Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, ülke ve ulusun dirliği, esenliği için canı pahasına görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik olarak saldırıların "birden bire" belirdiğini, ancak bu tür oyunların bozulacağını söyledi.
Tunçdemir, Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, şu açıklamayı yaptı:
" Ülke ve Ulusun dirliği, esenliği için canları pahasına görev yapan Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik tertipli hazırlık kaynaklı yıpratma saldırıları birden bire belirmiştir.Aslı ve esası saptanmamış soyut senaryolarla saygın komutanlar töhmet altına bırakılmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerine doğrudan müdahale edemeyenler, bunu dolaylı yollardan yapmaya yeltenmektedirler.Türk Ulusu Türk Silahlı Küvetlerinin , üzerinde oynanmak istenilen bu çirkin oyunun mutlaka bilincindedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk Halkından, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasından aldığı güç ve yetki ile; laik demokratik cumhuriyeti, ülkemizin bağımsızlığını , ulusal bütünlüğümüzü koruma ve kollama görevini, tüm iç ve dış hainlerin çirkin ve alçak saldırılarına karşın büyük özveri ve özgüvenle yerine getirmektedir.
Yapılan kamuoyu yoklamalarında, Ordumuzun en saygın kurum olduğu onlarca kez kanıtlanmıştır.
Ulus devletleri parçalama projesi doğrultusunda emperyalist sömürgeci güçler ve onların içerdeki işbirlikçileri; Kurtuluş Savaşını vererek ulus devlet ve üniter yapı temelinde çağdaş Türkiye Cumhuriyetini kuran Kahraman Türk Ordusunun başka hesaplara da engel olduğunu bilen dıştakilerle sinsi bir işbirliği içine girmişlerdir.
Öncelikle AİHM ve AB süreci ile yürütülen ve Güneydoğu'ya siyasi otonomi verilmesi çabaların çalışmaları var. Bu sürece destek verenlerin, Türk silahlı Kuvvetleri ve değerli komutanlarından rahatsız olmaları doğal. Güneydoğuda sergilenen pis oyunun bir başka aşaması da muhtemelen Nevruz kutlamalarıyla başlayacak olan bir toplu kalkışma ve silahsız sivil itaatsizlik girişimidir. Ardından bölgeye BM vasıtasıyla kuvvet isteme ve derken otonom bölgenin Irak'ta kurulan kukla Kuzey Irak oluşumunun yönetimiyle eklemlenmesi aşaması. Bu da büyütülmüş Kuzey Irak oluşumunun Türkiye ile konfederasyona gitmesiyle mümkün olabilecektir. Bütün bunlar AB sürecinin doğal parçaları ve aşamaları olarak takdim edilecek ve ''Ne var ki bunda? olsa ne olur?'' teraneleri ortalığa yayılacaktır. Böyle düşününce, bazı konularda dıştakilerin neden ağız birliği ettiklerini ve bu ağız birliğine niçin içtekilerin de katıldığını anlamak kolaylaşmaktadır.
Çeşitli söylentileri beraberinde getiren bu süreçte biliyoruz ki Türk Silahlı Kuvvetleri oyuna gelmeyecektir. Biliyoruz ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinin teamülleri yine oyunları bozacaktır. Bu kapsamda bir endişemiz söz konusu değildir. Bizim endişemiz bu tür gündem maddeleri ile yıpratılmaya çalışılan Mehmetçiğimiz ve Onların Komutanlarının verdiği mücadeleyi halka unutturmak ve hatta halkın zihnine bu mücadeleyi küçültecek yaklaşımları yerleştirmeye çalışarak Ordu - Ulus birlikteliğini sarsma çabasıdır.
Emperyalist güçler ve onların içerdeki işbirlikçi uşakları, 40 bin insanımızın toprağa düşmesine sebep olan terör örgütünü değil; eli kanlı bu terör örgütüne karşı çok çetin koşullarda mücadele eden ve bunun sonucunda binlerce şehit veren Türk Ordusunu ve onun onurlu subaylarını yargılamaktadır. Amaç Türkiye Cumhuriyetinin direnç noktalarını zayıflatmak ve kırmaktır. Emperyalist güçler ve işbirlikçi uşakları, geçmişte bu emellerine ulaşamadılar, gelecekte de ulaşamayacaklardır. Türk Ulusu dışardan ve içerden tezgâhlanan bu kirli oyunları anlayacak ve bozacak yetiye, deneyime sahiptir
Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Atatürkçü kimliği hep ön planda olan Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT' a yönelik kirli oyunlara, değerbilir Türk halkı gereken yanıtı verecektir. Bu kirli oyun mutlaka bozulacaktır. Tezgahlanan bu oyunda, Mustafa Kemal ATATÜRK ün kurmuş olduğu Türk Ordusunun onurlu bir subayı olan Org. Yaşar BÜYÜKANIT Paşamızın yanında olduğumuzu bildirirken , TSK ya yönelik siyasal tertipleri de lanetliyoruz."