yüz başarılı bir şekilde tedavi edildiğini aktaran Yıldırım, ameliyata gerek duyulmadığını ve bu hastaların günü birlik tedavi olup aynı gün evlerine döndüğünü söyledi.
Yöntemin bulunmasında Dr. Yıldırım’a büyük katkı sağlayan ve destek veren İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde böbrek naklinden sorumlu cerrah olan Prof. Dr. Turgut Pişkin ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Böbrek yetmezliğine girmiş hastalardaki en ideal tedavi yöntemi böbrek nakli olmaktır. Ancak böbrek nakli sonrası hastalar bir takım sorunlarla karşılaşabilmektedirler ve bunların bir gurubu da hem hastanın hayatını tehlikeye sokabileceği gibi hem de organın kaybedilmesine sebep olabilmektedir. Bu karşılaşabileceğimiz önemli problemlerden birinin adı da lenfatik sıvı birikimi dediğimiz lenfosel oluşumudur. Lenfatik sıvı dediğimiz şey vücudumuzda doku aralıklarına kaçmış kan ve kan ürünleri gibi ya da işte bizim toplayıcı sistemimizin dışına taşmış tekrar dolaşım sistemine katılmasını sağlayan istasyonlar sayesinde vücut savunma sistemimizde görev alan bir yapımızdır. Böbrek naklinden sonra bu sıvılar eğer böbreğin etrafında birikir ve böbreğe baskı yaparsa bunların tedavi edilmesi gerekir. Tedavi de de ameliyat dışı yöntemler ve ameliyat yöntemleri vardır. Ameliyat dışı yöntemler sıvının boşaltılması ve buna yönelik bir takım işlemlerin yapılmasıdır. Eğer bunda başarılı olunmazsa da hastanın tekraren ameliyatlar ve bunlara bağlı yaşanılabilecek bir takım problemler nedeniyle hayatının riske girebileceği bir süreç başlar ve bu hastaların önemli bir kısmında görülebilecek bir problemdir. Okan Hoca ve ekibinin hastalara uyguladığı bu yöntem ile ameliyata gerek kalmaksızın bu sıvı kalıcı bir şekilde kesiliyor ve iyileştiriyor. Yöntem hastaların gereksiz yere ameliyat olmalarını önleyen ve hastaların hayati tehlikesini de ortadan kaldırabilen ve organlarıyla beraber sağlıklı ve uzun bir ömür yaşamalarını sağlayan oldukça güzel ve mükemmel bir tedavi yöntemidir” diye konuştu.
iha